KanserSİZ Dünya Organizasyonu, İnsanların Umutlarıyla Oynamaktadır!
Son zamanlarda, bizlerin de dikkatini çeken bir şekilde, ortalıkta gerek e-mail yoluyla, gerek bazı şahıs, internet sayfası ve sitelerinin paylaşımlarıyla, aslında "Kanser" diye bir hastalığın var olmadığı, bunun sadece Vitamin B17 adını verdikleri, aslında vitamin değil, kimyasal bir bileşiğin eksikliğinden kaynaklandığı iddia edilmektedir. Bununla da kalınmamakta, kanserin sadece pozitif düşünce ve Vitamin B17 takviyesi ile tamamen iyileşebileceği ileri sürülmektedir. Bu, akıl almaz bir saçmalık olmakla birlikte, sadece bilimsel değil, toplumsal olarak da ele alınması gereken bir yalandır, zira Dünya çapındaki 7.5 milyon kanser kastasının umutlarıyla oynanmaktadır!
Vitamin B17 adı altında satılan/desteklenen kimyasal, esasında "laevomandelonitrile" (kısaca "laetrile") adı verilen bir kimyasaldır. Bu da, acı badem ("Prunus dulcis") türünden elde edilen "amigdalin" isimli bir glikosit (bir şeker tipi) türünden üretilmektedir. Acıbadem haricinde kayısı ve vişne türlerinden de elde edilebilir.
Ne amigdalin, ne de herhangi bir türevi, vitamin değildir! Tam tersine, bu kimyasallar ölümcül düzeyde zehirlidir (toksiktir) ve hiçbir klinik araştırmada, kanseri tedavi etmek ve hatta önlemek konusunda faydası görülememiştir. Bu kimyasalların yüksek dozda alındıklarında (örneğin acıbademden belli bir gramajın üzerinde üretildiğinde) ve ağızdan hap alarak alındığında ölümcül sonuçlar doğurabilir. Çünkü laetrile denen bu kimyasal, sindirim yolundaki bazı enzimlerle (özellikle glukosidaz enzimleriyle) birleşerek son derece zehirli bir bileşik olan siyanit oluştururlar. American Journal of Clinical History, Cancer ve Public Health dergilerinde çıkan makaleler, bu konuyu detaylıca masaya yatırıp, ortak bir şekilde "Kanserle ilgili en acınası sahtekarlık" olarak değerlendirmişlerdir. Daha sonra farklı araştırma kurumları ve dergileri de, yaptıkları araştırmalarla bu sonuca katılmışlardır.
Esasında laetrile'in kanser konusunda işe yaramazlığı günümüzden 30 yıl önce ispatlanmıştır. Ancak günümüzdeki "kanser yoktur" iddiasıyla popülarite kazanmayı hedefleyen komplo teorisyenleri, bu araştırmaların "Amerika'nın bir oyunu" olduğunu iddia etmekte ve bilimsel araştırmaları hiçe saymaktadırlar.
Siz de, şu anda sadece Amerika'da değil, 150'den fazla ülkede, 15.000'den fazla kurum ve kuruluşta üzerinde araştırma yürütülen kanserin, bu şekilde basit bir çözümü olmadığını biliniz ve bu şekilde prim yapmaya çalışan, insanlıktan çıkmış umut tüccarlarına itibar etmeyiniz. Kanserin ne olduğunu ve neden çözülemediğini merak ediyorsanız, buradan bilgi alabilirsiniz:
https://www.facebook.com/note.php?note_id=170017423056341

Son zamanlarda, bizlerin de dikkatini çeken bir şekilde, ortalıkta gerek e-mail yoluyla, gerek bazı şahıs, internet sayfası ve sitelerinin paylaşımlarıyla, aslında "Kanser" diye bir hastalığın var olmadığı, bunun sadece Vitamin B17 adını verdikleri, aslında vitamin değil, kimyasal bir bileşiğin eksikliğinden kaynaklandığı iddia edilmektedir. Bununla da kalınmamakta, kanserin sadece pozitif düşünce ve Vitamin B17 takviyesi ile tamamen iyileşebileceği ileri sürülmektedir. Bu, akıl almaz bir saçmalık olmakla birlikte, sadece bilimsel değil, toplumsal olarak da ele alınması gereken bir yalandır, zira Dünya çapındaki 7.5 milyon kanser kastasının umutlarıyla oynanmaktadır!
Vitamin B17 adı altında satılan/desteklenen kimyasal, esasında "laevomandelonitrile" (kısaca "laetrile") adı verilen bir kimyasaldır. Bu da, acı badem ("Prunus dulcis") türünden elde edilen "amigdalin" isimli bir glikosit (bir şeker tipi) türünden üretilmektedir. Acıbadem haricinde kayısı ve vişne türlerinden de elde edilebilir.
Ne amigdalin, ne de herhangi bir türevi, vitamin değildir! Tam tersine, bu kimyasallar ölümcül düzeyde zehirlidir (toksiktir) ve hiçbir klinik araştırmada, kanseri tedavi etmek ve hatta önlemek konusunda faydası görülememiştir. Bu kimyasalların yüksek dozda alındıklarında (örneğin acıbademden belli bir gramajın üzerinde üretildiğinde) ve ağızdan hap alarak alındığında ölümcül sonuçlar doğurabilir. Çünkü laetrile denen bu kimyasal, sindirim yolundaki bazı enzimlerle (özellikle glukosidaz enzimleriyle) birleşerek son derece zehirli bir bileşik olan siyanit oluştururlar. American Journal of Clinical History, Cancer ve Public Health dergilerinde çıkan makaleler, bu konuyu detaylıca masaya yatırıp, ortak bir şekilde "Kanserle ilgili en acınası sahtekarlık" olarak değerlendirmişlerdir. Daha sonra farklı araştırma kurumları ve dergileri de, yaptıkları araştırmalarla bu sonuca katılmışlardır.
Esasında laetrile'in kanser konusunda işe yaramazlığı günümüzden 30 yıl önce ispatlanmıştır. Ancak günümüzdeki "kanser yoktur" iddiasıyla popülarite kazanmayı hedefleyen komplo teorisyenleri, bu araştırmaların "Amerika'nın bir oyunu" olduğunu iddia etmekte ve bilimsel araştırmaları hiçe saymaktadırlar.
Siz de, şu anda sadece Amerika'da değil, 150'den fazla ülkede, 15.000'den fazla kurum ve kuruluşta üzerinde araştırma yürütülen kanserin, bu şekilde basit bir çözümü olmadığını biliniz ve bu şekilde prim yapmaya çalışan, insanlıktan çıkmış umut tüccarlarına itibar etmeyiniz. Kanserin ne olduğunu ve neden çözülemediğini merak ediyorsanız, buradan bilgi alabilirsiniz:
https://www.facebook.com/note.php?note_id=170017423056341