JoJo Part 7 - Steel Ball Run İnceleme
Bir inceleme metnine daha hoşgeldiniz. Bu incelememizin konusu olan Steel Ball Run'a değinmeden önce JoJo ile ilgili olan geçmişimden bahsedeceğim.
JoJo ile ben Roblox'taki basit oyunlar ile tanıştım. Evet , 10000+ saat oynadığım ve hayatımı mahveden o oyundan bahsediyorum. JoJo ile tanıştığım an izlememiştim çünkü o zamanlar anime , film ve dizi izlemeyi sevmeyen ve tek yaptığı sabah bilgisayar başına oturup sabahtan akşama kadar Roblox oynayan birisiydim. Bu arada arkadaş çevremde çok fazla JoJo sohbeti dönüyordu. Ben de hafif merak ediyordum ama yediğim spoilerlar ve maalesef Roblox oynamaktan hayata vakit ayıramadığım için bir türlü girememiştim. Daha doğrusu girmek istemiyordum. Bir gün "Şuna baksam mı acaba?" diye girdim. Gece başlayıp tek gecede "Phantom Blood" partını bitirdim. Ertesi gece de 2. partı (Adını unuttum. Joseph'in ana karakter olduğu part işte. Sanırsam Battle Tendency.) bitirdim. 3. parta geçtim ama onu 15-16 bölüm izleyip bıraktım. Sonra Roblox oynamaya devam ettim.
Seriye seneler sonra devam etme kararı aldım ve zevk aldığım söylenebilir. Teker teker partlar hakkında ne düşündüğümü ufaktan anlatayım. İncelemenin devamında biraz karşılaştırma yapacağım.
Phantom Blood
Ciddi ciddi ilk anime izleyişimden mıdır bilmiyorum ama bayağı etkilemişti beni zamanında. Dio gibi iyi bir kötü karakterin ve Jonathan gibi iyi bir ana karakterin yanında iyi bir olay örgüsü ile güzel bir part benim için.
Battle Tendency
En sevdiğim 4. part denebilir. Joseph gibi harika bir ana karakterin yanında ikonikleşmiş üçlü kötü karakteri bize tanıtan parttır. Aynı zamanda Caesar Zeppeli gibi güzel yan karakterler de bulundurur. Severim bu partı.
Stardust Crusaders
İlk yarısında sıkıldığım ama ikinci yarısında çok zevk aldığım bir part. Hayranlar çok sever ama ben o kadar da sevmiyorum. Yine de beğeniyorum. Ana karakteri çok soğuk geliyor bana. Bir yere kadar sevsem de çok hayranı değilim Jotaro Kujo'nun. Dio da büyük hayal kırıklığı benim için. Motivasyonunu 6. partta öğrensek de o zamana kadar sırf kötü olmak için kötü olmuş bir karakter olarak tanıtılıyor. Part 1 Dio da öyleydi ama en azından bir motivasyonu vardı. Yaptıklarının kendine göre mantıklı sebepleri vardı. Part 3 Dio'da bunlar yok. Onun dışında olay örgüsü tekrar etse de ikinci yarıda zevk veriyor. Yan karakterleri de harikadır. Kakyoin , yaşlı Joseph , Iggy , Avdol ve favorim olan Polnareff karakterleri bu parta bir renk katıyor.
Diamond Is Unbreakable
Günlük yaşam içeriklerini çok sevdiğimden mi bilmiyorum ama çok severim bu partı. En sevdiğim 3. parttır. Ana karakteri Josuke Higashikata güzel ve renkli bir ana karakter. Güzel yan karakterler de var Okuyasu Nijimura gibi. Olay örgüsü de günlük yaşam standartları içinde iyi denebilir. Aynı zamanda Yoshikage Kira gibi harika bir kötü karakter de bu parttadır.
Golden Wind
Seveni de sevmeyeni de çok bir part. Bana soracak olursanız en sevdiğim 2. part. Ana karakteri iyi denebilir. Yan karakterler de çok hoşlar. Farklı kişilikleri ile kendini belli edebilen türlü türlü yan karakter var. Kötü adamı da harika. Spoiler vereceğim bu noktada. İzlemediyseniz geçin. Hikayenin bir noktasında Bucciarati kızını Diavolo'ya götürdükten sonra Diavolo yani patronun derdinin kızı öldürmek olduğu öğrenilir. Bucciarati kızı Diavolo'dan kurtarır ve aralarında bir savaş yaşandıktan sonra ekip Bucciarati'nin tarafına geçer. Bu noktada kötü adam Diavolo olur. Diavolo güzel bir kötü adam. Güç uğruna her şeyi yapabilecek ama aynı zamanda çok zayıf birisi. Daha doğrusu zayıf yönü 2. kişiliği. Geçmişini silmek istiyor. Onun için geçmişini silmek Doppio adlı 2. kişiliğini silmek oluyor. Uzun tutmamak için kötü adamı beğendiğimi söyleyeyim yeter. (Biraz uzun oldu sanki.)
Stone Ocean
Son 12 bölümünü çok başarılı buluyorum ama geri kalan 24 bölüm sıkıcı. Serideki en az sevdiğim part bu. Ana karakter sıkıcı , yan karakterler ilgi çekici değil ama kötü adamı harika. Son 12 bölümü taşıyan ve bu partı biraz da olsa ortalama üzeri yapan bu kötü adam.
Evet biraz uzun oldu ama diğer partlar hakkında ne düşündüğümü az çok özetledim. Ana konumuz Steel Ball Run'a gelirsek harika bir part. Hikayeye girmeden önce karakterler ve geçmişlerinden bahsetmek istiyorum. Geçmişleri hikayenin belirli noktalarında parça parça anlatılıyor ve incelemede "O sırada x adamı şunu anlatır." gibi cümleler bulunmasını istemiyorum.
Karakterler
Gyro Zeppeli
Kendisi soylu bir aile olan Zeppeli ailesinin bir ferdi. Zeppeli soyu yıllardır cellatlık yapan bir aile. Mahkumların az acı çekmeleri için "çelik top" tekniğini kullanıyorlar. Bu teknik "dönüş" adı verilen başka bir teknikten faydalanıyor. Ülkesinde bir gün krala bir suikast düzenlenmeye çalışılır ve ayakkabıcılık yapan bir çocuk suçlu bulunur. Gyro bu çocuğun idamını gerçekleştirecek kişidir ve bunu istememektedir. Steel Ball Run yarışına parayı alıp genel af çıkarılmasını sağlamak için girmiştir. Aynı zamanda bu eleman profil fotoğrafı mavi M harfi olan kişi gibi şakalar da yapar.
Johnny Joestar
Asıl adı "Jonathan Joestar" olan Johnny'nin hayali ünlü bir jokey olmaktır. Ailesinde de abisi ünlü bir jokey olma yolunda ilerlemektedir. Bir gün Johnny eve beyaz bir fare getirir ve babası bu fareyi boğmasını ister. Johnny bunu istemez ve fareyi ormana bırakır. Ertesi gün abisi antrenman yaparken at beyaz bir fare görür ve ürker. Johnny'nin abisi de atın bu hareketinden zarar görür ve hayatını kaybeder. Daha sonralarda Johnny bir jokey olur ama yarışlarda sürekli Dio'ya kaybeder. Bir gün kız arkadaşı ile bir sıraya girmişken Johnny "Ben nasıl olsa ünlüyüm. Geçeyim şu fakirin önüne." gibi bir düşünceyle birisinin önüne geçer ama önüne geçtiği kişi silahlı çıkar ve Johnny'yi vurur. Johnny sakatlanır ve bacaklarını kullanamaz. SBR yarışının girişinde Gyro'nun çelik toplarının onun bacaklarını hareket ettirdiğini fark eder ve çelik topun ardındaki gizemi çözmek için yarışa katılır.
Diego Brando
İngiliz birisi olan Diego at yarışlarında liderdir. Küçüklüğünde bir çiftlikte kalmaya mecbur bırakılan ve bu çiftlikte sürekli kötü şeyler yaşayan birisidir. Asıl amacı ona kötü şeyler yaşatan herkesten intikam almaktır. Çok hırslı birisidir.
Funny Valentine
Amerika'nın 23. başkanıdır. O doğduğu zamanlarda babası çeşitli işkenceler görmüş ve ölmüştür. Babası çok vatansever birisidir. Babasını örnek almaktadır. Bir gün asker olarak çöle gider ve "Devil's Palm" adı verilen yerden sadece o hayatta çıkar ve oradan kalp cesedi ile geri döner. Bu olaydan sonra hep şansı iyi gider ve başkan olur. Halkının refahını düşünen ve halk tarafından sevilen bir başkandır. SBR yarışını düzenleyenlerden birisidir. Asıl amacı Amerika kıtasına dağılmış ceset parçalarını toplamaktır.
Hot Pants
Gyro ile aynı ülkeden gelmektedir. Küçüklüğünde kendi kardeşinin ölümüne sebep olduğu için affedilmek istemektedir. Bu yüzden ceset parçalarını toplamaya çalışmaktadır.
Wekapipo
Gyro ile aynı ülkeden gelen Wekapipo bir düello sonucu ülkesinden sürgün edilmiştir. Zeppeli ailesinin aksine Wekapipo'nun çelik top tekniği savaş üzerinedir. Çelik topunun üzerinde "uydu" denen küçük toplar bulunmaktadır. Bu top tarafından vurulan kişiler sol taraflarını bir süreliğine göremez.
Önemli karakterler bu kadardı. Part 7 karakterlerini beğendiğimi söyleyebilirim , geçmişleri derin ve güzel yazılmış , kişiliğini ortaya koyabilen ve renkli karakterler. Steel Ball Run'a da kimlik kazandıran karakterler bunlar. Kesinlikle karakterler konusunda en iyi part Steel Ball Run.
Hikaye
Hikayemiz Part 6'daki evren resetinden sonraki 19. yüzyılda geçiyor. Vahşi Batı teması ele alınmış. Amerika kıtasının bir ucundan diğer ucuna doğru düzenlenen "Steel Ball Run" adlı bir etkinliği konu alıyor bu part. Bu yarış başlarda çok eleştiri alsa da yarışa para sağlayan kişiler paranın yardım kuruluşlarına bağışlanacağını duyunca susuyor. Bu yarışın ödülü de yüklü miktarda para ödülü. (Yanlış hatırlamıyorsam 60 Milyon Dolar.) Bu yarış kolay da değil tabii. Zorlu arazi şartlarında bir sürü yarışmacı ve sıfır güvenlik ile yarışacaksınız. Yarıştan çekilme hakkı var ama yine de bu yarışı güvenli yapmıyor. Aynı zamanda atın da durumuna dikkat etmeniz gerek. Bu yarışa katılan kişilerin de farklı amaçları var. Birisi bir çocuğu kurtarmak , birisi daha fazla güç ve şöhret gibi şeyler istiyor.
Bu yarış göründüğü gibi bir yarış değil. Karakterler bölümünde bahsettiğim "Funny Valentine" adlı abimiz bu yarışı kıtanın dört bir yanına dağılmış ceset parçalarını toplamak için düzenlenmesini istiyor. Bay Steel ve Lucy Steel de bu yarışı düzenleyen kişiler. Bu noktada hikayenin yarıştan sapması benim pek hoşuma gitmedi. Ceset toplama konusu da iyi ve ilgi çekici ama yarışın arka plana atılması ve sanki yarış yokmuş gibi davranılması hoş değil. Karakterlerin amaçları için de geçerli bu. Bir noktadan sonra unutuyorsunuz bile. Gyro'nun çocuğu kurtarma hayali falan sadece başlarda üzerinde durulan konular. Keşke konsept değişmesine rağmen bu şeyler tamamen arka plana atılmasaymış. Daha iyi bir manga olabilirmiş.
Neyse biz hikayeye devam edelim. Gyro Zeppeli adlı bir adam bu yarışa gerekli parayı verip kaydını yaptırır. Bu adamın yanında kayıt yaptırmak isteyen başka birisi daha vardır ve Gyro'ya sinirlenir. Gyro çelik top tekniği ile adamı alt eder ve atına geçer. Bizim ana karakter Johnny Joestar da vücuduna çelik topun tepki verdiğini fark eder. Ardından kendi benliğini bulmak ve çelik topun gizemini çözmek için yarışa katılmaya karar verir. Yarışa kaçak olarak katılır.
İlk etapta Gyro , Mountain Tim , Diego , Pocoloco ve Sandman gibi isimler yarışırken Johnny de bunlara yetişir. Yarışmaya kaçak girse de pek takmazlar. Gyro ilk etap sonuna yaklaşırken çelik top kullanır ve bu hile sayılır. Gyro 20 sıra düşer. İlk etapta dinlenme yerine geldiklerinde Gyro ile Johnny takım olmaya karar verirler.
Bu sırada yarışta tuhaf ölümler gerçekleşir. Şerif , Mountain Tim'den bunun sorumlusunu bulmasını ister.
2. etap bir çöldedir. Johnny ve Gyro en kısa yoldan ilerleme rotasını belirler. Çöldeyken Johnny , Gyro'nun verdiği tıpayı dönüş tekniği ile döndürür. Bu sırada bir adam elini kesmeleri için bu ikiliye seslenir. Adamın elini zehirli bir canlı ısırmıştır ve koparılması gerekiyordur. Gyro bunu yapar ama adamın "stand" yeteneği devreye girer. Bilmeyen varsa söyleyeyim. Kısaca stand denen şey kullanıcısının kişiliğinin fizikselleşmiş bir enerjisidir. Persona oyunlarını oynayan varsa "persona" kavramı ile benzer bir şey. Hikayeye devam edecek olursak bu adam yarışa ailesi ile katılmıştır. Bu aile Gyro ve Johnny'yi zor durumda bırakır. Ayrıca tuhaf ölümlerin sebebi de bu ailedir. Mountain Tim de bunların peşine düşer ve üç kişi zor durumda kalır. Bu sırada "Devil's Palm" adı verilen yere gelirler. Bu yer zorlu şartlara sahip olsa da ceset parçaları burada bulunabilir ve bu parçalar stand yeteneği kazandırabilir. Johnny de dönüş yeteneğini kullanarak "Tusk" adı verilen bir stand sahibi olur. Bu stand Johnny'nin tırnaklarını bir altıpatlar gibi ateşlemesini sağlar. Johnny'nin standi sayesinde bu aileyi alt ederler.
Bu olaydan sonra yoluna devam eden ikili Mountain Tim ile birlik olurlar. Mountain Tim Gyro'nun ülkesinden "zombi at" adlı bir şeyin geldiğini. Yerini belirttikleri bir mektup gönderdiklerini söyler. Bu mektubu bir terörist okur. Bu terörist Gyro'nun ülkesinin başını ağrıtmış birisidir. Patlayıcılar ile ilgili bir standı vardır. Bu adam Mountain Tim'i standı ile yarıştan saf dışı bırakır ama bizim ikili eninde sonunda bu adamı alt eder ve aslında "zombi at" yaraların hızlı iyileşmesini sağlayan bir iptir.
Bu olaydan sonra ikilimiz ilerlerken yine bir düşman saldırısına uğrarlar. Johnny bu sırada Gyro'nun kaybolduğunu ve kolunda bir cesedin kolunun olduğunu fark eder. Bu insanlara stand ve güç kazandıran cesetin sol koludur. Bu düşmanın amacı da cesedi almaktır. Olta işlevi gören standi ile bunu yapacakken yine alt edilir ve Gyro kurtulur.
Bu sırada Diego bu ikili ile birlik olmak ister. İkili önce pek hoşnut olmasa da kabul eder. Johnny kahve yaparken Diego tuhaf davranmaya başlar. Bir dinozor gibi davranıyordur. Tek başına bir ayıyı yer ve bir dinozora dönüşür. Köydeki diğer varlıklara da dinozor enfeksiyonu bulaştırır. Gyro ve Johnny ne yapacaklarını bilemez ama yavaş gitmenin işe yaradığını fark ederler. O noktada minyon dinozorların olduğunu bilmiyorlardır. Minyon dinozorlar da gelince kanalizasyondan kaçmaya çalışırlar ve bir dağa tırmanırlar. Gyro ve Johnny dinozor enfeksiyonunu kapmıştır. Ceset bu enfeksiyonu engellese de Gyro'da ceset parçası olmadığından ceset parçası bulmak zorundadırlar. Gözlerin olduğu dağa giderler ama orada dinozor standi olan birisi ile karşılaşırlar. Bu kişi Diego'yu dinozor yapan kişidir. O sırada gözler de ortaya çıkar ve gözlerin birisini Gyro , birisini de Diego alır. Diego , dinozor yeteneğine sahip olur ve oradan uzaklaşır. Gyro'nun güçlenmesi ile herkesi dinozor yapan kişiyi öldürürler.
Bu olayın ardından ikili ceset parçalarını toplamaya karar verir. 3. etapa doğru giderlerken sürekli aynı yerlerden geçtiklerini fark ederler. Bunun sebebi zamanı 6 saniye geri alan bir stand. İkili kullanıcıyı öldürmeden çıkamayacaklarını fark eder ve Hot Pants ile bu adamı alt etmeye çalışırlar ama başarısız olurlar. En sonunda Johnny düelloya karar verir ama Johnny kaybeder. Gyro tek kalır ve kazandığı zayıf yön görme yeteneği sayesinde taktik ile Gyro düşmanın zayıf yönünü bularak alt eder.
Bu sırada Lucy Steel başkanın gerçek amacını öğrenir. Kocasını korumak için. Ceset parçalarını Johnny ve Gyro ikilisine vermeye karar verir. Bu yüzden yaptığı işi eline yüzüne bulaştırır ama Mountain Tim'in yardımı ile kaçar. Bu sırada "Catch The Rainbow" adlı standin kullanıcısı ve başkanın koruyucusu hainin yani Lucy'nin peşine düşer. Lucy sonraki parça omurgayı alır ama başkanın koruyucusu zorluk çıkarır. Adam omurgayı alır. Lucy ise onu bir silah ile halleder ama adam yaralarını standin yardımı ile kapatır ve adam ölene kadar Lucy'nin peşine düşmeyi kafasına koyar. Johnny ve Gyro ikilisinin yardımı ve yağmurdan destek alan standinin yağmursuz havalara karşı savunmasız olduğundan koruma ölür. Omurgayı Johnny alır. Göz parçası da Lucy'ye verilir. Ardından Lucy'nib başkandan aldıkları parçaları Hot Pants alır.
İkili yoluna devam ederken Soundman adlı kişinin seslerden yardım alan standi tarafından pusuya düşürülür. Johnny o sırada "altın dikdörtgen" tekniğini öğrenir ve standi evrim geçirip "Tusk Act 2" olur. Yeni standi ile düşmanı alt eder.
İkili yoldayken "Sugar Mountain" adlı çocuk ile karşılaşır. Bu çocuk doğruluğundan ötürü ikiliyi değerli mücevherler ve cesetin kulak kısmı ile ödüllendirir ama harcamazlarsa ağacın meyvesi olacaklarını söyler.
İkili harcamak için elinden geleni yapar ve bir noktadan sonra ellerinde sadece para ve kulaklar kalır. Kumar oynarlarken 11 adam gelir ve saldırırlar. Bu adamlar birbirlerinin standlerinden güç almaktadırlar. Bunları para ile tuttukları korumalar ile alt ederler. Her şeyi harcadıklarını sanarlarken kulakları harcamadıklarını fark ederler ve Gyro tam ağacın meyvesi olacakken Johnny kulakları 11 adamdan son kalan adama verir.
İkili cesedin bacak kısmını almak için yoluna devam eder. O sırada Gyro'nun ülkesinden gelen Wekapipo ve yanında ucube bir herifle onlara saldırır. Wekapipo "yıkım topu" sayesinde ikilinin sol taraflarını görmemesini sağlar. Diğer kişi de savunma odaklı bir stande sahiptir. Altın dikdörtgen olmadığından ve Gyro'nun dönüş tekniği bu şekilden güç aldığından ikili güç de alamamaktadır. O sırada altın dikdörtgen şeklinde kar yağar ve ikili bunları yaralar. Gyro Wekapipo'ya kız kardeşinin yanına gitmesini ve Lucy'ye yardım etmesini söyler. Diğer adam da Lucy'nin hain olduğunu duyar ve ispiyonlamaya gider. Bay Steel'i vurur. Wekapipo ile karşılaşır ve Wekapipo onu alt eder. Bay Steel tedavi olur.
İkili Hot Pants'in niyetini öğrenmek için onu takip eder ve bir kiliseye gelirler. Hot Pants onlara su ile temizlenmelerini söylerler ama ikili anlamaz. Bu sırada "İç Savaş" adı verilen bir stand ikilinin günahları sayesinde onlara saldırır. Gyro ölecekken ve Johnny de buna yakalanmak üzereyken İsa ona yardım eder ve "Tereddüt içindeysen ateş etme." der. Johnny bu söz üzerine kendisine ateş eder (Persona 3 referansı) ve standi evrim geçirip "Tusk Act 3" olur. Bu yeni stand ile düşmana zarar verir ama o sırada başkan gelip adamı öldürür. Başkan ceset parçalarını alıp gider. Bir tek göz ve kafatası eksiktir.
Başkan yeteneği ile Wekapipo , Diego , Gyro ve Johnny'ye saldırır. Wekapipo bu tuhaf yetenek karşısında yenilir. Bu yetenek başka evrenden kopyalar getirip aslı ile bu kopyaları bir araya getirip bir araya gelince ölmelerini sağlamaktadır. (Anlayana kadar biraz zaman geçti.)
Bunun ardından başkan karısının kılığına girmiş olan Lucy'ye t*cavüz etmeye kalkar ve onun Lucy olduğunu anlar. Aynı zamanda gözün onda olduğunu da öğrenir. O sırada Lucy hamile kalır ve İsa'nın cesedi aslında kendisidir. (Bu partta Hristiyanlık esintilerini bol bol görüyoruz.) Bunun üzerine Lucy hastaneye yatırılır ama iç ses sandığı ama aslında başkanın sesi ile başkanın istediği yere gelir.
Lucy ve başkan trenle giderken Hot Pants ve Diego'nun saldırısına uğrar. İkili bu savaşı kaybeder ve başkan "Love Train" adlı yeni bir yetenek kazanır. Bu yetenek başkana gelen saldırıları savuşturup başka bir yere gönderir.
Bu sırada Johnny ve Gyro trene gelir ve başkan ile kapışmaya başlarlar. Başkanın yeni yeteneği onlara engel olmaktadır. Bu sırada Bay Steel Lucy'yi trenden cesede dönüşmeden önce indirir. Onu götürmelerini isterler. Bu noktada başkanın gücü zayıflar. Gyro ve Johnny attan aldıkları güç ile daha güçlü dönüşler yaparak başkana hasar verebilmektedir.
Gyro "Ball Breaker" adlı bir stand elde eder. Bu stand başkanı yaşlandırır ve önemli ölçüde hasar verir ama Gyro başkana eğri çelik top attığından yani yanlış bir hareket yaptığından dolayı başkan tarafından öldürülür.
O sırada Johnny attan güç elde edip tam anlamıyla kusursuz bir dönüş yapıp standi evrimleşir. "Tusk Act 4" olur. Johnny bu standi ile başkanın yeteneğini etkisiz kılar ve başkanı öldürür.
Başkan diğer bir boyuta gider ama orada da sonsuz dönüş (Part 5'ten tanıdık geldi mi?) yüzünden sürekli ölür. Bu sırada Johnny'den yardım ister ama amacı ihanet etmektir. Gyro'yu geri getireceğini söyler ama ihanet edecekken Johnny onu tamamen öldürür. Hot Pants'in et spreyi ile de Lucy'yi iyileştirir.
O sırada cesedin gittiğini fark eder. Cesedi Diego almıştır ve Diego'nun peşine düşer. Aslında bu Diego alternatif evrenden gelmektedir ve zamanı durdurabilen bir stande sahiptir. Bu stand Johnny'yi zorlar ve Diego başkanın ceset için yaptığı sığınağa gelir. Bu sırada Lucy gerçek Diego'nun cesedini getirir ve bu ikisi birleşip ölür.
Bu noktadan sonra Johnny yarışı da kazanamaz ama kendi benliğini bulur ve yürümeyi öğrenir.
Hikaye böyle. Ben sevdim. Üstte belirttiğim sorunlar dışında pek sorunum yok. Funny Valentine de gayet iyi yazılmış bir kötü adam. En sevdiğim JoJo kötü adamı kendisi. Karakterler ve olay örgüsü de güzel olunca ortaya güzel bir seri çıkıyor. Bölüm sayısının az olduğuna aldanmayın bu arada. Sayfa sayısı artmış. Bir de bu manganın sonuna geldiğinizde "Nereden nereye." hissini verdiğini söyleyebilirim.
Savaşlar ve Görsellik
JoJo görsel açıdan oldukça zengin bir seri. Savaşlar tekrar etse de görsellik hoş denebilir. Manga panelleri güzel.
Uzun ve yazması biraz zahmetli bir incelemenin sonuna geldik. En sevdiğim part kesinlikle bu. 8'i okumadım.
95/100
Bir inceleme metnine daha hoşgeldiniz. Bu incelememizin konusu olan Steel Ball Run'a değinmeden önce JoJo ile ilgili olan geçmişimden bahsedeceğim.
JoJo ile ben Roblox'taki basit oyunlar ile tanıştım. Evet , 10000+ saat oynadığım ve hayatımı mahveden o oyundan bahsediyorum. JoJo ile tanıştığım an izlememiştim çünkü o zamanlar anime , film ve dizi izlemeyi sevmeyen ve tek yaptığı sabah bilgisayar başına oturup sabahtan akşama kadar Roblox oynayan birisiydim. Bu arada arkadaş çevremde çok fazla JoJo sohbeti dönüyordu. Ben de hafif merak ediyordum ama yediğim spoilerlar ve maalesef Roblox oynamaktan hayata vakit ayıramadığım için bir türlü girememiştim. Daha doğrusu girmek istemiyordum. Bir gün "Şuna baksam mı acaba?" diye girdim. Gece başlayıp tek gecede "Phantom Blood" partını bitirdim. Ertesi gece de 2. partı (Adını unuttum. Joseph'in ana karakter olduğu part işte. Sanırsam Battle Tendency.) bitirdim. 3. parta geçtim ama onu 15-16 bölüm izleyip bıraktım. Sonra Roblox oynamaya devam ettim.
Seriye seneler sonra devam etme kararı aldım ve zevk aldığım söylenebilir. Teker teker partlar hakkında ne düşündüğümü ufaktan anlatayım. İncelemenin devamında biraz karşılaştırma yapacağım.
Phantom Blood
Ciddi ciddi ilk anime izleyişimden mıdır bilmiyorum ama bayağı etkilemişti beni zamanında. Dio gibi iyi bir kötü karakterin ve Jonathan gibi iyi bir ana karakterin yanında iyi bir olay örgüsü ile güzel bir part benim için.
Battle Tendency
En sevdiğim 4. part denebilir. Joseph gibi harika bir ana karakterin yanında ikonikleşmiş üçlü kötü karakteri bize tanıtan parttır. Aynı zamanda Caesar Zeppeli gibi güzel yan karakterler de bulundurur. Severim bu partı.
Stardust Crusaders
İlk yarısında sıkıldığım ama ikinci yarısında çok zevk aldığım bir part. Hayranlar çok sever ama ben o kadar da sevmiyorum. Yine de beğeniyorum. Ana karakteri çok soğuk geliyor bana. Bir yere kadar sevsem de çok hayranı değilim Jotaro Kujo'nun. Dio da büyük hayal kırıklığı benim için. Motivasyonunu 6. partta öğrensek de o zamana kadar sırf kötü olmak için kötü olmuş bir karakter olarak tanıtılıyor. Part 1 Dio da öyleydi ama en azından bir motivasyonu vardı. Yaptıklarının kendine göre mantıklı sebepleri vardı. Part 3 Dio'da bunlar yok. Onun dışında olay örgüsü tekrar etse de ikinci yarıda zevk veriyor. Yan karakterleri de harikadır. Kakyoin , yaşlı Joseph , Iggy , Avdol ve favorim olan Polnareff karakterleri bu parta bir renk katıyor.
Diamond Is Unbreakable
Günlük yaşam içeriklerini çok sevdiğimden mi bilmiyorum ama çok severim bu partı. En sevdiğim 3. parttır. Ana karakteri Josuke Higashikata güzel ve renkli bir ana karakter. Güzel yan karakterler de var Okuyasu Nijimura gibi. Olay örgüsü de günlük yaşam standartları içinde iyi denebilir. Aynı zamanda Yoshikage Kira gibi harika bir kötü karakter de bu parttadır.
Golden Wind
Seveni de sevmeyeni de çok bir part. Bana soracak olursanız en sevdiğim 2. part. Ana karakteri iyi denebilir. Yan karakterler de çok hoşlar. Farklı kişilikleri ile kendini belli edebilen türlü türlü yan karakter var. Kötü adamı da harika. Spoiler vereceğim bu noktada. İzlemediyseniz geçin. Hikayenin bir noktasında Bucciarati kızını Diavolo'ya götürdükten sonra Diavolo yani patronun derdinin kızı öldürmek olduğu öğrenilir. Bucciarati kızı Diavolo'dan kurtarır ve aralarında bir savaş yaşandıktan sonra ekip Bucciarati'nin tarafına geçer. Bu noktada kötü adam Diavolo olur. Diavolo güzel bir kötü adam. Güç uğruna her şeyi yapabilecek ama aynı zamanda çok zayıf birisi. Daha doğrusu zayıf yönü 2. kişiliği. Geçmişini silmek istiyor. Onun için geçmişini silmek Doppio adlı 2. kişiliğini silmek oluyor. Uzun tutmamak için kötü adamı beğendiğimi söyleyeyim yeter. (Biraz uzun oldu sanki.)
Stone Ocean
Son 12 bölümünü çok başarılı buluyorum ama geri kalan 24 bölüm sıkıcı. Serideki en az sevdiğim part bu. Ana karakter sıkıcı , yan karakterler ilgi çekici değil ama kötü adamı harika. Son 12 bölümü taşıyan ve bu partı biraz da olsa ortalama üzeri yapan bu kötü adam.
Evet biraz uzun oldu ama diğer partlar hakkında ne düşündüğümü az çok özetledim. Ana konumuz Steel Ball Run'a gelirsek harika bir part. Hikayeye girmeden önce karakterler ve geçmişlerinden bahsetmek istiyorum. Geçmişleri hikayenin belirli noktalarında parça parça anlatılıyor ve incelemede "O sırada x adamı şunu anlatır." gibi cümleler bulunmasını istemiyorum.
Karakterler
Gyro Zeppeli
Kendisi soylu bir aile olan Zeppeli ailesinin bir ferdi. Zeppeli soyu yıllardır cellatlık yapan bir aile. Mahkumların az acı çekmeleri için "çelik top" tekniğini kullanıyorlar. Bu teknik "dönüş" adı verilen başka bir teknikten faydalanıyor. Ülkesinde bir gün krala bir suikast düzenlenmeye çalışılır ve ayakkabıcılık yapan bir çocuk suçlu bulunur. Gyro bu çocuğun idamını gerçekleştirecek kişidir ve bunu istememektedir. Steel Ball Run yarışına parayı alıp genel af çıkarılmasını sağlamak için girmiştir. Aynı zamanda bu eleman profil fotoğrafı mavi M harfi olan kişi gibi şakalar da yapar.
Johnny Joestar
Asıl adı "Jonathan Joestar" olan Johnny'nin hayali ünlü bir jokey olmaktır. Ailesinde de abisi ünlü bir jokey olma yolunda ilerlemektedir. Bir gün Johnny eve beyaz bir fare getirir ve babası bu fareyi boğmasını ister. Johnny bunu istemez ve fareyi ormana bırakır. Ertesi gün abisi antrenman yaparken at beyaz bir fare görür ve ürker. Johnny'nin abisi de atın bu hareketinden zarar görür ve hayatını kaybeder. Daha sonralarda Johnny bir jokey olur ama yarışlarda sürekli Dio'ya kaybeder. Bir gün kız arkadaşı ile bir sıraya girmişken Johnny "Ben nasıl olsa ünlüyüm. Geçeyim şu fakirin önüne." gibi bir düşünceyle birisinin önüne geçer ama önüne geçtiği kişi silahlı çıkar ve Johnny'yi vurur. Johnny sakatlanır ve bacaklarını kullanamaz. SBR yarışının girişinde Gyro'nun çelik toplarının onun bacaklarını hareket ettirdiğini fark eder ve çelik topun ardındaki gizemi çözmek için yarışa katılır.
Diego Brando
İngiliz birisi olan Diego at yarışlarında liderdir. Küçüklüğünde bir çiftlikte kalmaya mecbur bırakılan ve bu çiftlikte sürekli kötü şeyler yaşayan birisidir. Asıl amacı ona kötü şeyler yaşatan herkesten intikam almaktır. Çok hırslı birisidir.
Funny Valentine
Amerika'nın 23. başkanıdır. O doğduğu zamanlarda babası çeşitli işkenceler görmüş ve ölmüştür. Babası çok vatansever birisidir. Babasını örnek almaktadır. Bir gün asker olarak çöle gider ve "Devil's Palm" adı verilen yerden sadece o hayatta çıkar ve oradan kalp cesedi ile geri döner. Bu olaydan sonra hep şansı iyi gider ve başkan olur. Halkının refahını düşünen ve halk tarafından sevilen bir başkandır. SBR yarışını düzenleyenlerden birisidir. Asıl amacı Amerika kıtasına dağılmış ceset parçalarını toplamaktır.
Hot Pants
Gyro ile aynı ülkeden gelmektedir. Küçüklüğünde kendi kardeşinin ölümüne sebep olduğu için affedilmek istemektedir. Bu yüzden ceset parçalarını toplamaya çalışmaktadır.
Wekapipo
Gyro ile aynı ülkeden gelen Wekapipo bir düello sonucu ülkesinden sürgün edilmiştir. Zeppeli ailesinin aksine Wekapipo'nun çelik top tekniği savaş üzerinedir. Çelik topunun üzerinde "uydu" denen küçük toplar bulunmaktadır. Bu top tarafından vurulan kişiler sol taraflarını bir süreliğine göremez.
Önemli karakterler bu kadardı. Part 7 karakterlerini beğendiğimi söyleyebilirim , geçmişleri derin ve güzel yazılmış , kişiliğini ortaya koyabilen ve renkli karakterler. Steel Ball Run'a da kimlik kazandıran karakterler bunlar. Kesinlikle karakterler konusunda en iyi part Steel Ball Run.
Hikaye
Hikayemiz Part 6'daki evren resetinden sonraki 19. yüzyılda geçiyor. Vahşi Batı teması ele alınmış. Amerika kıtasının bir ucundan diğer ucuna doğru düzenlenen "Steel Ball Run" adlı bir etkinliği konu alıyor bu part. Bu yarış başlarda çok eleştiri alsa da yarışa para sağlayan kişiler paranın yardım kuruluşlarına bağışlanacağını duyunca susuyor. Bu yarışın ödülü de yüklü miktarda para ödülü. (Yanlış hatırlamıyorsam 60 Milyon Dolar.) Bu yarış kolay da değil tabii. Zorlu arazi şartlarında bir sürü yarışmacı ve sıfır güvenlik ile yarışacaksınız. Yarıştan çekilme hakkı var ama yine de bu yarışı güvenli yapmıyor. Aynı zamanda atın da durumuna dikkat etmeniz gerek. Bu yarışa katılan kişilerin de farklı amaçları var. Birisi bir çocuğu kurtarmak , birisi daha fazla güç ve şöhret gibi şeyler istiyor.
Bu yarış göründüğü gibi bir yarış değil. Karakterler bölümünde bahsettiğim "Funny Valentine" adlı abimiz bu yarışı kıtanın dört bir yanına dağılmış ceset parçalarını toplamak için düzenlenmesini istiyor. Bay Steel ve Lucy Steel de bu yarışı düzenleyen kişiler. Bu noktada hikayenin yarıştan sapması benim pek hoşuma gitmedi. Ceset toplama konusu da iyi ve ilgi çekici ama yarışın arka plana atılması ve sanki yarış yokmuş gibi davranılması hoş değil. Karakterlerin amaçları için de geçerli bu. Bir noktadan sonra unutuyorsunuz bile. Gyro'nun çocuğu kurtarma hayali falan sadece başlarda üzerinde durulan konular. Keşke konsept değişmesine rağmen bu şeyler tamamen arka plana atılmasaymış. Daha iyi bir manga olabilirmiş.
Neyse biz hikayeye devam edelim. Gyro Zeppeli adlı bir adam bu yarışa gerekli parayı verip kaydını yaptırır. Bu adamın yanında kayıt yaptırmak isteyen başka birisi daha vardır ve Gyro'ya sinirlenir. Gyro çelik top tekniği ile adamı alt eder ve atına geçer. Bizim ana karakter Johnny Joestar da vücuduna çelik topun tepki verdiğini fark eder. Ardından kendi benliğini bulmak ve çelik topun gizemini çözmek için yarışa katılmaya karar verir. Yarışa kaçak olarak katılır.
İlk etapta Gyro , Mountain Tim , Diego , Pocoloco ve Sandman gibi isimler yarışırken Johnny de bunlara yetişir. Yarışmaya kaçak girse de pek takmazlar. Gyro ilk etap sonuna yaklaşırken çelik top kullanır ve bu hile sayılır. Gyro 20 sıra düşer. İlk etapta dinlenme yerine geldiklerinde Gyro ile Johnny takım olmaya karar verirler.
Bu sırada yarışta tuhaf ölümler gerçekleşir. Şerif , Mountain Tim'den bunun sorumlusunu bulmasını ister.
2. etap bir çöldedir. Johnny ve Gyro en kısa yoldan ilerleme rotasını belirler. Çöldeyken Johnny , Gyro'nun verdiği tıpayı dönüş tekniği ile döndürür. Bu sırada bir adam elini kesmeleri için bu ikiliye seslenir. Adamın elini zehirli bir canlı ısırmıştır ve koparılması gerekiyordur. Gyro bunu yapar ama adamın "stand" yeteneği devreye girer. Bilmeyen varsa söyleyeyim. Kısaca stand denen şey kullanıcısının kişiliğinin fizikselleşmiş bir enerjisidir. Persona oyunlarını oynayan varsa "persona" kavramı ile benzer bir şey. Hikayeye devam edecek olursak bu adam yarışa ailesi ile katılmıştır. Bu aile Gyro ve Johnny'yi zor durumda bırakır. Ayrıca tuhaf ölümlerin sebebi de bu ailedir. Mountain Tim de bunların peşine düşer ve üç kişi zor durumda kalır. Bu sırada "Devil's Palm" adı verilen yere gelirler. Bu yer zorlu şartlara sahip olsa da ceset parçaları burada bulunabilir ve bu parçalar stand yeteneği kazandırabilir. Johnny de dönüş yeteneğini kullanarak "Tusk" adı verilen bir stand sahibi olur. Bu stand Johnny'nin tırnaklarını bir altıpatlar gibi ateşlemesini sağlar. Johnny'nin standi sayesinde bu aileyi alt ederler.
Bu olaydan sonra yoluna devam eden ikili Mountain Tim ile birlik olurlar. Mountain Tim Gyro'nun ülkesinden "zombi at" adlı bir şeyin geldiğini. Yerini belirttikleri bir mektup gönderdiklerini söyler. Bu mektubu bir terörist okur. Bu terörist Gyro'nun ülkesinin başını ağrıtmış birisidir. Patlayıcılar ile ilgili bir standı vardır. Bu adam Mountain Tim'i standı ile yarıştan saf dışı bırakır ama bizim ikili eninde sonunda bu adamı alt eder ve aslında "zombi at" yaraların hızlı iyileşmesini sağlayan bir iptir.
Bu olaydan sonra ikilimiz ilerlerken yine bir düşman saldırısına uğrarlar. Johnny bu sırada Gyro'nun kaybolduğunu ve kolunda bir cesedin kolunun olduğunu fark eder. Bu insanlara stand ve güç kazandıran cesetin sol koludur. Bu düşmanın amacı da cesedi almaktır. Olta işlevi gören standi ile bunu yapacakken yine alt edilir ve Gyro kurtulur.
Bu sırada Diego bu ikili ile birlik olmak ister. İkili önce pek hoşnut olmasa da kabul eder. Johnny kahve yaparken Diego tuhaf davranmaya başlar. Bir dinozor gibi davranıyordur. Tek başına bir ayıyı yer ve bir dinozora dönüşür. Köydeki diğer varlıklara da dinozor enfeksiyonu bulaştırır. Gyro ve Johnny ne yapacaklarını bilemez ama yavaş gitmenin işe yaradığını fark ederler. O noktada minyon dinozorların olduğunu bilmiyorlardır. Minyon dinozorlar da gelince kanalizasyondan kaçmaya çalışırlar ve bir dağa tırmanırlar. Gyro ve Johnny dinozor enfeksiyonunu kapmıştır. Ceset bu enfeksiyonu engellese de Gyro'da ceset parçası olmadığından ceset parçası bulmak zorundadırlar. Gözlerin olduğu dağa giderler ama orada dinozor standi olan birisi ile karşılaşırlar. Bu kişi Diego'yu dinozor yapan kişidir. O sırada gözler de ortaya çıkar ve gözlerin birisini Gyro , birisini de Diego alır. Diego , dinozor yeteneğine sahip olur ve oradan uzaklaşır. Gyro'nun güçlenmesi ile herkesi dinozor yapan kişiyi öldürürler.
Bu olayın ardından ikili ceset parçalarını toplamaya karar verir. 3. etapa doğru giderlerken sürekli aynı yerlerden geçtiklerini fark ederler. Bunun sebebi zamanı 6 saniye geri alan bir stand. İkili kullanıcıyı öldürmeden çıkamayacaklarını fark eder ve Hot Pants ile bu adamı alt etmeye çalışırlar ama başarısız olurlar. En sonunda Johnny düelloya karar verir ama Johnny kaybeder. Gyro tek kalır ve kazandığı zayıf yön görme yeteneği sayesinde taktik ile Gyro düşmanın zayıf yönünü bularak alt eder.
Bu sırada Lucy Steel başkanın gerçek amacını öğrenir. Kocasını korumak için. Ceset parçalarını Johnny ve Gyro ikilisine vermeye karar verir. Bu yüzden yaptığı işi eline yüzüne bulaştırır ama Mountain Tim'in yardımı ile kaçar. Bu sırada "Catch The Rainbow" adlı standin kullanıcısı ve başkanın koruyucusu hainin yani Lucy'nin peşine düşer. Lucy sonraki parça omurgayı alır ama başkanın koruyucusu zorluk çıkarır. Adam omurgayı alır. Lucy ise onu bir silah ile halleder ama adam yaralarını standin yardımı ile kapatır ve adam ölene kadar Lucy'nin peşine düşmeyi kafasına koyar. Johnny ve Gyro ikilisinin yardımı ve yağmurdan destek alan standinin yağmursuz havalara karşı savunmasız olduğundan koruma ölür. Omurgayı Johnny alır. Göz parçası da Lucy'ye verilir. Ardından Lucy'nib başkandan aldıkları parçaları Hot Pants alır.
İkili yoluna devam ederken Soundman adlı kişinin seslerden yardım alan standi tarafından pusuya düşürülür. Johnny o sırada "altın dikdörtgen" tekniğini öğrenir ve standi evrim geçirip "Tusk Act 2" olur. Yeni standi ile düşmanı alt eder.
İkili yoldayken "Sugar Mountain" adlı çocuk ile karşılaşır. Bu çocuk doğruluğundan ötürü ikiliyi değerli mücevherler ve cesetin kulak kısmı ile ödüllendirir ama harcamazlarsa ağacın meyvesi olacaklarını söyler.
İkili harcamak için elinden geleni yapar ve bir noktadan sonra ellerinde sadece para ve kulaklar kalır. Kumar oynarlarken 11 adam gelir ve saldırırlar. Bu adamlar birbirlerinin standlerinden güç almaktadırlar. Bunları para ile tuttukları korumalar ile alt ederler. Her şeyi harcadıklarını sanarlarken kulakları harcamadıklarını fark ederler ve Gyro tam ağacın meyvesi olacakken Johnny kulakları 11 adamdan son kalan adama verir.
İkili cesedin bacak kısmını almak için yoluna devam eder. O sırada Gyro'nun ülkesinden gelen Wekapipo ve yanında ucube bir herifle onlara saldırır. Wekapipo "yıkım topu" sayesinde ikilinin sol taraflarını görmemesini sağlar. Diğer kişi de savunma odaklı bir stande sahiptir. Altın dikdörtgen olmadığından ve Gyro'nun dönüş tekniği bu şekilden güç aldığından ikili güç de alamamaktadır. O sırada altın dikdörtgen şeklinde kar yağar ve ikili bunları yaralar. Gyro Wekapipo'ya kız kardeşinin yanına gitmesini ve Lucy'ye yardım etmesini söyler. Diğer adam da Lucy'nin hain olduğunu duyar ve ispiyonlamaya gider. Bay Steel'i vurur. Wekapipo ile karşılaşır ve Wekapipo onu alt eder. Bay Steel tedavi olur.
İkili Hot Pants'in niyetini öğrenmek için onu takip eder ve bir kiliseye gelirler. Hot Pants onlara su ile temizlenmelerini söylerler ama ikili anlamaz. Bu sırada "İç Savaş" adı verilen bir stand ikilinin günahları sayesinde onlara saldırır. Gyro ölecekken ve Johnny de buna yakalanmak üzereyken İsa ona yardım eder ve "Tereddüt içindeysen ateş etme." der. Johnny bu söz üzerine kendisine ateş eder (Persona 3 referansı) ve standi evrim geçirip "Tusk Act 3" olur. Bu yeni stand ile düşmana zarar verir ama o sırada başkan gelip adamı öldürür. Başkan ceset parçalarını alıp gider. Bir tek göz ve kafatası eksiktir.
Başkan yeteneği ile Wekapipo , Diego , Gyro ve Johnny'ye saldırır. Wekapipo bu tuhaf yetenek karşısında yenilir. Bu yetenek başka evrenden kopyalar getirip aslı ile bu kopyaları bir araya getirip bir araya gelince ölmelerini sağlamaktadır. (Anlayana kadar biraz zaman geçti.)
Bunun ardından başkan karısının kılığına girmiş olan Lucy'ye t*cavüz etmeye kalkar ve onun Lucy olduğunu anlar. Aynı zamanda gözün onda olduğunu da öğrenir. O sırada Lucy hamile kalır ve İsa'nın cesedi aslında kendisidir. (Bu partta Hristiyanlık esintilerini bol bol görüyoruz.) Bunun üzerine Lucy hastaneye yatırılır ama iç ses sandığı ama aslında başkanın sesi ile başkanın istediği yere gelir.
Lucy ve başkan trenle giderken Hot Pants ve Diego'nun saldırısına uğrar. İkili bu savaşı kaybeder ve başkan "Love Train" adlı yeni bir yetenek kazanır. Bu yetenek başkana gelen saldırıları savuşturup başka bir yere gönderir.
Bu sırada Johnny ve Gyro trene gelir ve başkan ile kapışmaya başlarlar. Başkanın yeni yeteneği onlara engel olmaktadır. Bu sırada Bay Steel Lucy'yi trenden cesede dönüşmeden önce indirir. Onu götürmelerini isterler. Bu noktada başkanın gücü zayıflar. Gyro ve Johnny attan aldıkları güç ile daha güçlü dönüşler yaparak başkana hasar verebilmektedir.
Gyro "Ball Breaker" adlı bir stand elde eder. Bu stand başkanı yaşlandırır ve önemli ölçüde hasar verir ama Gyro başkana eğri çelik top attığından yani yanlış bir hareket yaptığından dolayı başkan tarafından öldürülür.
O sırada Johnny attan güç elde edip tam anlamıyla kusursuz bir dönüş yapıp standi evrimleşir. "Tusk Act 4" olur. Johnny bu standi ile başkanın yeteneğini etkisiz kılar ve başkanı öldürür.
Başkan diğer bir boyuta gider ama orada da sonsuz dönüş (Part 5'ten tanıdık geldi mi?) yüzünden sürekli ölür. Bu sırada Johnny'den yardım ister ama amacı ihanet etmektir. Gyro'yu geri getireceğini söyler ama ihanet edecekken Johnny onu tamamen öldürür. Hot Pants'in et spreyi ile de Lucy'yi iyileştirir.
O sırada cesedin gittiğini fark eder. Cesedi Diego almıştır ve Diego'nun peşine düşer. Aslında bu Diego alternatif evrenden gelmektedir ve zamanı durdurabilen bir stande sahiptir. Bu stand Johnny'yi zorlar ve Diego başkanın ceset için yaptığı sığınağa gelir. Bu sırada Lucy gerçek Diego'nun cesedini getirir ve bu ikisi birleşip ölür.
Bu noktadan sonra Johnny yarışı da kazanamaz ama kendi benliğini bulur ve yürümeyi öğrenir.
Hikaye böyle. Ben sevdim. Üstte belirttiğim sorunlar dışında pek sorunum yok. Funny Valentine de gayet iyi yazılmış bir kötü adam. En sevdiğim JoJo kötü adamı kendisi. Karakterler ve olay örgüsü de güzel olunca ortaya güzel bir seri çıkıyor. Bölüm sayısının az olduğuna aldanmayın bu arada. Sayfa sayısı artmış. Bir de bu manganın sonuna geldiğinizde "Nereden nereye." hissini verdiğini söyleyebilirim.
Savaşlar ve Görsellik
JoJo görsel açıdan oldukça zengin bir seri. Savaşlar tekrar etse de görsellik hoş denebilir. Manga panelleri güzel.
Uzun ve yazması biraz zahmetli bir incelemenin sonuna geldik. En sevdiğim part kesinlikle bu. 8'i okumadım.
95/100
Son düzenleme: