Türkiye'nin ordusu sanayi olarak gelişiyor.
Ancak ne milli projeler ne de ordu, ambargo durumunda devam edebilecek ya da NATO'ya karşı durabilecek seviyede değil.
Özellikle kritik projelerdeki ambargo tehlikesi devam ediyor. Bu nedenle Türkiye, diplomatik olarak aklı selim hareket etmeli.
ABD F16 Vİper verebilir. Ancak bunun karşılığında Türkiye'den tarafsızlığını bozması istenmemeli.
Şuan öyle mi? TUSAŞ F-16 üretebiliyor.
Ve F -16 yazılımı anlaşma ile yerlileştirildi.
Kendi savaş uçağımızı da geliştiriyoruz.
Bunları sen de biliyorsun.
TUSAŞ 87'de F-16 üretmeye başladı.
F-16 yazılımının geliştirilmesinde de birçok proje olsa da özellikle ASELSAN Özgür projesi öne çıkıyor. O da 2012'de başladı.
Şu F-16, başka F-16'yı vuramaz hikayesi tamamen yalan. Yıllardır yerli ve milli kelimesinin ekmeğini yemek için kullandılar.
Bir uçakta dost-düşman tanıma sistemi olur. Bir savaş anında bunu sadece kendi uçaklarınız için kullanırsınız. Kısacası karşıdaki düşman F-16'sına atış yapabilirsiniz.
Yalan değil. Esasında bu kimsenin bilebileceği bir şey değil. Ancak bir NATO radar ya da kilitlenme sistemi, başka bir NATO radar ya da kilitlenme sistemine karşı kullanılamaz. NATO AWACS'larından oluşan bir savaşta zaten uçak fark etmeksizin kimse kimseye kitlenemez, düşmandan başka.
Bu nedenle elektronik harp ve elektronik radar sistemlerinde millileşmenin önemi artıyor. Bu İHA/SİHA hatta Jet uçağından da önemli.
F-16'ların bir kısmı burada üretildi ama bunların kritik parçalarını biz yapmadık. Montaj uyguladık.
F-16 yazılımlarını kafamıza göre yerleştirmedik. Çoğu kısmı için para verip kaynak kodlarını aldık.
Bunun doğru olduğunu düşünmüyorum. Ki kritik parça da üretiyoruz aslında. Mühimmat kısmında da taktığın mühimmatı, uyumlu yabancı mühimmat olarak tanıtabiliyorsun diye biliyorum. Yani en azından ilk yerli denemeler böyle yapılıyor. Bu tabii ki sizin tasarlayabileceğiniz mühimmat tipini kısıtlıyor ancak yine de bir yöntem.
Para verip kaynak kod alamazsınız. Kaynak kodlar için ne gibi karşılıklı bir anlaşma yapıldı, bilemeyiz.