Yerinde olsam yerli ürünleri alırken iki kez düşünürdüm. Çünkü yarın bir gün şirket faaliyetlerini durdurduğunda, yedek parça bulmak büyük bir sorun olabilir.
Örneğin, Monster marka bir laptopun var ve klavyenin üstüne su döküldü. Klavye tamiri mümkün değil ve sen yurtdışındasın, diyelim ki Çin'desin. Bu durumda yedek klavyeyi nereden bulacaksın? Ancak HP gibi küresel markalar için durum farklı. 1939'dan beri tüm dünyada hizmet veren bir firma olarak, Madagaskar'da bile yedek parçalarını bulabilirsin.
Yerli markaların satış stratejisi genellikle kalite ve uzun vadeli hizmet üzerine değil, daha çok kısa vadeli kazanç odaklı oluyor. Bu durum, Ferrari ile Tofaş'ı kıyaslamaya benziyor—ikisi de araba üretiyor ama kalite, dayanıklılık ve küresel erişim açısından kıyas kabul eder mi?
Bir de şu var: Artık tüm global firmalar, BIOS güncellemelerini bile Windows Update üzerinden sunmaya başladı. Ancak yerli firmalar hâlâ eski usullerle uğraştırıyor—'Seri numarasını gönder', 'Cihazı bize getir, biz güncelleyelim' gibi gereksiz prosedürlerle vakit kaybettiriyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir sistem yok.
Bu yüzden her zaman tercihinizi köklü ve küresel markalardan yana kullanın. Batı menşeli ve eski firmalar, uzun vadede size daha az sorun çıkarır ve teknik destek konusunda çok daha güvenilirdir.