Yok olup gidecegiz. Cevabini da ogrenemeyecegiz cunku yok olup gidecegiz.
Kendimizi cok onemli zannediyoruz. Bir karinca olunce ne oluyor? Bir bakteri hucresi olunce ne oluyor? Insan da ayni sekilde, deforme olup dogaya karisacak, bilinc beyin olumuyle yok olacak.
Tomurcuklu ve serbetli cennet masallari uydurma, uzgunum.
Eğer insanın varlığı yalnızca maddeden ibaretse, sevgi, ahlak, fedakârlık, sanat ve anlam arayışı gibi tamamen maddi ihtiyaçlarla açıklanamayan olguların kaynağı ne olabilir? Bir karınca veya bakteri biyolojik varlığının ötesine geçemez, ancak insan; kendini, evreni, ve yaratıcıyı sorgulayan, soyut kavramlar üreten bir varlıktır. Bu durum, insanın sıradan bir madde yığını olmadığını, onun maddi evrenin ötesinde bir anlam taşıdığını gösterir.
Cennet ve cehennem, insanın içindeki adalet arayışının ve ahlaki düzen özleminin karşılık bulduğu metafizik kavramlardır. Örneğin, bu dünyada zalimler yaptıklarıyla kurtulurken, mazlumların çektikleri haksızlıklar öylece unutulup gidebilir mi? Eğer ölüm her şeyin sonuysa, o zaman adalet, ahlak ve anlam gibi kavramların hiçbir değeri yoktur. Ancak insan zihni, adaletin ve anlamın ötesine geçemeyeceğini bilir ve bu, yaratıcı tarafından insana kodlanmış bir özelliktir.
Ayrıca bilimsel açıdan bakıldığında, bilincin yalnızca beyne indirgenemediği ve fiziksel boyutlarla tam olarak açıklanamadığı bilinmektedir. Bilincin kökeni ve doğası modern bilim tarafından çözülememiştir ve bu, ruh gibi fiziksel olmayan bir boyutun varlığına işaret eder. Eğer insanın bilinci yalnızca nöronların rastgele ateşlenmesinden ibaret olsaydı, özgür irade ve anlam arayışı bir illüzyon olurdu. Ancak bu tutarsız bir argümandır, çünkü insanın varlığı ve bilinci anlam aramaya yönelik bir yaratılışı gösterir.
Son olarak, materyalist bakış açısıyla her şey tesadüflere bağlanır, ancak evrendeki düzen, karmaşıklık ve hassas dengeler, bir yaratıcının varlığına işaret eder. İnsan, bir anlam ve amaç doğrultusunda yaratılmıştır; ölüm ise bu yaratılışın sonu değil, bir geçiş aşamasıdır. Hayatı yalnızca biyolojik bir süreç olarak görmek, insanın özünü reddetmek demektir.