Psikologa gidilmeli mi?

Foxie

Gigapat
Katılım
26 Ocak 2014
Mesajlar
950
Çözümler
25
Yer
İstanbul
Daha fazla  
Sistem Özellikleri
Asus TUF Gaming X570-PLUS(WI-FI) | Ryzen 7 5800X | Asus ROG Strix RTX 3080 10G LHR | Phanteks P500A DRGB | Corsair Force MP600 1TB SSD | Kioxia Exceria G2 1TB SSD | GSKILL RipjawsV 16x2 32GB 3200Mhz CL16 | Cooler Master G800 800W 80+ Gold | MSI MAG274QRF-QD 2K-165HZ 1ms 27" | Asus TUF Gaming VG259QR FHD - 165HZ 1MS 24.5" | Logitech MX Mechanical Mini | HyperX Pulsefire Raid | Logitech G733
Cinsiyet
Erkek
Meslek
Game Developer
16 yaşındayım ve cuma günü psikoloğa gideceğim, nereden nasıl başlayacağımı bilemiyorum(burada yazarken bile baya zorlandım). 2 sene önce DH de bu konuyu açmıştım.

forum.donanimhaber.com: Hiç kimse beni sevmiyor

O zamandan bu zamana kadar değiştim düzeldim sanırım diyorum ama yani, kendimi sürekli ezik görüyorum ama bir tarafım böyle olmadığını söylüyor, kendimi aptal geri zekalı gibi görüyorum ama gene bir tarafım öyle olmadığını söylüyor. Sürekli düşünüyorum, hayal kuruyorum mesela okulda tenefüsler de koridora çıkıp bir köşede düşünürüm, hayal kurarım sadece tenefüslerde değil yolda yürürken her zaman hayal kurarım plan yaparım düşünürüm, bu da beni dalgın yapıyor. Kendi kendime gülerim dalga geçerler benle, hep bana geri zekalı muamelesi yapar arkadaşlarım(1-2 kişi hariç) ben birşey demem çünkü içimde bir şey doğru olmadığını söyler, ve o an ne yapmam gerekeni düşünürüm ve hep hiç bir şey demem(arkadaş kaybetmek değil arkadaş kazanmak istiyorum içimdeki şey bunu söylüyor ama aslında o benim), bende onlardan bir şekilde intikam almak isterim ve bu intikam onların kendilerini savunamayacağı şekilde olmalıdır. Sürekli düşündüğüm planını kurduğum hayal ettiğim şey de budur. Ama nasıl diyeyim çift kişilik mi desem, ben bunu düşünmem sanki onları farklı biri düşünüyor içimdeki o ses ben değilim ama sanki ben gibiyim(anlatamadım, çok hızlı mı düşünüyorum desem yani kendi düşünme hızıma yetişemiyorum desem daha doğru olur). İntikamımı da öyle bir şekilde ayarlarım ki ben bir şey yapmam, o kendisi yapar kendi suçunun cezasını kendi çeker. Ben çok dolaylı yoldan tetiklerim sadece(buna ben bile inanmıyorum ama çoğu şey bunu gösteriyor gibi,tesadüf zannediyorum ama değil.) Benim suçum olduğu halde hep ben suçsuz oldum, o esnada dejavu gibi bir şey yaşarım ben bunun çok daha değişik bir versiyonunu düşünmüştüm derim ama çok az hatırlarım, nasıl oluyorsa istemeden de olsa o plana uyuyorum sanırım.

Diğer bir konu ise gücümü toplayamıyorum, 4. sınıfta(annemle babamın boşandığı dönem) ödev yapmak için otururdum ve gene hep hayal kurardım ama o zamanlar hep böyle fantastik şeyler falan kendimi kahraman olarak görürdüm. Saatlerce düşünürdüm ve ödevi yapamadan uyurdum. Şu anda ise o sorunun değişik versiyonu, kendimi sorumluğu hissetiğim işe başlamak çok zor geliyor ama başladıktan sonra gerisi geliyor.

Sizce gitmelimiyim? Diyorum herkesin sorunu vardır falan diye ama ben arkadaş edinemiyorum asosyal oldum resmen, çevrem tarafından ezik biri olarak görünüyorum ve buna inanıyorum, ne kadar çok istemesem de geri zekalı olduğuma, hiç bir şey başaramayacağıma inanıyorum. En sevdiğim işte(programlama) bile başlamak çok zor geliyor(dediğim gibi başladıktan sonra gerisi geliyor). Cuma gününe randevu aldık annem senin sorunun yok diyor sana rahatlık batıyor diyor doğrumu bilmiyorum.
 
Randevu almışınız artık. En iyi cevabı size psikolog verecektir. Ayrıca korkmanızın bir faydası yok. Şöyle düşünün, grip olursak doktora gideriz, ilaç verir iyileşiriz. Sizin düşünceleriniz grip olmuş. İlacınızı alın, gerisini zamana bırakın. Ayrıca kafaya takmamanızı öneririm. Hayal etmek yerine hareket etmeye çalışın. Yada sosyal olduğunu düşündüğünüz insanları taklit edin.
 
Yeni bir arkadaş kazandın bile .
Hiç kendini üzme , kafana takma vaktiyle herşey yoluna girecek .
 
Kafana takma doktor ile aranda kalır konuştukların. Her soruna kendin çözüm bulamazsın doktorun işi senin sorunlarına çözüm bulmaktır. Şuna inan belki bizim bile psikoloğa gitmemiz gerekiyor . Kimse normal değil. Herkesin bir sorunu vardır.
 
DH'de açmış olduğun konuyu inceledim de gerçekten de bu yaştaki birinin bu kadar şey yaşaması insana çok zor bir durumda bırakır. İlk merak ettiğim şey liseye geçtiğinde arkadaşlarının senin hakkında düşündükleri nasıldı? Benim de seninki gibi bir duruma benzer bir durumum var lakin işler o kadar ileriye gitmedi.

Yani sadece kendim hakkımda biraz düşüncelerim değişikti. Onun dışındaki yaşantım hep normal oldu. Bu yüzden seni anlayabiliyorum yani işin içinden geçtim. Öncelikle şunu söyleyeyim babanın kaç kere evlenmesi veya onun ne yaptığı ailenin ne yaptığı seni ilgilendirmemeli. Ancak ülkemizde böyle bir durumun aksinin gerçekleşmesi çok zor malesef. Yani adam bir sürü halt yiyor diye çocuğununda öyle olduğu sanınılmamalı. Aynı şekilde adam iyi işler yapıyorsa da çocuğun çok iyi biri olduğu sanınılmamalı. Çünkü tersi olabilir ama insanlar böyle düşünmezler.


Bu konuda senin yapabileceğin bir şey yok o yüzden en azından bu konuda kendini suçlu olarak görme. İleride de planını yaparken babam böyle veya ailem böyle şöyle diyerek kararlarını verme. İleride de baban bir şey dediğinde sen dediğini yapma. Gerçekten bu kadar sorumsuz bir adamı ilk kez gördüm hayatımda. İkincisi ise annen hakkında bir yorum veya öneri yapacağım. Orada seni hizmetçi gibi kullandığını söylemişsin. Bu ne kadar doğru-yanlış tartışılır. Lakin şunu diyeyim, her ne kadar öyle yapıyorsa da belki o da yaşadığı bu hayata olumsuz bakıyor olabilir.

Yani kocası bilmem kaç kere evlenip boşanmış, bir sürü işe koşması evi idare etmesi gerekiyor. Faturaları ödemesi, işe gitmesi, yemek yapması filan gerekiyor. Bu durumda o da yorgun düşebilir. Bu konuda senin ona biraz daha fazla destek olman gerekir. Odanı düzenli tutman veya temizliğe yardım etmen, arada sırada ondan öğrendiğin yemekleri yapman, kahvaltıyı kendin hazırlaman gibi ufak tefek ev işlerini öğrenerek hem üniversite hayatında öğrenci evinde kendi ihtiyaçlarını karşılamayı öğrenirsin hem de evde annene yardımcı olursun.

Arkadaşlarının senin hakkındaki yorumlarına gelirsek de sana değer vermeyen arkadaşına sen de değer verme. Ne olur ki! Bir sürü salak arkadaş, aslında onlar sana salak olduğun için değil kendileri salak olduğu için böyle söylerler. Manevi duygusu olmayan şımarık çocuklardır onlar. Facebook veya Twitter gibi yerlerden silebilirsin onları.

Hayal kurma konusunda şöyle yardımcı olabilirim belki: Ben de hayal kurarım ama çok sıklıkta değil. Daha çok üniversitede ne yapacağımı kararlaştırmak için önümde hangi derslere çalışayım, nasıl yapayım diye çok düşünürüm belki de bu hayal kurmaya girmez. Eğer hayal kuracaksan bu hayaller sağlam olsun. İnsan hayalsiz veya hayalden çok hedefsiz, amaçsız yaşayamaz. Yaşar ama boş yaşar ve ömrünün sonuna gelince ne yaptım diye düşünür ama hiçbir şey gelmez aklına çünkü bir şey yapmamış boş yaşamıştır hayatını. Yani hayalini kurarken hedeflerini oluştur, amacını ve felsefeni geliştir. Bu felsefe özgün bir felsefe yanında diğer insanların geçmişteki felsefeleriyle birleşik de olabilir. Yani ünlü bilim insanlarının, sanatçıların felsefesi vardır. Onların sözlerinden, anlam çıkarmaya çalış. Hayatta ne yaptıklarına niçin onunla ilgilendiklerini araştır.

Göreceksin ki onlar başından beri bir amaç oluşturmuş ve ona göre hedeflerini kurup, o noktalara adım adım ulaşmışlar ve hayat ile bağlarını koparmadan bir eser bırakmışlar arkalarında. Yani amacın, hedefin olsun. Yalnız olacaksa sağlam ve gerçekçi bir hedef olsun. İmkansız hedefler, hayaller kurarsan temelini atamadan elenirsin. Gene arkadaş konusuna gelirsek. Okulda, sınıfında belki yoktur, bir kaç kişi vardır belki ortak bir konuda ilginiz olan birisi. Onlarla yakınlaşmayı seçebilirsin. Veyahutta sınıfta durup benim gibi ders aralarında kitap okuyarak, test çözerek kenarda vakit geçirebilirsin. Bu gerçekten de fevkalade sıkıcı olmakla beraber kimse seni rahatsız etmediği için rahattır.

Ama sen yalnızlığı istemiyorsan elbette ki zaman içerisinde arkadaş edinirsin. Bu konuda aslında fazla tecrübem yok söylediğim gibi sınıfta yakın arkadaşım yok ama bana saygı duymayan arkadaşım yoktur. Kendi düzenini kurmaya yavaş yavaş başla derim. Önündeki üniversite sınavın için kendine üniversite bölüm seç ve o bölüm hangi puan türündeyse o derslere yoğunluk vererek çalış. Aslında yazacağım bunun 3-4 katı ama fazla yazmak istemiyorum daha doğrusu bakalım sen nasıl değerlendireceksin. Belki saçmalamışımdır. Bu arada o psikoloğa git kesinlikle. Arkadaşların dediği gibi düşüncelerine ilaç ver zaman içinde iyileşsinler. Kendinle barışık olursan insanlarda seninle barışık olur.

Şu motive kelimesi çok saçma bence insanın içindeki duyguların yapacaklarına yeterse motivedir ödüllendirmektir bunlar boş diyebilirim. O psikoloğa git. Annene de bakma. Çok saçma görürler şımardı bu aralar derler ama aslında onların cehaletindendir dedikleri. Bunları da sözlü olarak dile getirme ona Eski oldukları için onlar fazla bu durumları yaşamamışlardır bu yüzden bilemezler bu durumda olan birisi ne hisseder, ona nasıl yaklaşılır, davranılır bilmezler. Kendine iyi bak.
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Benim bir arkadaşım var. Dediklerin birebir tutuyor. Hangi şehirde oturuyorsun?

Zonguldak

Teşekkür ederim, yazdığınız için DH de bende şimdi okudum, baya bir saçmalamışım(cümle kurmayı becerememişim ). Annemle aramız o kadar kötü değil şu anda oradaki sorunların çoğu düzeldi babamla da fazla görüşmüyorum sanki ona karşı bir güç kazandım gibi oldu

1-2 tane arkadaşım var, Sınıfın çoğunluğu bana karşı 2 yüzlülük yapıyor gibi geliyor bana. Yani şöyle ben ATL bilişim de okuyorum bizi A B diye ikiye ayırdılar işte ben B sınıfındayım ve B sınıfında teşekkür alan 2 kişi var(9 kişi den) ben de teşekkür alıyorum, işte A sınıfından çocuğun teki geldi Hasan bile aldı siz alamadınız, dedi yanımda güldü, ama önce den sınıfın en zeki çocuğu Hasan falan diyordu(1 hafta önce) Ben ikisinde de hiç bir şey demedim. Bunun gibi birçok olay oldu, gene bir örnek vermek gerekirse 9. sınıfta bir etkinlik var hayal gücüyle ilgili grup olarak yapacağız işte hayal gücü geniş olan grup kazanacak. Beni kimse almadı işte bizde 2 kız vardı sınıfta etkinlik için 3 kişi olmak gerekiyordu, bende onlara gittim, yazım güzel olmadığı için ben söyledim onlar yazdı ve biz kazandık. Bu tarz birçok olay oldu, iyi bir arkadaşım 9.sınıfta bana sınıfta bazı kişiler seni çekemiyor demişti ben de inanmamıştım, şimdi anlıyorum ne demek istediğini, ama ben böyle olmak istemiyorum, bazı şeyleri iyi bilmek,yapabilmek bana sanki kötü birşeymiş gibi geliyor.

Ama Liseye geçince eskiye göre düzeldi, annemle babam boşandıktan sonra annem beni bir koleje verdi. Orada başladı her şey. Bana uygun değillerdi(çocuklar ilk gün kavga ediyordu, çok havalılardı) ben de bilerek derslerimi kötüleştirdim, annem 2.dönem beni devlet okuluna verdi. Orada derslerimi düzeltemedim ve kolejde bozulan arkadaş edinme yeteneğim tamamen gitti, sonrada DH de yazdıklarım başıma geldi, liseye geçince eskiye göre baya düzeldi gibi ama arkamdan iş çevrilmesi hiç hoşuma gitmiyor, o anlaşabildiğim arkadaşlarımdan da şüphe etmeye başladım. Sanırım 1 sene daha sabredip, çalışıp iyi bir üniversiteye gidince daha da rahatlayacağım.

Bana garip gelen şu sınıf 18 kişi, o 13-14 kişi anormal de ben mi normalim, dershaneye gitmiştim 9.sınıfta orada baya iyi anlaşıyordum beni çok seviyorlardı, sanırım bölgeden bölgeye değişiyor. Amacım gücümü toplayıp hedefime ulaşmak olacak, tekrar teşekkürler.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…