Temel amaç, maliyet. 21. yüzyılda mühendisliğin temeli düşük maliyete alınabilecek en büyük verimli/işe yarayan ürünü yapabilmek üzerine kurulu.
20. yüzyılda başlayan ABD ve SSCB arasındaki uzay yarışının galibi olabilmek için o dönemde dahi çok fazla kaynak harcanıyordu. Ki Sovyetlerin ekonomik olarak çöküşünü getiren temel sebeplerden biri bu yarışa çok fazla kaynak harcaması oldu. Hatta askeri alanda olduğu kadar uzay alanında da birçok projelerini belli aşamadan sonra rafa kaldırmak zorunda kaldılar ekonomik sorunlar yüzünden.
21. yüzyılda ise uzay faaliyetlerinde bütçeler ve imkanlar eskisi kadar yüksek değil. Zira bu harcamaların karşılığını verecek bir kazanç yok, çekişme yok, rekabet yok. Dolayısıyla ABD başta olmak üzere çoğu ülke (günümüzde artık özel şirketler devlet destekli kuruluşlardan daha büyük işler yapıyor) maliyetleri minimuma düşürerek uzay faaliyetlerini yürütebilmenin peşinde.
SSTO'nun güzel bir örneği olan Venture Star da bu dediklerime paralel olarak üretildi. Venture Star'dan önce onun alt modeli (daha düşük özellikli) X-33 denendi ve istenilen alınınca Venture Star modeline geçildi.
Venture Star kısacası 20. yüzyıldaki rakiplerine göre aynı işi çok daha az maliyetle yaparak fırlatıldığı yere geri dönebilme kapasitesine sahip. Ayrıca yüksek mürettebat/kargo taşıma kapasitesi olduğundan Uluslararası Uzay İstasyonu için istenilen yüklerin taşımasında kullanılmak için çok verimli.
SSTO'lar, uzay alanında teknolojinin geldiği son noktalardan biridir. Hatta çoğu uzaycı SSTO'lar için ''uçak'' lakabını kullanır, zira uçaklara çok benzerler.