Lise hayatım

172091

Kilopat
Katılım
12 Haziran 2017
Mesajlar
582
Çözümler
1
Kısa özet geçmek gerekirse içine kapanık, kendini sevmeyen bir çocuktum. Bu zamanla bende aşağılık kompleksi gibi durumlara sebep oldu, matematik harici tüm derslerim iyiydi hayatım boyunca.

5 yaşında dehb teşhisi konuldu fakat herhangi bir eylem alınmadı, derslerde sık sık dalıp gidiyor, ailemin dediklerine odaklanamıyor, ödevlerimi bol bol unutuyor ve çok kez bacaklarımı sallayıp derslerime dikkat edemiyordum, kitap okumayı ziyadesiyle severdim.

Çevrem hep küçük yaşta siyasi konulara ilgi duyduğumu, kitapları bol bol okuduğumu, o yüzden bu kadar başarısız olmamın anormal olduğunu söylerler hep, oysaki ben daha geçen seneye kadar kendimi geri zekalı olduğuma inandırmıştım.

Çocukluktan beri kaygı sonucu tırnaklarımı yemem ile birlikte tırnaklarım yok, etlerim paramparça bile denebilir. Kendimi hiç sevmiyorum, internete vermiştim fakat LGS ile aslında bu balon patladı, o da şöyle oluyor diyebiliriz.

Pandeminin gelmesi ile birlikte ve ergenlik dönemimin başlamasıyla Dehb'min tam manasıyla nüksettiğini tahmin ediyoruz psikiyatristim ile, hiçbir derse odaklanamıyor, öğrendiklerimi anlamıyor, "fiilimsiler" gibi basit konulardan bile korkuyordum. Matematik zaten umutsuz vakaydı. Ne kadar çalışmak istesem de çalışamıyordum, o masaya geçilemiyordu ve bir tembellik değildi bu. Ders çalışırken gelen sesler sinir krizine, ağlamaya yol açıyor ve hiçbir şey yapamıyordum, aktif halde devam eden depresyonum ile de sınavda çakıldım.

294 aldıktan sonra OBP ile iyi bir Anadolu'ya gidebilirim sandım, ki gidebilirdim. 86 OBP iyi bir Anadolu için yeterliydi. Ama korona senesinde herkes yerel adrese göre gittiği için, ve tüm okullar puanları uçurduğu için, ve benim çevremde "Anadolu" yerine hep "meslek" bulunduğu için mecburen, 80 OBP'li insanlar sırf adresten Anadolu yerleşirken ben mesleğe gelmek zorunda kaldım :D

Sınıfımdan, okulumdan, öğrenci profilinden nefret ediyorum, her gün karnıma ağrılar giriyor, iyi liselerde okuyan arkadaşlarımı kıskanıyorum. Buna da engel olamıyorum.
2 gün önce, 11 yıl sonra tekrar gittiğim psikiyatristim dehb teşhisini tam manasıyla koydu, ki "tedavi edilmemiş dehb akademik başarısızlığa ve depresyona sebep olur." gibi birçok makalede bulunuyor aslında.

Yine de kendimi suçluyor, bundan geri duramıyorum. Hayatımın sonu gibi geliyor, 29 erkek, 2 kızın olduğu bir bilişim bölümünde, kızların benden daha erkek olduğu bir lisede, herkesin garip hallere ve tavırlara girdiği, adamların 60 OBP ile gelirken benim 86'yla açıkta kalmamak için zar zor girdiğim bir lisede okuyorum, ömrüm çürüyor gibi hissediyorum. Bazen okuyamazmışım gibi oluyor.

Benim gibi olan var mı merak ettim, aslında bu kadar şeyi anlatmamın 2 neticesi vardı.
1 - Suçlu muyum?
2 - Benim durumuma yakın olup üniversite kazananlar, veya kötü bir lise hayatı geçirip iyi bir üniversite hayatı geçirenler aktarabilir mi?
 
294 aldıktan sonra OBP ile iyi bir Anadolu'ya gidebilirim sandım, ki gidebilirdim. 86 OBP iyi bir Anadolu için yeterliydi. Ama korona senesinde herkes yerel adrese göre gittiği için, ve tüm okullar puanları uçurduğu için, ve benim çevremde "Anadolu" yerine hep "meslek" bulunduğu için mecburen, 80 OBP'li insanlar sırf adresten Anadolu yerleşirken ben mesleğe gelmek zorunda kaldım :D

Sınıfımdan, okulumdan, öğrenci profilinden nefret ediyorum, her gün karnıma ağrılar giriyor, iyi liselerde okuyan arkadaşlarımı kıskanıyorum. Buna da engel olamıyorum.
2 gün önce, 11 yıl sonra tekrar gittiğim psikiyatristim dehb teşhisini tam manasıyla koydu, ki "tedavi edilmemiş dehb akademik başarısızlığa ve depresyona sebep olur." gibi birçok makalede bulunuyor aslında.

Yine de kendimi suçluyor, bundan geri duramıyorum. Hayatımın sonu gibi geliyor, 29 erkek, 2 kızın olduğu bir bilişim bölümünde, kızların benden daha erkek olduğu bir lisede, herkesin garip hallere ve tavırlara girdiği, adamların 60 OBP ile gelirken benim 86'yla açıkta kalmamak için zar zor girdiğim bir lisede okuyorum, ömrüm çürüyor gibi hissediyorum. Bazen okuyamazmışım gibi oluyor.
Hocam kendinizi suçlayıp depresif hayat yaşamayın. Lise ortamı şahsen aşırı berbat bir ortam. 100 tane sahte arkadaş ortamı olacağına hiç arkadaşınız olmasın veya bir tane dostunuz olsun yeter. Kendinizde suç aramayın, başarısızlıklarınıza odaklanmaya çalışın. Eğer cidden sınıftan ve okuldan memnun değilseniz, mümkünse okul değişikliği yapın derim. Fakat dediğim gibi günümüzde düzgün bir ortamı olan güzel bir lise bulacağınızı sanmıyorum.
 
Hocam kendinizi suçlayıp depresif hayat yaşamayın. Lise ortamı şahsen aşırı berbat bir ortam. 100 tane sahte arkadaş ortamı olacağına hiç arkadaşınız olmasın veya bir tane dostunuz olsun yeter. Kendinizde suç aramayın, başarısızlıklarınıza odaklanmaya çalışın. Eğer cidden sınıftan ve okuldan memnun değilseniz, mümkünse okul değişikliği yapın derim. Fakat dediğim gibi günümüzde düzgün bir ortamı olan güzel bir lise bulacağınızı sanmıyorum.
Maalesef okul değişikliği mümkün değil, artık 11'im. MTOK avantajı ile Marmara Üniversitesi hedefliyorum sadece.

Hocam kendinizi suçlayıp depresif hayat yaşamayın. Lise ortamı şahsen aşırı berbat bir ortam. 100 tane sahte arkadaş ortamı olacağına hiç arkadaşınız olmasın veya bir tane dostunuz olsun yeter. Kendinizde suç aramayın, başarısızlıklarınıza odaklanmaya çalışın. Eğer cidden sınıftan ve okuldan memnun değilseniz, mümkünse okul değişikliği yapın derim. Fakat dediğim gibi günümüzde düzgün bir ortamı olan güzel bir lise bulacağınızı sanmıyorum.
Pek ortamın iyiliği de değil de, hani düşünüyorum, adamların sınıfı 13 kız 13 erkek falan, bir ortam var orada. Benimki ile kıyaslayınca hayvanat bahçesi gibi duruyor, bu açıdan anormal ve eksik hissediyorum en basit örneğiyle.
 
Maalesef okul değişikliği mümkün değil, artık 11'im. MTOK avantajı ile Marmara Üniversitesi hedefliyorum sadece.
Evet 10.Sınıf sonrası okul değişikliği olmuyor. Fakat dediğim gibi hayatın negatif yönlerini sürekli düşünüp kendinizi depresyona itmeyin. Derslerde matematik harici başarılıyım demişsiniz, derslerinizi düzeltmeye bakın derim. Sosyallik konusunda ise rezil bir ortamdan düzgün bir ortama geçebilirmisiniz bilemiyorum.
 
Evet 10.Sınıf sonrası okul değişikliği olmuyor. Fakat dediğim gibi hayatın negatif yönlerini sürekli düşünüp kendinizi depresyona itmeyin. Derslerde matematik harici başarılıyım demişsiniz, derslerinizi düzeltmeye bakın derim. Sosyallik konusunda ise rezil bir ortamdan düzgün bir ortama geçebilirmisiniz bilemiyorum.
Eh, anca üniversitede diyelim o son kısma. 😊

Aklıma ailesi sırf tembellik ile geç kayıt ettirdiği için 2000'li yıllarda düz lise yerine meslek gitmek zorunda kalan bir akrabam geldi, hayat bazen çok ilginç şans oyunları içeriyor.
 
Son düzenleme:
Hocam, kişisel özellikler hariç nerdeyse her konuda aynı gibiyiz. Ders çalışırken ses geldiğinde sinirlenmek, derslere odaklanamamak, ders çalışmak isteyip çalışamamak, derslerde sık sık dalıp gitmek benimde yaşadığım durumlar. Fakat neden kendinizden nefret ettiğinizi anlayamadım. Kendinizi sevebildikçe sorunlarınızı yenebilir, kendinizi geliştirebilirsiniz. Olanlar yüzünden kendinizden nefret etmeyin. Belki dediğim sizin için zor olacak fakat gelecek kaygısı duymanız size hiç ummadığınız kadar zarar verecektir. Son 1 yıldır bende bu telaşın içindeyim fakat düşündükçe daha kötü bir noktaya doğru sürükleniyor. Sonuca bakarsak olanlar yüzünden kendinizden nefret etmeyin, elinizden geldiğince gelecek kaygısı duymamaya ve stres yapmamaya çalışın. "Ya iyi bir üniversite kazanamazsam?" diye düşünmek sizi daha beter bir hâle sokacaktır. Her şey olacağına varır. Doktor da olsanız herhangi bir markette kasiyer de olsanız hayat her halükarda devam edecektir. Belki geçim sıkıntısı yaşarsınız belki de kendinize ayıracak vaktiniz kalmaz ancak başarısız olsanız bile hayata devam etmeniz gerekiyor. Siz üniversite için elinizden geleni yapın olmazsa da kendinizi parçalanamanıza gerek yok, bunun hiçbir faydası olmaz. Bende LGS'de çok istediğim liseyi sadece 5 puanla kaçırdım fakat bunun için kendimi suçlamıyorum. Yıl boyunca çalıştım, gerekeni yaptım fakat olmadı. Ben kendimi parçalasamda geri gelmeyecek. Hiçbir canlı geçmişi düzeltemez, üzüldüğünüz ile kalırsınız.
 
Hocam, kişisel özellikler hariç nerdeyse her konuda aynı gibiyiz. Ders çalışırken ses geldiğinde sinirlenmek, derslere odaklanamamak, ders çalışmak isteyip çalışamamak, derslerde sık sık dalıp gitmek benimde yaşadığım durumlar. Fakat neden kendinizden nefret ettiğinizi anlayamadım. Kendinizi sevebildikçe sorunlarınızı yenebilir, kendinizi geliştirebilirsiniz. Olanlar yüzünden kendinizden nefret etmeyin. Belki dediğim sizin için zor olacak fakat gelecek kaygısı duymanız size hiç ummadığınız kadar zarar verecektir. Son 1 yıldır bende bu telaşın içindeyim fakat düşündükçe daha kötü bir noktaya doğru sürükleniyor. Sonuca bakarsak olanlar yüzünden kendinizden nefret etmeyin, elinizden geldiğince gelecek kaygısı duymamaya ve stres yapmamaya çalışın. "Ya iyi bir üniversite kazanamazsam?" diye düşünmek sizi daha beter bir hâle sokacaktır. Her şey olacağına varır. Doktor da olsanız herhangi bir markette kasiyer de olsanız hayat her halükarda devam edecektir. Belki geçim sıkıntısı yaşarsınız belki de kendinize ayıracak vaktiniz kalmaz ancak başarısız olsanız bile hayata devam etmeniz gerekiyor. Siz üniversite için elinizden geleni yapın olmazsa da kendinizi parçalanamanıza gerek yok, bunun hiçbir faydası olmaz. Bende LGS'de çok istediğim liseyi sadece 5 puanla kaçırdım fakat bunun için kendimi suçlamıyorum. Yıl boyunca çalıştım, gerekeni yaptım fakat olmadı. Ben kendimi parçalasamda geri gelmeyecek. Hiçbir canlı geçmişi düzeltemez, üzüldüğünüz ile kalırsınız.
Hayat adil değil deyip geçmek lazım. :)
 
Sana naçizane birkaç tavsiyem var.
1- Kendine hobiler bul. Hemde acilen bul.
2- Sosyalleş. Nasıl yapacağım diyorsan. Bir kulübe katıl. Satranç kulübü de olur.
3- Korkularınla yüzleş. Ve evet her korkunla yüzleş. Korku nefrete, nefret öfkeye ve öfkeden acıya yol açar.
4- Sihirdaz vadisine sakın girme.
 
Sana naçizane birkaç tavsiyem var.
1- Kendine hobiler bul. Hemde acilen bul.
2- Sosyalleş. Nasıl yapacağım diyorsan. Bir kulübe katıl. Satranç kulübü de olur.
3- Korkularınla yüzleş. Ve evet her korkunla yüzleş. Korku nefrete, nefret öfkeye ve öfkeden acıya yol açar.
4- Sihirbazlar vadisine sakın girme.
Sihirbazlar vadisiyle ortaokuldan beri davam var ya, kendine bağımlı edemedi o lanet oyun.
Hobilerim var, zamanla oturuyor.
Kulüpler aktif değil okulda, dışarıdan bir şeyler bulmam gerek.

Korkulara gelince...
Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı