Liberal misiniz?

Liberal Misiniz?


  • Oy verenlerin toplamı
    251
Hayır hocam, yanlışınız var 1923-1929 arası Liberal ekonomi benimsendi, 1929'da ekonomik kriz çıkınca bütün dünyada; Hemen devletçi ekonomiye geçildi Türk lirası tekrar istikrar kazandı yani o zaman yapılması gereken oydu.
1923-1929 arasında bir tane özel şirket sayabilir misin?
Katılmıyorum, sağlık özel sektöre bırakılmamalı bana kalırsa şuan ki bütün hastaneler kamulaştırılmalı. Batı ve ABD'ye göre çok iyi ücretsiz olması, ilgilenilmesi. ABD'de kolun kırılsa bile hastane tam bir pavyon hesabı çıkarıyor.
Kardeşim hastaneler kötü diyorum sen hepsini kamulaştıralım diyorsun. Devletin kaynakları ve denetimi böyle büyük sektörleri elinde tutmak için yeterli değil. Bunu devlet hastanelerine bakarak anlayabilirsin zaten. Doktorlar Türkiye'de 1000$ maaş alıyor, böyle ücretsiz sağlık hizmetini başına çalarsın yani.
Bir sistemi oluşturmaya çalışırken öngörülemeyen ya da çıkmaza girilen noktalar olur. Sonuç olarak önemli eksikleri kapattılar, hem insanların temel haklarını iyi düzeyde sağlayabilecek sosyal yapıyı kurdular hem de ekonominin sürekliliğini sağlayacak liberal ekonomi modelini entegre ettiler.

ABD gibi ülkelerdeki sistem ise çok fazla sayıda kişiyi ya yoksulluğa ya da iflas etmeye götürecek kadar acımasız oluyor. Bir insan bir nedenden dolayı para kazanma yetisini kaybedebilir, sakat kalabilir, bakıma muhtaç olabilir. Zengin olmayan biri bu duruma düştüğünde onun hayatının temel haklarını ona sağlayabilecek yapı sosyal yapıdır. İnsanlar kendilerinin hiç o duruma düşmeyeceğini zannediyorlar ama bu on milyonlarca insan tarafından yaşanılan bir durum. Çok sayıda başkalarının başına gelebiliyorsa senin ya da benim de başıma gelebilir, o durumda da sosyal devlet mekaniklerinin olmasına dua ederiz.

ABD gibi ülkelerdeki modelde düşmeye başlayan büyük orandaki kısmın alım gücüyle ve özelleşmiş eğitim/sağlık sektörleri nedeniyle kalifiyelik/kalite oranını kaybetmeye mahkumlar. Parası olanlar bunlara erişebiliyor, yeterli parası olmayanlar iyi bir eğitim ve sağlık hizmetinden mahrum kalıyorlar. Bu da toplum içinde sosyal adaletsizliğe, sosyal adaletsizlik toplum içinde ayrışmaya, toplum içindeki ayrışma da iç sorunlara neden oluyor. Herkes zengin olamaz, herkes ortalama üstü çocuğunun eğitim masrafı için yüz binlerce dolar para veremez, sosyal güvencesiz kalmış herkes bir ameliyat için sağlık sorununa göre milyonlara çıkan miktarlardaki masrafları karşılayamaz. Herkes kendisinin ve sevdiklerinin iyi bir eğitim almasını, iyi bir sağlık hizmeti almasını ister ve bunun da yolunun odaklanmış sermaye kapitalizminden geçmediği ortada.

Her şeyin bir dengede olması gerekiyor, nasıl ki romantik solculuk/sağcılık tamamen geçerliliğini kaybetmiş ve başarısız olmuş modelse ekonomik sistemde de tamamen sermaye/sosyal sistem için de bu geçerli. Nordic sistem bunu şimdilik kurmayı başardığı için bu sistemi seviyorum. Toplumda iyi eğitime ulaşma oranı diğer bütün ülkelerden daha yüksek, iyi sağlık hizmetlerine ulaşma oranı çok yüksek, iyi hayat standartlarına ulaşan kişi oranı da yüksek.

Nüfusa bağlı olarak bunun etkinliğini de gelecekte göreceğiz artık, henüz tecrübe edilmemiş bir şeyi savunmak ya da kesin olarak vasıfsız kalacağını söylemek bana doğru gelmiyor.
Sosyal devlet yapısı İskandinav ülkeleri gibi minik ülkeler için kendini idame ettirebiliyor. Büyük ülkelerde uğraşman gereken hizmetin artması ve azalan merkeziyetten kaynaklı nordic sistemleri uygulamak başarılı olmaz.
Rekabetçi kapitalizm uygulandığı dahilde sağlık hizmetlerine uçuk fiyatlar verilmeyeceği ortada. Herkesin zengin olmayacağının farkındayım, bunu özelleştirmeyle çözebiliriz. Liberal politikalar ile fakiri sömürmeye değil olabildiğince daha çok hizmete ulaşabilmesini sağlamaya çalışıyoruz. Bunun yolu da rekabet, özelleştirme ve devletin sınırlandırılmasından geçiyor.
 

Geri
Yukarı