Liseyi bitirince sigortam başlasın ve iş hayatını göreyim diye muavinliğe başlamıştım. Hayal edilemeyecek biçimde yorgunluk, moral bozukluğu yaşamıştım, günlerdir evimden uzaktaydım, dedem yaşındaki şoförler bana bağırıp çağırıyordu, bazen ben de dayanamayıp tartışıyordum. Evdekilerle konuşayım dedim, çok sinirliydim, babama işi anlattım 'bir şey olmaz, çalış çalış" dedi, iyice sinirim katlandı, daha kötü oldum, sonra annem telefona geçti " Sadece birkaç hafta çalışacaksın, bunu zorluk değil de kısa süreli bir tecrübe, bir eğlence gibi düşün" dedi, öylesine bir ferahlama geldi ki acayip rahatladım. Yalova otogarının üst tarafındaydım, Temmuz sıcağı yakıyordu, bu rahatlamayla sanki banka hesabında milyonları olan adam rahatlığıyla salına salına otogara geldim ve sonraki günler de nispeten çok daha rahat geçmişti.
Ama şöyle bir şey var, babamın yılları çalışmakla geçmiş, annem ise o kadar çalışmamış. Babam duygusallığa girmeden direk kitabın ortasından konuşuyor, annem ise daha rahat konuşuyor. Yani benim babamın veya senin abinin yanlış söylediği bir şey yok, hayatı görmüş, kolay olmadığını öğrenmiş insanlar, bu yüzden sert konuşurlar. Eğer ben bugün o muavin olduğum halimle konuşacak olsam babamdan bile daha sert konuşurdum