Eki Görüntüle 2166186
Eki Görüntüle 2166187
Biliyorsunuz ki Linux dağıtımlarının hepsi aynı güçtedir. Aynı kuvvettedir. Aynı temel özelliklere sahiplerdir. Aslında bakarsanız aralarında hiçbir fark yoktur. Linux dağıtımları kendi aralarında sadece ekstra sistem programları, sistemde varsayılan olarak kabul ettikleri programlar ve politikalar (ki bunları siz sonradan değiştirebiliyorsunuz. ), tasarım ve güncelleme politikaları ile rekabet ederler. Bana göre bu zamana kadar tasarlanmış en iyi Linux dağıtımı Ubuntu 18.10'dur. Varsayılan olarak gelen tüm programlarıyla ve özellikle tasarımıyla gerçekten çok güzeldi. Keşke LTS sürüm olarak bu sürüm hayatına devam etseydi. Fakat bu sürümden sonra Conanical, 19.04 gibi absürt bir tasarıma sahip bir sürüm piyasaya sürdü. Duvar kâğıdı berbattı. 18.10 ile gelen simge temaları çok saçma bir simge takımıyla değiştirilmişti. Sonra bozuk bir şekilde yollarına devam ettiler. Bence Ubuntu, 18.10'daki tasarım mantığı ile yoluna devam etseydi, MacOS'un tasarımına direkt olarak rakip olabilirdi. Mesela MacOS'un tasarımına benzeyen Zorin OS ve Deepin gibi dağıtımlar da var fakat bu dağıtımlar biraz çakma Mac gibi duruyor. Ubuntu 18.10 MacOS'a benzemiyordu. Başka bir havası vardı. Direkt bir rakipti. Keşke bozmasalardı. Mesela 18.10'dan sonra 19.04'e geçtiklerindeki tasarım da şöyle mesela:
Eki Görüntüle 2166190
Bu nedir arkadaş. Eski simge paketi bozuk bir simge paketi ile değişmiş. Üst ve alt barın arka rengi Full siyah olmuş. Saşma sapan absürt bir tasarım. Sonra bu mantığı birazcık düzelterek yollarına devam ettiler. Yani dostlar. İçimdeki bu ufak derdi birazcık anlatmak istedim sizlere. Ubuntu bence tarihinideki büyük bir fırsatı bu şekilde kaçırmış oldu. Ve tabii ki de Ubuntu'nun varsayılan politikalar bakımından da hataları var. Örneğin varsayılan olarak Flatpak'i desteklememeleri gibi. Neyse. Durum böyle.
Peki ben neden Ubuntu'nun bu kötü gidişini dert edindim. Başka dağıtımlar da var kullanabileceğim. Çünkü Ubuntu 10 sene boyunca güvenlik ve bakım güncellemesi vaat eden tek işletim sistemi. Siz bilgisayarınızı boşta bekletseniz bile otomatik güvenlik güncellemeleri ile sizi koruyan neredeyse tek dağıtım. Ve ben böyle bir dağıtımın güzel gözükmesini beklerim. Bilgisayarı açtığım zaman bana bir motivasyon gelsin mesela. Tıpkı MacBook veya iOS bir cihazı açtığıbız otomatik olarak biraz da olsa motivasyon gelmesi gibi. İşte bu hissiyatı Ubuntu 18.10 da alıyorum. Mesela bu motivasyon hissiyatını veren bir Linux dağıtımı var mıdır? Varsa aklınızda söylerseniz sevinirim. Linux kullanırken kendimi çakma bir sistem kullanıyormuş gibi hissetmek istemiyorum.
Arayüzünü ve kısayollarını kendin özelleştirdiğin bir dağıtımı kullanmak bence en motive edici kullanım şekli.
Arayüzünü ve kısayollarını kendin özelleştirdiğin bir dağıtımı kullanmak bence en motive edici kullanım şekli.
Dağıtımın kendi tercihlerinin değişmesini beklemektense kendiniz değiştirin. Linux zaten biraz da bu yapısı sayesinde Linux.
Hayalinizdeki dağıtımın gelmesini beklemektense isteklerinize en yakın dağıtımı seçip üzerine hayalinizi inşa edin. Daha az yorulursunuz.
Yeni biri için bu konuda Arch ve Void güzel olur. Gentoo da geçerli ancak yeni kişiler için değil.Arayüzünü ve kısayollarını kendin özelleştirdiğin bir dağıtımı kullanmak bence en motive edici kullanım şekli.
Dağıtımın kendi tercihlerinin değişmesini beklemektense kendiniz değiştirin. Linux zaten biraz da bu yapısı sayesinde Linux.
Eki Görüntüle 2166186
Eki Görüntüle 2166187
Biliyorsunuz ki Linux dağıtımlarının hepsi aynı güçtedir. Aynı kuvvettedir. Aynı temel özelliklere sahiplerdir. Aslında bakarsanız aralarında hiçbir fark yoktur. Linux dağıtımları kendi aralarında sadece ekstra sistem programları, sistemde varsayılan olarak kabul ettikleri programlar ve politikalar (ki bunları siz sonradan değiştirebiliyorsunuz. ), tasarım ve güncelleme politikaları ile rekabet ederler. Bana göre bu zamana kadar tasarlanmış en iyi Linux dağıtımı Ubuntu 18.10'dur. Varsayılan olarak gelen tüm programlarıyla ve özellikle tasarımıyla gerçekten çok güzeldi. Keşke LTS sürüm olarak bu sürüm hayatına devam etseydi. Fakat bu sürümden sonra Conanical, 19.04 gibi absürt bir tasarıma sahip bir sürüm piyasaya sürdü. Duvar kâğıdı berbattı. 18.10 ile gelen simge temaları çok saçma bir simge takımıyla değiştirilmişti. Sonra bozuk bir şekilde yollarına devam ettiler. Bence Ubuntu, 18.10'daki tasarım mantığı ile yoluna devam etseydi, MacOS'un tasarımına direkt olarak rakip olabilirdi. Mesela MacOS'un tasarımına benzeyen Zorin OS ve Deepin gibi dağıtımlar da var fakat bu dağıtımlar biraz çakma Mac gibi duruyor. Ubuntu 18.10 MacOS'a benzemiyordu. Başka bir havası vardı. Direkt bir rakipti. Keşke bozmasalardı. Mesela 18.10'dan sonra 19.04'e geçtiklerindeki tasarım da şöyle mesela:
Eki Görüntüle 2166190
Bu nedir arkadaş. Eski simge paketi bozuk bir simge paketi ile değişmiş. Üst ve alt barın arka rengi Full siyah olmuş. Saşma sapan absürt bir tasarım. Sonra bu mantığı birazcık düzelterek yollarına devam ettiler. Yani dostlar. İçimdeki bu ufak derdi birazcık anlatmak istedim sizlere. Ubuntu bence tarihinideki büyük bir fırsatı bu şekilde kaçırmış oldu. Ve tabii ki de Ubuntu'nun varsayılan politikalar bakımından da hataları var. Örneğin varsayılan olarak Flatpak'i desteklememeleri gibi. Neyse. Durum böyle.
Peki ben neden Ubuntu'nun bu kötü gidişini dert edindim. Başka dağıtımlar da var kullanabileceğim. Çünkü Ubuntu 10 sene boyunca güvenlik ve bakım güncellemesi vaat eden tek işletim sistemi. Siz bilgisayarınızı boşta bekletseniz bile otomatik güvenlik güncellemeleri ile sizi koruyan neredeyse tek dağıtım. Ve ben böyle bir dağıtımın güzel gözükmesini beklerim. Bilgisayarı açtığım zaman bana bir motivasyon gelsin mesela. Tıpkı MacBook veya iOS bir cihazı açtığıbız otomatik olarak biraz da olsa motivasyon gelmesi gibi. İşte bu hissiyatı Ubuntu 18.10 da alıyorum. Mesela bu motivasyon hissiyatını veren bir Linux dağıtımı var mıdır? Varsa aklınızda söylerseniz sevinirim. Linux kullanırken kendimi çakma bir sistem kullanıyormuş gibi hissetmek istemiyorum.