Bir de yatağıma çok fazla çıkıyor. Nasıl çözerim? Rahat hareket edemiyorum.Kedi beslemek, her evcil hayvanda olduğu gibi sorumluluk isteyen bir şey. Benim 3 kedim oldu üçü de yavruyken aşırı enerjikti, sürekli bir yerleri tırmalarlar, saksıları devirirler, perdelerde sallanırlar, halıların kenarını kemirirler, gün içinde ilgilenmezsen gece yalayarak uyandırırlar. Büyüyünce biraz daha sakinleşiyorlar, ilgilenmeyince uyuyorlar.
Ayrıca her yere tüy dökerler. Ama yine de o kadar tatlı hayvanlar ki bütün işkencelerine rağmen kendilerini sevdiriyorlar. Ama annen böyle düşünmüyor olabilir, ikna edebilirsen bütün aile için moral kaynağı olur, kedinin kucağında uyuması gerçekten çok rahatlatıcı oluyor ve salak hareketleriyle kendilerini sevdiriyorlar. Önce anneni kısa bir süreliğine kalması için ikna et, gerisini kediye bırak.Tüy dökme dışındaki bütün sorunları çözebilirsiniz muhtemelen.
En kolay çözümü istediğin gibi hareket et. Belki acımasız bir yöntem gibi gelebilir ama sen uyuduktan sonra yine hareket edeceksin. Uyumadan önce rahatsız olursa kalkar kenara yada ayak ucuna yatar.Bir de yatağıma çok fazla çıkıyor. Nasıl çözerim? Rahat hareket edemiyorum.
Dedenize Allah rahmet eylesin. Ama bu tarz kedi kılından vs. kaynaklı hastalıklar sanıldığı gibi kedinin veya köpeğin kılından değil, kedi veya köpeğin kılındaki bir çeşit parazitten kaynaklanıyor. Bu yüzden kedinin iç dış parazit gibi bakımlarını düzenli bir şekilde yaptırılması gerekiyor.Evet, benim Ahmet dedem kedileri yatağına yatıncaya kadar yanında şefkatle bakıp bazen de onları yanına alabilen ve aşırı kedi sever bir insandı. Ama gelin görün ki bir gün bir kedi tüyünün bronşlarına kaçması nedeniyle ölünceye kadar kronik bronşitle savaşıp uğraştı. Bu yüzden geçmişte yaşanan bu dezavantajından (kedilerin bu kötü intibasından dolayı) eve kedi alamadım veya evdekilere de hiç aldıramadım. Yoksa ben de kedileri (kedigillerin en zararsız bir üyesini) elbette çok fazla severim, ama gelin görün de bunu evdekilere anlatın, bu tüy meselesi nedeniyle. Bu nedenle ancak çok uzaktan gözlerinin içine, tam olarak da onların göz bebekleriyle göz göze gelip konuşuyoruz her zaman, bu sevimli kediciklerle.
4 ekim olan bugün "sokak hayvanlarını koruma günü"dür. Özellikle don olup da kışın yiyeceksiz kalan sokak hayvanlarına, kuşlara, vb. su, yiyecek vermeyi unutmayalım ve kurban bayramlarında lütfen işkence ve hiç acı da vermeden kurbanlarımız tam olarak kesmiş bulunalım. Bugün onlara tekme atmak yerine iyi olan tarafım tuttu yine. Şaka şaka..
Kolay gelsin. Saygılarımla..
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü
Uzaktan bakmakla yetinme. En kötü görürsen hayvanlara yemek veya mama ver. Al eve bir paket mama ve çantana koy birazını. Görünce verirsinEvet, benim Ahmet dedem kedileri yatağına yatıncaya kadar yanında şefkatle bakıp bazen de onları yanına alabilen ve aşırı kedi sever bir insandı. Ama gelin görün ki bir gün bir kedi tüyünün bronşlarına kaçması nedeniyle ölünceye kadar kronik bronşitle savaşıp uğraştı. Bu yüzden geçmişte yaşanan bu dezavantajından (kedilerin bu kötü intibasından dolayı) eve kedi alamadım veya evdekilere de hiç aldıramadım. Yoksa ben de kedileri (kedigillerin en zararsız bir üyesini) elbette çok fazla severim, ama gelin görün de bunu evdekilere anlatın, bu tüy meselesi nedeniyle. Bu nedenle ancak çok uzaktan gözlerinin içine, tam olarak da onların göz bebekleriyle göz göze gelip konuşuyoruz her zaman, bu sevimli kediciklerle.
4 ekim olan bugün "sokak hayvanlarını koruma günü"dür. Özellikle don olup da kışın yiyeceksiz kalan sokak hayvanlarına, kuşlara, vb. su, yiyecek vermeyi unutmayalım ve kurban bayramlarında, adak kurbanlarında veya diğer kurban kesimlerinde, lütfen işkence ve acı da vermeden kurbanlarımızı kesmiş bulunalım. Bugün onlara tekme atmak yerine iyi olan tarafım tuttu yine. Şaka şaka..
Kolay gelsin. Saygılarımla..
4 Ekim Hayvanları Koruma Günü