Zamanında hava Harp'a girip 2. yılda bırakıp sivilden okumaya devam birisi olarak: Hayattaki en büyük pişmanlığım o okulu bırakmak oldu. (ben bıraktıktan 1 sene sonra darbe oldu bırakmasam bambaşka şeylere gidecekti kötü anlamda belki hayatım ama sanki o olmamış gibi yorumlayacağım siz yeni gideceğiniz için) öncelikle ben siyasi olaylardan önce bıraktığım için birkaç mobbing dışında açıkçası baş edemeyeceğim hiçbir şey olmamasına rağmen sırf sosyal hayat için bırakıp devlet üniversitesinde devam ettim eğitim hayatıma. Ben okuyorken benden 3-4 yaş büyük kuzenim çalışıyordu subay olarak. Hala çalışıyor. Hiçbir problemi yok. Olursa da kurum içinde oluyor ve halledilebiliyor, işini düzgün yaptığı sürece ne onu bir yere bırakırlar ne o bırakır. Yeşil pasaportu, gittiği birçok yerde ayrıcalık, ordu evleri, lojmanları (lojman deyip geçmeyin öyle eski kötü lojman değil bahsettiklerim. Büyük şehirlerdeki lojmanlar Amerikan filmlerindeki mahalleler gibi. Binalar eski ama içleri güzel, terzisinden marketine, okulundan kargosuna ihtiyaç duyulan her şey lojman sınırları içinde mevcut.)
Ben ise okuduğum bölümden alakasız işler de yaptım, bölümümün işinde de çalıştım, özelin maalesef ki yıldırıcı politikalarından bıktım usandım sinir stres oldum her gün. Nefret ede ede işe gittiğim çok günler oldu. Bazen ondan (kuzenimle kıyaslıyorum çünkü hemen hemen yakın maaş şartlarında çalışacaktım mezun olsam) çok daha iyi kazandığım da oldu bazen hiç yaklaşamadığım da... Velhasıl kelam ikimiz de hayat standartı olarak hemen hemen aynı yerlerdeyiz. Ancak onun konfor alanı, çalışma şartları, yurt dışı imkanları ve düzenli gelirden dolayı kazancı benden hep ileride oldu.
Sivilden okuyup tekrar harp okuluna girmek, ilk kez harp okulu okuyacaklara göre daha kolay bir yol aslında. Hem girişi hem de adaptasyon süreci. Sonuçta birisinde 4 senelik okul boyunca eğitimle birlikte askeri disiplinle yaşıyorsunuz. Diğerinde bu süreç aylarla ifade edilebiliyor. Ancak dezavantajı nedir derseniz: Her zaman sizin bölümünüzden dış kaynak bir subaya ihtiyaç duyulmayabiliyor. Örneğin o sene 30 elektrik elektronik mühendisi subay gerekirken 27 kişi mezun olduysa dış kaynaktan ihtiyaca göre 3 tane alabiliyorlar sadece. Yani ilk kez okula giriş yapacak sayıya göre daha az bir şans olabiliyor.
Son olarak. Özellikle darbeden sonra çok fazla öğrenciyle ilişik kesildi, okullar kapatıldı vs. gerçekten çok fazla dış kaynak subay aldılar. Tekrar okulların açıldığı durumda 4 sene sonra da bu kadar çok dış kaynak alırlar mı bilinmiyor. Çünkü ordunun içinde ister istemez dış kaynaktan gelen subaylar ile harp okulundan çıkmış subaylar rütbe olarak bir görünse de itibar olarak bir görünmüyor. Dış kaynak subay deniliyor sürekli. Haklılık payları da var. Pilotaj eğitimi olmadan -zamanında bir de lise okuduysa- birisi 8 yıl askeri eğitimle subay olmuş. Diğeri 2 ay eğitim almış subay olmuş gibi bir muhabbet dönebiliyor ve bu saygınlık/ itibar anlamında orduda çok önemli.
Benim tavsiyem mental olarak karşılarım bunu derseniz harp okulu mutlaka yapılmalı.