Günün yorgunluğu ve stresiyle eve döndüğümde, dışarıda sergilediğim kişilikle içimdeki dünya arasında büyük bir fark hissediyorum. Bu, benim için hem ilginç hem de bazen zorlayıcı bir deneyim olabiliyor. Okulda, sosyal olmaya ve etrafımdaki insanlarla iletişim kurmaya çalışırken, evde tam tersi bir durumla karşılaşıyorum.
Okulda, çoğu zaman gülme ihtiyacı olmadigim halde durumlara kolayca gülebiliyorum. Hatta bazen hiç beklenmedik esprilere bile kahkahalarla karşılık verebiliyorum. Ancak tek oldugumda, içimdeki coşkulu ve neşeli kişiliğin yerini bir ciddiyet alıyor. Evde, daha içe dönük, düşünceli ve sessiz bir hal alıyorum. Çoğu zaman, dışarıda olduğum gibi rahat ve güler yüzlü olmak yerine, içsel düşüncelere dalmayı tercih ediyorum.
Bu durum bazen beni zorlayabiliyor. Okulda sosyal bir varlık olmaya çalışırken, bazı arkadaşlarımın beni anlamadığını hissediyorum. Onlar için, dışarıdaki neşeli ve şakacı kişilik, gerçek benim gibi algılanıyor. Ancak evdeki daha içe dönük ve ciddi yanımı görmemeleri, beni yedek arkadaş gibi hissettirebiliyor. Bazıları, içsel çatışmamı anlamadan ya da fark etmeden, arada sırada bana "deli" gibi ifadelerle hitap edebiliyorlar. Benim gibi olanlar bu durumla nasıl basa ciktiniz?