"Sen de vur, ağzını kır, onu yalnız bırak!" tavsiyelerini okuyunca bile insanın kanı donuyor yahu. Üç çocuklu bir ailenin ortanca çocuğuyum. Abimle hiçbir zaman yakın olamadım, çok istememe rağmen. "O da öyle biri" falan diye geçiştirmeye çalışıyor insan ama abisiyle aşırı iyi anlaşan insanları görünce de imrenmeden edemiyor.
Abi/abla-kardeş ilişkisi, ne anne-çocuk ilişkisine benzer, ne baba-çocuk ilişkisine benzer. Hepsinden daha samimi bir ilişkidir -en azından olması gereken budur.- Bir insanı abisi bile yalnız bırakacaksa, kim doğruyu yanlışı öğretecek bu çocuğa yahu? Kim yanında olacak? Dediğim gibi abi-kardeş ilişkisini ancak ucundan bucağından yaşayabilmiş bir insan olarak benim size tavsiyem, öncelikle karşınızdakinin düşmanınız değil kardeşiniz olduğunu kendinize hatırlatın. Sonra kardeşinizle konuşun. Hatalarını düzeltmeye çalıştığını görene kadar bıkmadan usanmadan konuşun. Şahsen ben, saygının korkuyla kazanılmasına uzun yıllardır karşıyım. Kardeşiniz, korktuğu için size saygı göstermemeli. Sizi sevdiği için size saygı göstermeli. Bunun için ona sevdiğinizi gösterin. Yaptığı yanlışların doğrusunu öğretin. Her şeyinizi paylaşabileceğiniz bir kardeşe sahip olmak, hayatta başınıza gelebilecek en güzel şeylerden biri, bunu kaybetmeyin.