İyon İticilerle Çalışan İlk Uçak Uçmayı Başardı

İyon İticilerle Çalışan İlk Uçak Uçmayı Başardı
Uçakta kullanılan iyon iticilerinde hareketli herhangi bir parça bulunmuyor. Bilim kurgu filmlerindeki gibi iyon iticileriyle çalışan uçaklarda ilk büyük adım atıldı. Bilim insanları iyon iticilerle çalışan ilk uçağı uçurmayı başardı. Henüz emekleme aşamasında olan bu teknoloji, uzun vadede büyük ümit vadediyor. İyon iticilerin çalışma prensibi ise oldukça ilginç. Uçağın kanat kısmına iki tane iletken birim […]

Devamı: İyon İticilerle Çalışan İlk Uçak Uçmayı Başardı
Kaynak Technopat

Devamı için yukarıdaki bağlantıya tıklayın...

Merhaba. Çok uzak gezegenlere olan çok uzun yolculuklar için zaten bu "iyon tahrik motorları" nın kullanımı çok eskiden beri sürekli olarak da düşünülüyordu. Atmosferdeki (havadaki) uçaklarda uygulanması ise çok daha güzel olmuş, umarım çalışma verimi daha da artırılıp drone'ler için de hiçbir sorun çıkarmadan kullanılır.

Prensipte bir etkiye olan bir tepki prensibiyle çalışıyor; siz bir uzay aracının araç camından bilye veya ağır bir gülleyi hızla savurup dışarı doğru ivmeyle aniden atmışsınız ve bu yolla öne doğru olan bir itilmeyi bu yolla sağlamışsınız veya iyon tahriği yoluyla olan bir etkiye karşı yine bir tepkiyle öne doğru olan olan bu havadaki (veya uzaydaki) hava hareketiyle ileriye doğru bir itme sağlamışsnız, itilme için hava ortamı gerekmiyor roketlerin klasik motorlarında olduğu gibi, çalışma şekli açısından her ikisi de ayni gibi görünüyor, ancak klasik yakıtlı roketlerle iyon tahrik motorunun verimleri arasında ne kadar bir fark vardır veya bu verim nasıl daha iyi koşullarda iyileştirilip daha da artırabilir, bu noktalara iyice yoğunlaşmak gerekir diye düşünüyorum, kendi görüşüme göre.

Yakın gelecekteki teknolojik gelişmeler açısından çok ümit verici bir gelişme olarak bunu görüyorum. Normal roket yakıtı veya nükleer bir yakıt kullanmayıp sadece iyonla olan bir itiş gücünün sağlanması bu ilginç iticili tepki motorları açısından aslında büyük avantajdır ve bu avantajın olabildiğince çok iyi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine de inanıyorum. Şimdiye kadar yapılıp gerçekleştirilmemesini ise havasız uzay ortamından çok ayrı düşünülmeyip ele alınmamasına veya belki ele alınıp direk başarısızlıkla sonuçlanmasına bağlıyorum. Kolay gelsin.