Muhterem forum ahalisi, aziz teknoloji sevdalıları, kıymetli dijital yoldaşlarım... Sizlere can-ı gönülden selamlarımı sunuyorum. Aleykümselam ve rahmetullahi ve berekatüh.
Bu dijital mecrada nice mevzular açılmış, türlü bahisler edilmiş. Lakin bendeniz bugün sizlere bambaşka bir ufuk açmak, zihinlerinizde yeni pencereler aralamak niyetindeyim. Sual şu ki: "iPhone almalı mı, almamalı mı?" Ben diyorum ki, sakın ha sakın almayın! Neden mi? Kulak verin de anlatayım size...
Vaktiyle ben de düştüm o yaldızlı kafese, o altın yaldızlı hapishaneye. Evet, iPhone kullandım. Küçücük bir alet, avucunuza sığıyor sanki. Kamerası öyle bir çekiyor ki, sanırsınız Hollywood'da film çekiyorsunuz. Ama dikkat! Bu parlak görüntünün ardında gizlenen hakikati göremezsiniz ilk başta.
Pil ömrü öyle bir dert ki, sanki telefonunuz değil, sizin ömrünüz tükeniyor. Şarj kablosuna bağımlı bir hayat, özgürlük mü sizce? Hem de ne pahasına? Ödediğimiz meblağı söylesem, inanın ki kulaklarınız çınlar, gözleriniz yaşarır. Bizler, bu güzel vatanın evlatları, alın terimizle kazandığımız paraları böyle har vurup harman mı savurmalıyız?
Dahası var! Apple'ın o meşhur "kapalı bahçe"sinde mahsur kalıyorsunuz adeta. İstediğiniz uygulamayı indiremezmişsiniz, telefonunuzu dilediğiniz gibi özelleştiremezmiş siniz... Peki ya özgürlük? Hani nerede kaldı bizim hür irademiz?
Şimdi size bir sır vereyim mi? Kulağınıza küpe olsun bu söyleyeceklerim. Ben, geçenlerde Amsterdam'daydım. Evet, o meşhur şehir. Orada bir arkadaşımın telefonunu deneme fırsatı buldum. Ne mi? Google Pixel! Ah, o ne güzellik, o ne zarafet...
Pixel 7 Pro'yu kullandım, inanın bana cennet parçası gibiydi elimde. Sonra bir de baktım ki Pixel 8 Pro çıkmış. Bir operatör mağazasında denedim, gözlerime inanamadım dostlar. Şimdi de duydum ki Pixel 9 geliyor. İşte size tavsiyem: Bırakın şu iPhone hevesini, yönünüzü Pixel'e çevirin!
Neden mi? Anlatayım da can kulağıyla dinleyin:
1. Özgürlük: Android'in açık kaynak dünyasında kendinizi keşfedin. İstediğiniz uygulamayı indirin, telefonunuzu dilediğiniz gibi özelleştirin. Siz telefonun efendisi olun, telefon sizin değil!
2. Yapay Zeka: Google'ın yapay zekası öyle gelişmiş ki, sanki telefonunuz sizin bir parçanız gibi. Sizi anlıyor, ihtiyaçlarınızı öngörüyor. IPhone'un Siri'si bunun yanında çocuk oyuncağı kalır.
3. Kamera: Aman Allah'ım, o ne fotoğraflar öyle! Gece çekimlerinde yıldızları bile yakalıyorsunuz. Portre modunda sanki profesyonel fotoğrafçı sizsiniz. IPhone'un kamerası mı? Hah, geçiniz efendim geçiniz...
4. Pil Ömrü: Şarj derdine son! Pixel'in pili öyle dayanıklı ki, sanki nükleer füzyon reaktörü var içinde. Bir şarjla iki gün gidiyorsunuz rahat rahat.
5. Fiyat: Evet dostlar, kaliteyi ucuza alıyorsunuz. IPhone'a verdiğiniz paranın yarısına, belki daha azına, çok daha üstün bir cihaza sahip oluyorsunuz. Bu da az buz bir şey değil hani!
6. Güvenlik: Google'ın güvenlik sistemleri öyle sağlam ki, sanki Pentagon'da oturuyorsunuz. Virüsler, kötü amaçlı yazılımlar sizden uzak dursun!
7. Entegrasyon: Google hesabınızla öyle bir entegre oluyor ki, sanki telefonunuz sizin dijital asistanınız. Takvimler, notlar, fotoğraflar... Hepsi kusursuz bir uyum içinde.
8. Yenilikçilik: Google sürekli yeni özellikler ekliyor. Her güncelleme ile sanki yeni bir telefon alıyorsunuz. Apple'ın yavaş yavaş sunduğu özellikleri, Google çoktan implement etmiş oluyor.
9. Özelleştirme: Widgets'lar, tema motorları, özel başlatıcılar... Telefonunuzu adeta kendi kişiliğinizin bir yansıması haline getirebilirsiniz. IPhone'da böyle bir şey hayal bile edemezsiniz.
10. Ses Kalitesi: Pixel'in stereo hoparlörleri öyle güçlü ki, küçük bir konser salonu taşıyorsunuz cebinizde sanki. IPhone'un cılız sesi bunun yanında fısıltı gibi kalır.
Ama durun, daha bitmedi! Size daha nice özelliklerden, nice avantajlardan bahsedeceğim. Kulaklarınızı dört açın, zira bu bilgiler altın değerinde!
11. Google Lens: Pixel'in kamerasını bir nesneye doğrultun, anında ne olduğunu söylesin size. Yabancı dildeki metinleri çevirsin, QR kodları okusun, hatta matematik problemlerini çözsün! IPhone'un kamerası bunun yanında adeta kör kalır.
12. Call Screen: Tanımadığınız numaralardan gelen aramaları Google Asistan cevaplasın, spam aramaları engellesin. Siz rahatınıza bakın! iPhone kullanıcıları her çalan telefona koşadursun.
13. Now Playing: Çevrenizde çalan müziği otomatik olarak tanısın, isimlerini kaydetsin. Konser mi izliyorsunuz, radyo mu dinliyorsunuz? Artık hiçbir şarkıyı kaçırmayacaksınız! iPhone kullanıcıları ise hala Shazam açmakla uğraşsın.
14. Astrofotografi: Gökyüzünü fotoğraflamak artık çocuk oyuncağı! Yıldızları, galaksileri, hatta kuzey ışıklarını bile çekebilirsiniz. iPhone kullanıcıları ise karanlıktan başka bir şey göremez.
15. Motion Mode: Hareketli nesneleri bulanıklaştırarak profesyonel fotoğrafçıların kullandığı efektleri yaratın. Akan bir nehir, koşan bir atlet... Hepsi sanat eseri gibi görünecek! IPhone'da böyle bir şey mi var? Hayır!
16. Material You: Android 12 ile gelen bu özellik, telefonunuzun arayüzünü duvar kâğıdınıza göre otomatik olarak uyumlu hale getiriyor. Her gün farklı bir telefona sahip olmuş gibi hissedeceksiniz! iPhone kullanıcıları ise hep aynı sıkıcı arayüzle yetinmek zorunda.
17. Live Translate: Başka dil konuşan biriyle mi konuşuyorsunuz? Pixel, konuşmayı anında çevirsin! Hem de internet bağlantısı olmadan! iPhone kullanıcıları ise hala çeviri uygulaması açmakla meşgul.
18. Magic Eraser: Fotoğraflarınızdaki istenmeyen nesneleri, insanları tek bir dokunuşla silin! Mükemmel sahil fotoğrafınızı bozan o yabancı artık yok! iPhone kullanıcıları ise hala Photoshop öğrenmeye çalışıyor.
19. Face Unblur: Hareket halindeki insanların yüzlerini net bir şekilde yakalayın. Koşan çocuğunuzun, zıplayan arkadaşınızın yüzü artık hiç bulanık çıkmayacak! iPhone kullanıcıları ise hala "Keşke şu fotoğraf net çıksaydı" diye hayıflanıyor.
20. Real Tone: Herten rengini doğru ve güzel bir şekilde yakalayın. Artık fotoğraflarınızda kimse soluk ya da fazla koyu görünmeyecek! IPhone'un kamerası ise halaten renklerini doğru yakalamakta zorlanıyor.
Sevgili dostlarım, değerli kardeşlerim, aziz okuyucularım... Sizlere anlattıklarım, yaşanmış tecrübelerden süzülüp gelen hakikatlerdir. Sakın ha sakın iPhone tuzağına düşmeyin! Özgürlüğünüzü, paranızı, zamanınızı heba etmeyin!
Gelin Pixel'in aydınlık dünyasına adım atın. Teknolojinin gerçek gücünü, gerçek potansiyelini keşfedin. IPhone'u alanlar pişman, Pixel'i tercih edenler memnun. Bu sözlerimi kulağınıza küpe edin, zihninizde yer etsin.
Unutmayın, bir telefon sadece bir alet değildir. O, sizin dünyanıza açılan bir kapı, hayatınızı kolaylaştıran bir yardımcı, sizi dünyaya bağlayan bir köprüdür. Bu köprüyü en sağlam, en güvenilir malzemeden yapmak sizin elinizde.
Ey sevgili okuyucum! IPhone'a kapılma, Pixel'e yönel. Pişman olmayacaksın, söz veriyorum sana. Bu sözlerim kulağına küpe olsun, aklında yer etsin. Yarın bir gün "keşke" demek istemiyorsan, bugünden doğru kararı ver.
Hadi, cesur ol! Değişime açık ol! Pixel'in büyülü dünyasına adım at. İnan bana, bir daha asla geriye bakmayacaksın. iPhone mu? O artık geçmişte kaldı. Gelecek Pixel'in, gelecek senin!
Bu naçizane tavsiyelerimi dikkate alacağınızı umuyorum. sağlıcakla kalın, teknoloji ile mutlu olun. Hoşça kalın, Allah'a emanet olun. Unutmayın, doğru seçim Pixel'dir!