Öldükten sonra ne olacak?

Cevabını bilemeyeceğimiz bir soru sormuşsun.
 

Hastalığın türleri vardır, hepsini aynı kefeye koymuyorum. Senin söylediğin sürü psikolojisi, bu kadar insan inanıyorsa yanılıyor olamaz diyorsun içten içe. Hristiyan sayısı daha fazla şu an dünyada ayrıca durumları orta doğu batakligindaki her ülkeden çok daha iyi. Şimdi ne yapalım vaftiz mi edilelim. Bu konuda en güzel örnek ülkemiz aslında, ülkenin yarısı malum partiyi destekliyor hala. İnsanların cahilliğini hafife alma. Bilgiye erişim insanlık tarihinde hiç bu kadar kolay olmamışti, bundan faydalanmani ve Orta Çağ masallarından kurtulmanı tavsiye ederim. En başta kurani okuyarak başlayabilirsin. Bilimsel bir şey bilmene gerek yok, akil dışı ahlaksız şeyler olduğunu kendi gözlerinle göreceksin.
 

Kurani bir suru kez okudum hocalardan dinledim bugune kadar yogun bir olcude ateist olarak yasadik ve bana benzer goruste arkadaslara sahip oldum. İslam'la tanisma vb. hikayelerle seni sıkmayacağım sadece Müslüman oldugum zamanlarda ateist arkadaslarima baktigim zaman sadece dizi ve filmlerde gordukleri seylerden ozenti olduklarini fark ettim. Ateist olmanin kendine zarardan ote bir şey katmadigini fark ettim. Sadece insanlarin ahiretini bitirmek isteyen soyun ateist adi altinda sozd eglenceli ust kalite veya luks dizi karajterleri olusturak beyindeki hayatta kalma ic gudusunu tetikleyip beynin vay be ureme sansin ve hayatta kalma sansim artiyor dedirtmekten ibaret.
 

Ateist sadece bir tanım dindarlarin aksine bir grup bir topluluk değil, diziden filmden etkilenip dinden çıkmak başlı başına bir saçmalık zaten. Yaşının ufak olduğunu tahmin ediyorum, dolayısıyla çevrendekilerin de yaşları ufak tir ve özentilik namına saçma şeylere ilgi duyabilirler ve inandıkları şeylerden doğru sebepler olmadan vazgecebilirler.
 
Sormayin hocam bunun olayi sadece dinle kalmiyir ayni sey siyaset kombin olsun. Sizin dediginiz suru psikolojisine donuyor resmen.
 
Benim düşüncem eğer tanrı varsa büyük ihtimalle ölümümüzden sonra bizleride kendi katında varlıklara dönüştürür bunu nasıl açıklayabilirim bilmiyorum kısaca melek diyeyim tanrının yanında olacağızdır gibi bir şey yani öyle sarayların olduğu tertemiz meyveli bahçelerin olduğu kadınların olduğu bir cennete gideceğimizi düşünmüyorum tanrı dünyaya bile müdahale etmediği için bizi direk uğraşmadan yanında olacak birer varlığa çevirir kalkıpta bize ayrı bir dünya daha cennet diye yaratmaz zaten bu neredeyse tüm dinlerin kitabında yazan bir şey tanrıların yardımcıları melekleri filan var bizleride öyle bir şey yapar eğer tanrı yoksada doğmadan önce neyse o olur diye düşünüyorum tesadüfen olmuşuzdur ve tesadüfen gelmiş olduğumuz bu kainatta yok olup gideriz ne yapalım
 

Peki ya cennet/cehennem yoksa biz doğmamıştan önce neredeydik? Yine oraya gideceğizdir veya paralel evrende yeniden doğuluruz mesela bu dünyada tutalım 2 Dünya Savaşı Hitler yüzünden başladı değil mi o evrende ise 2 Dünya Savaşı olmamıştır veya başka biri başlatmıştır ve yıllar farklıdır meselan şu an 2025 ya diğer evrende 1600 1300'ler olabilir. Bence cennet ve cehennem bu dünyada kötü yola düşmeyelim diye uydurulan bir şeydir.
 
Ölümden sonra ne olacak? Bu sorunun cevabını doğmadan önceki halimize bakarak anlayabiliriz. Doğmadan önce neler oluyorsa, ölümden sonra da aynı şeyler olacak.

Doğmadan önce neredeydik? Hiçbir yerdeydik, çünkü henüz var olmuyorduk. Biz neyiz? Biz beyniz. Beynimiz olmadan farkında olamayız, bu da var olmadığımız anlamına gelir.

Doğmadan önce var değildin. Nasıl mı? Sen, aslında beyninin bir ürünüsün. Annen seni doğurmadan önce, beynin henüz gelişmemişti ve bu yüzden hiçbir şeyin farkında değildin. Yani, aslında var değildin. Kısacası, sen bir beyinsin ve beynin yeterince gelişmediğinde hiçbir şeyin farkına varamazsın.

Annenin karnında, yani henüz gelişmeden önce, beynin olmadığı için hafızan da oluşmadı. Bu yüzden doğmadan önce nerede olduğunu ya da neler olduğunu hatırlayamıyorsun. Beyin olmadan bilinç, hafıza ve farkındalık da yoktur. Ölümden sonra da benzer bir durum söz konusudur; beynimiz faaliyet göstermediğinde, bilinç ve farkındalık da sona erer. Dolayısıyla ölümden sonra ne olacağını düşünürken, doğmadan önceki varlığımızın durumunu referans alabiliriz.
 
Ölüm sonrası, insanlığın asla bilemeyeceği tek gizem olarak kalacak. Bir dine bile inanılıyorsa bile olmama ihtimaline karşın bu hayatın keyfini çıkarmalıyız. Eğer şuan öldüğünde yapman gereken ya da yapmak istediğin bir şey kalmıyorsa bu senin ölümle barışık olduğunu gösterir. En hızlı şekilde yapmamız gerekenleri ve isteklerimizi tammalamaya odaklanmalıyız. Hepsi bittiğinde ve sadece boşverilebilecek istekler kaldığında ölümle barışık oluruz ve ölümden korkmayız. Çünkü eğer semavi bir dine inanıyorsak cennete gideceğimizi, inanmıyorsak da bu hayattan bir şey kaçırmayacağımızı biliriz.
 
Doğmadan önce hiçlikteydik denebilir yani ne vardık ne yoktuk örneğin tanrıyada hiçlikte bulunuyor deniyor, paralel evrenlerin olma olasılığıda çok yüksek çünkü kainat o kadar hızlı genişliyorki biz daha güneş sistemimizdeki aya, marsa gidene kadar trilyonlarca, kattrilyonlarca insan aklının alamayacağı sayıda yeni galaksi, gezegen oluşmuştur durmadan sonsuz hızda genişleyen kainatın içinde bizim dünyamızla tıpa tıp içindeki canlılara kadar aynı bir sürü gezegen oluşturmuştur (yani illa paralel evren olmasına gerek yok belkide kendi galaksimizde bile paralel gezegenler vardır içerisinde aynı bizim gibi zeki insanların yaşadığı) paralel evrenleri var sayarsak bu demek oluyorki kainat durmadan her an kendini tekrarlıyor ve buda herşeyin tesadüfen oluştuğunu ortaya çıkarıyor ama sorun tüm bunların başı nerede insan aklının alamayacağı bir kainat nasıl oluşmuş olabilir büyük patlama deniyor ama büyük patlamaya ne sebep oldu işte bunlara ne bilim ne dinler cevap verebilmiş değil.

+ bizler bu gezegende oluşmuş canlılarız muhtemelen tekrar tıpa tıp aynı şekilde oluşsak bile kendimizi hatırlamayız belkide benden önce kaç tane ben sana cevap yazdı.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…