Yorumum: Yaşlılığı, hastalığı, bıkkınlığı, yalnızlığı, rutini, aile bağlarını sıkı bir şekilde ele alan bir film. Bu zamana izlediğim hiçbir film sanırsam bu şekilde yaşlılığı ele almamıştı. Nedeni ise bu film gerçekler ile yüzleştiriyor. Yaşlılığın, yalnızlığın bunaltıcı ve yorucu duygularını izleyiciye net şekilde veriyor. Zorlukları izleyiciye empati kurması yoluyla hissettirebiliyor. Kullandığı sinema teknikleri, açısı izleyici vuruyor bu arada. Alışılmışın dışında çekimler var. Bu da filme bağlanmaya sebep olan etkenlerden biri.
Film süresi olarak bayağı uzun. Filmin en büyük eksisi budur. Onun dışında tek mekanda geçen filmleri sevmiyorsanız uzak durun. Zaten film yaşlılık ile alakalı olduğu için bayağı bunaltıcı ve yorucu bir film. Tek mekan filmleri de sevmiyorsanız hiç izleyemezsiniz.
Hounds of Love (Av Köpekleri): Vicki Maloney, rahatsız bir çift tarafından banlıyor sokağında rastgele bir biçimde kaçırılır. Çift arasındaki dinamiği gözlemlediğinde, hayatta kalmak için yapması gerekenleri fark etmeye başlar.
Yorumum: Alışılmış korku, kaçırılma filmlerinin aksine daha gerçekçi ve daha geren bir film. Sapık karı-koca tarafından kaçırılan Vicki Maloney karakterinin aileyi çözmesinde ve birbirine düşürerek kaçma girişimini, uğraşını konu ediniyor. Yine tek mekan bir film fakat hızlı akan ve oyunculukları kaliteli bir film. Onun için tek mekan olması pek yormuyor.
Filmde aşırı aksiyon yok. Bu beklenti ile izleyecekseniz izlemeyin. Daha çok karakter psikolojileri üzerine odaklanan bir film. Filmde Tek kişinin gözünden bakılmıyor. Kaçıran ve kaçırılan kişilerin saklı düşüncülerine, hikayelerini de konu ediniyor. Onun için DRAM unsuru da bulunduruyor.
Yorumum: Filmin ismi aslında her şeyi ele veriyor.
Yorumum: Robert De Niro benim çok sevdiğim bir oyuncu değil fakat bu filmdeki performansını ve rolünü çok sevmiştim. Film komedyen olma hayalini rahatsız edici ve hastalıklı bir noktaya taşıyan Rupert Pupkin karakterinin yolculuğuna konuk ediyor. Uzun yıllardır hayalini kurduğu komedyenlik için utanmaz, aldırış etmez tavırlar ile kaç defa da reddedilse de Langford'un peşini bırakmıyor. Bu filmin komedisi, mizahı çok orijinal ve yerindeydi. Hem eğlence sektörünün içine hem de ünlülerin yaşantısına bir bakış atıyordu. Ayrıca gerçek hayattan uyarlanmış bir filmdir. İzlemenizi tavsiye ederim.
Yorumum: Müzikleri, mizahı, komedisi, oyunculukları, hikayesi üst noktada bir film. Yapılmış en iyi komedi bile olabilir. Üç arkadaşın hapisten kaçış serüvenini konu eden bir film. Bu serüven boyunca kimi yerde eleştirel kimi yerde ise eğlendiren bir film. Alışılmışın dışında bir mizah sunuyor. Karakterlerin aptal olması filme ayrı bir hava katıyor. Müzikleri ise zaten filmi bambaşka noktalara götürüyor.
Kaynaklar:
Türkiye'nin sinema sitesi
Sinemalar.com'da hem klasik, hem de yeni filmlerle ilgili bilgi alabilir, gösterimdeki sinema filmlerinin seanslarını öğrenebilir, film fragmanlarını izleyebilirsiniz.
Beyazperde: Film haberleri, eleştirileri, sinema seansları, fragmanlar, videolar, TV programları, TV dizileri!
Beyazperde.com - En güncel sinema ve TV haberleri, fragmanlar ve röportajlar, sinema seansları ve TV yayın saatleri, üstelik en kapsamlı sinema ve televizyon veritabanı
Son düzenleyen: Moderatör: