Ben Level dergisinde çalışırken Recep de Chip dergisinde çalışıyordu. Bu esnada Berker de Level'ı bırakmıştı, birkaç yayından sonra Ciner grubunda PC Magazine'de Yazı İşleri Müdürü olmuştu. Recep ve benim çalıştığımız her iki dergi de Doğan Burda grubuna bağlıydı. Ekip arkadaşlarıyla kahve molalarına inerdik, o zaman çoğu dergi, gazete vb medya çalışanı birbiriyle tanışırdı. Receple de böyle tanışmıştık. Test merkezindeydi ama daha o zaman dahi donanım, yazılım konusunda ünü vardı. Sorun çözme, ürünleri en ince ayrıntısına kadar çözme konusunda iyiydi, üstelik şirkette herkese de yardımcı olurdu.
Ben Chip Online'da İnternet Projeleri Uzmanı olduktan sonra da Recep ve ekipten diğer arkadaşlarla birlikte teknoloji videoları hazırlamaya başladık. Daha önce Level dergisi için farklı radyo ve internetten canlı yayın kanallarına, bir iki defa da TRT gibi kanallara konuk olmuş, buralarda röportaj, sohbet ve program tecrübesi edinmeye başlamıştım. Recep zaten editörün ötesinde herkesin arayıp bulamadığı teknik uzmandı, iyi ekip işi çıkartabildiğimizi farkettik. Ancak o dönem hazırladığımız videolar bizim istediğimiz gibi değildi. Recep ile nasıl daha iyi olabileceğini, nelerin değişmesi gerektiğini konuşurduk. Uzun zaman sonra Technopat'ta bunları yapma imkanı bulduk
Yağmurlu bir gündü. Bardaktan boşanırcasına yağan yağmurun narin damlaları, sonbaharın derinliklerine doğru yol alacak yaprakların üzerine, bir balerinin ayak parmaklarıyla yere değdiği narinlikte değiyordu...
Yok yav Baba n'aber diye başladık muhabbete. Technopat'ı kurmaya kadar gitti olay