Nereye bu acele?

Sokağa çıktığımda hep dikkatimi çeken bir durumdan bahsedeceğim size. Nereye bu acele arkadaşlar? Nereye yetişmeye çalışıyor insanlar?

Trafiğe bakıyorum, arabanın biri yayaya yol vermiş, arkadaki hemen kornaya asılıyor. Ya da kırmızı ışıktaki malum sarı yanınca kornaya basan topluluğun amacı ne?
Sadece otomobiller değil, her yerde böyle. Kaldırımdaki yayalara bakıyorum, koşar adım bir yerlere yürüyorlar. Bense kulaklık takıp sakin yürümeyi daha çok seviyorum. Her ne kadar acelem olsa bile. Sonuç? Hiç önemli bir yere geç kaldığımı hatırlamıyorum.

Evine 10 dakika önce gidince ne olacak? Ya da okula 5 dakika geç kalsan? Kimse sabah bir iki dakika geç kaldın diye seni okuldan atmaz. Nereye koşturuyorsun o halde? Okulu çok mu seviyorsun? Eminim ki toplumunun birçoğu buna hayır diyecek. Peki neden acele ediyorlar?
Ya da örneğin markalara bakalım. Mesela Atari. Kaç tane oyunu tamamlanmadan çıkardı. Bilmem kaç tane oyundan zarar etti bu yüzden. Oysa biraz geç çıkarsa, tamamlasaydı çok daha iyi olacaktı.
Restorana gidiyorum. Yemeği geç geldi diye garsona bağırıp çağıran biri ile karşılaşıyorum. Ne oldu peki on dakika bekledin de? Yemeği gelince de hızlı hızlı yiyip kalkıyor. Yavaşça tadını ala ala yese daha iyi değil mi?

Ya da trafiğe bakıyorum yine. Arkadan ambulans geliyor. Adamın teki sırf bir aracın önüne geçmek için yolundan çıkıp emniyet şeridinden sollama yapıyor. Senin kazandığın on saniye belki de bir kişinin tüm hayatına mal oldu.

Peki neden? Ne yapacaklar daha önce yapınca? Niye acele ediyor bu insanlar?

Ecele

In Time diye bir film var. Filmde fakirler yeteri kadar zamanları olmadıkları için hızlı yaşıyorlardı. Günümüz hayatını düşününce kabul edilebilir demiştim. Ama oyalanmanın bir anlamı yok. Verdiğiniz örneklerin bazılarında oyalanma söz konusu. Bazılarında ise şişirme. Ama çoğu durumun bakış açısına göre farklı değerlendirilebileceğini düşünüyorum.

Trafiğe çıkanların geneli medeniyetsiz, asabi, insana saygısı olmayan varlıklardan oluşuyor. Avrupa ülkelerinde 1 senede işiteceğiniz korna sesini Türkiye'de 1 günde işitiyorsunuz.

Bunları yapanlara devlet adam gibi ceza uygulasa bu tür sorunlarla uğraşmayız. Emniyet şeridine keyfine göre girene basacaksın 5 bin TL ceza, 6 ayda ehliyetine el koyacaksın bak bakalım bir daha yapıyor mu. Ama ülkede hırsızlar bile serbest bırakılırken böyle şeyler sadece bir hayal.

Toplum böyle olunca çocuklarının da nasıl bir birey olacaklarını tahmin edebilirsiniz. Doğurup doğurup salıyorlar ama, iş eğitim vermeye veya yetiştirmeye gelince sınıfta kalıyorlar.

Özellikle İstanbul'da yaşayan arkadaşlara saygılar. Resmen açık hava tımarhanesinde hayat savaşı veriyor insanlar.

İnsanlar o kadar kaba ve saygısız ki, herkes kendi için yaşar hale gelmiş. Eğer dünyayı düzeltmek istiyorsak yapmamız gereken şey çok basit, herkes başkası için yaşamalı. Einstein'ın bir sözü var, " sadece başkaları için adanmış bir hayat değerlidir. " laf kendini özetliyor. Eğer kendimiz için değil herkesi düşünerek yaşarsak ve seçimlerimizi yaparsak dünya daha iyi bir yer haline gelebilir.