Canlilar mutasyona ugramak istemezler. Hucrede, DNA sarmali kopyalanirken yapilabilecek hatalari onleyecek birden fazla onlem bulunur. Herhangi bir sekilde mutasyona ugramis olan hucreleri ( kanserli hucre ) tespit edip yok edecek birden fazla savunma mekanizmasi bulunur.
Ornegin her hucrenin kendi icinde sentezledigi proteinlerin orneglerini tasiyan MHC yapilari bulunur. Bunlari tepside sunulmus "protein, gen ornegi" gibi dusunebilirsiniz. Bu yapilar hucre zarinin disinda sergiye acilir. Bagisikliktan sorumlu hucreler, tek tek diger hucrelerin MHC yapisini kontrol ederek, dogru protein ve gen yapisini sergileyemeyen hucreleri oldururler. ( Hucre oldurmenin de farkli yollari fark. En kolayi hucreye "kendini oldur" sinyali vermek. Buna apoptosis denilir. Apoptosis yapamayan hucreler T hucrelerince alinip en yakin lenf nodlarina goturulur. Burada imha edilir. Cok fazla defolu hucre olmasi durumunda lenf nodlarinin sismesi bundandir. Kanser teshisi koymak isteyen doktorlarin lenf nodlarini elleriyle kontrol etmesinin arkasinda da bu sebep yatar. HIV virusunun oldurmesinin sebebi de, bu mekanizmayi bozmasidir. Defolu hucreler tespit edilemez, bagisiklik sistemi dostu dusmandan ayirt edemez hale gelir. HIV'e yakalanan canli, baska bir hastaliktan olur.
( MHC = major histocompatibility complex , bir suru cesidi var bunun )
Bunu niye anlatiyorum, mutasyonun onca savunma mekanizmasina ragmen ne kadar kuvvetli oldugunu gorebilsin insanlar diye. Hucre tek basina cok komplekstir ve her seye ragmen bir yerlerde hata olacaktir. En basitinden yaslandikca, hucreler kopyanin kopyasinin kopyasinin kopyasinin... kopyasini uretirken hata yapacaktir ve yeni bir farklilik olusacaktir. Bu farklilik genelde hic bir seye etki etmez, cunku canli genomundaki her gen bir ise yaramaz. ( Express edilmez denilir bunun icin )
Genomu mufredat gibi dusunursen, bazi konular sinavda cikmadigi icin islenmezler. Gen de boyledir, pasif olup bir ise yaramayani da vardir, ayni anda birden cok seyi kontrol eden de vardir. Mutasyon es kaza bir seyleri kontrol eden kisimda gerceklesir, bu gerceklesenen olay kanser savunma mekanizmalari tarafindan tespit edilemez ya da yok edilemez ise ve bir sekilde bu farklilik kalitimsal hale gelirse ( ne kadar zor bir olay oldugunu goruyor musunuz ) nur topu gibi rastgele farklilasmaya yelken acilir.
Her an milyonlarca hucre bolunuyor ve binlerce mutasyon oluyor bunyede. Belli basli kimyasallar ve radyasyon, savunma mekanizmalarini yok ettiginden ya da bir seyleri bozdugundan mutasyonlara direkt sebep oluyor. Cok fazla tekrarlandigi icin bir noktada mutasyonlar neredeyse kesinlikle basariya ulasiyorlar. Insan omrunun ciddi artis gosterdigi son yillarda en onemli problemlerimizden birinin kanser olmasinin sebebi de bu. Vucudun onca savunma mekanizmasina ragmen mutasyon da basariya ugruyor. Insan omru 200 sene olsa, her insan omrunde en az 3 defa kanser gecirecekti. bu sebepten.
Canlilar cesitliligi sever, bize en cekici gelen insanlar bize en az benzeyenler olur. ( esmerler sarisin, duz saclilar kivircik sacli sever ). Akraba evlilikleri basarisiz sonuclar uretir. Kokusunu en begendiginiz insanlar genotip olarak size en farkli olanlardir. Crossing-over gibi mekanizmalarla farklilik yaratmaya calisiriz. Her dogan birey anne babasindan genom olarak farkliliklarla dogar rastgele. Ama ne olursa olsun, canlilar bu cesitliligi kendi kontrol etmek ister, mutasyon gibi rastgelelikten hoslanmaz cunku kanser = olum demek.
Bir de bu konular incelenirken, canlilara bireysel organizmalar seklinde degil, populasyon seklinde bakmak gerekiyor. Yani bir grup insan, surekli yeni mutasyonlar gecirip yeni ozellikler kazaniyor, aralarindan zayif olanlar eleniyor, guclu olanlar yasiyor vs seklinde.