Birini öldürmek ya da market soymak haram ve günah. Dinler devletlerin uydurduğu halkı yönetmek için kurduğu hikayelerdir.
İçinde yaşadığımız dünya gercek mi asla bilemeyiz. Her öldüğümde başka birinin vücuduna geçiyor ve tüm insanların hayatını yaşıyor olabilirim farkında olmadan.
Birini öldürmek ya da market soymak haram ve günah. Dinler devletlerin uydurduğu halkı yönetmek için kurduğu hikayelerdir.
İçinde yaşadığımız dünya gercek mi asla bilemeyiz. Her öldüğümde başka birinin vücuduna geçiyor ve tüm insanların hayatını yaşıyor olabilirim farkında olmadan.
Bir gün başka bir dünyada uyansak ve gördüklerimizin bir rüya olduğunu öğrensek de uyandığımız yeni yerin gerçekliğinden emin olamayız. Simülasyon içinde simülasyon da olabilir.
Platon'a gore idealarin yansimasi olan fenomenleriz, yani hepimizin bilgisi ve gercekligi sadece zihindedir. Bazen hakli bulurum ama duyusal olarak gordugumuz dunya beni daha cok tatmin ettiriyor.
Ben zihin ve duyusal dunyayi da kabul ediyorum. Ikisini bir arada kullanabilersek gercek dunyaya ulasabiliriz diye dusunuyorum.
Galiba konudaki en degerli mesaj bu, gercegin kriterleri nelerdir? Neye gercek nedir, neye denmez? Zaten felsefenin en koklu sorularindan birisidir. Sahsen su an bu soruya cevabim yok, umarim ileri ki zamanlarda dogru duzgun bir cevap ile karsina cikabilirim.