Falcon1905
Megapat
- Katılım
- 17 Nisan 2016
- Mesajlar
- 40
Daha fazla
- Cinsiyet
- Erkek
Yakın zamanda yurtdışında birkaç İngilizce tecrübem oldu ve şunu söyleyebilrim ki gramer konusunda kesinlikle sana katılıyorum. İnsanlar genelde dertlerini anlatmaya odaklı oluyorlar, gramere vs. hiç takılmıyorlar. Hayatımda ki bazı şeyler için İngilizce'yi bir standart halinde getirdim bile çoktan (Kullandığım teknlojik aletleri ingilizcede kullanmam gibi). Ama o şeylerin bana katabileceği şeylerin sınırlı olması ve zaten burada ki birçok kişi, hatta Technopat Sosyal kullanıcılarının geneli gibi teknolojiye olan ilgim ve merakım sebebiyle de bu kaynakları bitirdim bir nevi. Öte yandan dediğiniz gibi (Her ne kadar Türkçe altyazıyle izlemek gibi bir hatayı terchi etsem de) İngilizce altyazı ile izlemek gerçekten de birşeyler katıyor, en azından bana o an için öyle hissettirdi ama üzerine gitmediğim için doğal olarak bir şeyler kalmadı üzerimde. Diğer tavsiyeleriniz için de teşekkür ediyorum.Maruz kalman gerekiyor. İspanya'da birkaç sene evvel bir araştırma yapmışlardı ana dil altyazılı dizi/film izleyenler %0, İngilizce altyazılı izleyenler %7 ve altyazısız izleyenler %17 geliştirmiş İngilizcesini. Ne kadar maruz kalırsan o kadar gelişir. Yani gününün çoğunu maruz kalarak geçirmen faydalı olacaktır. Gramer falan bence hikaye, Türkçeyi akıcı konuşan kaç kişi gramer konusunda düzgün?
Yani tavsiyem yabancı insanlarla iletişim kur, İngilizce podcast dinle, bol bol kelime ezberle, günlük yaşantında yaptığın şeyleri İngilizce olarak her an betimlemeye çalış. Ben böyle yapmıştım
Ben yurtdışına çıktığımda İngilizcem çok da iyi bir seviyede değildi ancak özel bir lisede kısa süreliğine İngilizce öğretmenliği yapmaya gittim. O kadar maruz kaldım ve kendimi zorladım ki o kısa sürede büyük ilerleme yaşadım. Döndüğümde çevremin yorumu bu oldu daha doğrusu. Diğer egzersizler de alışkanlık haline geldi işte. Zaten onları yapmasaydım unutmuştum pratik yapamadığım için.Yakın zamanda yurtdışında birkaç İngilizce tecrübem oldu ve şunu söyleyebilrim ki gramer konusunda kesinlikle sana katılıyorum. İnsanlar genelde dertlerini anlatmaya odaklı oluyorlar, gramere vs. hiç takılmıyorlar. Hayatımda ki bazı şeyler için İngilizce'yi bir standart halinde getirdim bile çoktan (Kullandığım teknlojik aletleri ingilizcede kullanmam gibi). Ama o şeylerin bana katabileceği şeylerin sınırlı olması ve zaten burada ki birçok kişi, hatta Technopat Sosyal kullanıcılarının geneli gibi teknolojiye olan ilgim ve merakım sebebiyle de bu kaynakları bitirdim bir nevi. Öte yandan dediğiniz gibi (Her ne kadar Türkçe altyazıyle izlemek gibi bir hatayı terchi etsem de) İngilizce altyazı ile izlemek gerçekten de birşeyler katıyor, en azından bana o an için öyle hissettirdi ama üzerine gitmediğim için doğal olarak bir şeyler kalmadı üzerimde. Diğer tavsiyeleriniz için de teşekkür ediyorum.
Bu arada, biraz önce yine teste girdim ve 80-130 arası skor aldım. Lakin conversation, yani diyalog oluşturma kısmında yaşadığım dikkat dağınıklığı nedeniyle skor elde edemesem de (Eğer onu da ekleseydim sanırım istediğim skoru elde edecektim) konuşma kısmında heyecanımı yendim ve konular biraz daha kendimi ifade edebileceğim düzeydeydi.
Kalıpların geneline, özellikle de temel olanlarına hakimim. Tabi yenilerini öğrenip bunları katmak, özellikle de konuşmaya, yaratıcılığa daha etkili olacağı düşüncesindeyim sizin gibi.Ben yurtdışına çıktığımda İngilizcem çok da iyi bir seviyede değildi ancak özel bir lisede kısa süreliğine İngilizce öğretmenliği yapmaya gittim. O kadar maruz kaldım ve kendimi zorladım ki o kısa sürede büyük ilerleme yaşadım. Döndüğümde çevremin yorumu bu oldu daha doğrusu. Diğer egzersizler de alışkanlık haline geldi işte. Zaten onları yapmasaydım unutmuştum pratik yapamadığım için.
Bu arada zaten en zor kısım üretkenlik kısmı. Ne kadar az cümle ve kelime kullanarak ne kadar çok şey anlatacaksın yani. Karşındakine derdini uzun uzun zaten çok az bilsen bile bir şekilde anlatırsın. Bu kısımda da sana tavsiyem kalıpları öğrenmen olabilir bak. Ayrıca kalıpları, kelime gruplarını kullanmak genelde çok zevklidir.
Tavsiyeleriniz için hepinize teşekkür ediyorum.Amerikalı ve İngilizlerle konuşman gerekiyor her gün.
Evet, ana dili İngilizce olmayan biriyle gelişmek zor, hatta imkansıza yakın. Konunun en başında belirttiğim gibi aslında amacım DET'den yeterli puanı almak ki o da bir nevi akademik bir sınav olduğuve öte yandan da kısa sürede kağıt üzerinde başarıyı elde etme niyetinde olduğum için bu opsiyonu es geçmek durumundayım. Ama yine de tavsiyene katılmakla birlikte teşekkür ediyorum tekrardan.Türklerle konuşarak asla gelişemezsin bunu unutma. Ana dili ingilizce olmayanlarla konuşarak da gelişemezsin. Eski sevgilim letonyalıydı anlaşıyorduk ingilizce ikimiz de b2 falandık. Şu an amerikalı bir kız arkadaşım var ve çok daha farklı konuşmak vs. Çok daha akıcı ve seri konuşuyor Amerikalılar. Ben tabi alıştım ve bu alışmanın anlamı da tabi ki ingilizceyi ilerletmek oluyor.
Türklerle konuşarak asla gelişemezsin bunu unutma. Ana dili ingilizce olmayanlarla konuşarak da gelişemezsin. Eski sevgilim letonyalıydı anlaşıyorduk ingilizce ikimiz de b2 falandık. Şu an amerikalı bir kız arkadaşım var ve çok daha farklı konuşmak vs. Çok daha akıcı ve seri konuşuyor Amerikalılar. Ben tabi alıştım ve bu alışmanın anlamı da tabi ki ingilizceyi ilerletmek oluyor.
Evet, ana dili İngilizce olmayan biriyle gelişmek zor, hatta imkansıza yakın. Konunun en başında belirttiğim gibi aslında amacım DET'den yeterli puanı almak ki o da bir nevi akademik bir sınav olduğuve öte yandan da kısa sürede kağıt üzerinde başarıyı elde etme niyetinde olduğum için bu opsiyonu es geçmek durumundayım. Ama yine de tavsiyene katılmakla birlikte teşekkür ediyorum tekrardan.
Ben şu an Türkiyedeyim ama yıl sonuna doğru amerikaya gidiyorumHocam nerede yaşıyorsunuz?
Hocam sınav için bol bol kelime öğrenin. Her gün 5 kelimeyi rahatlıkla öğrenebilirsiniz.