Bugün bir arkadaşım tarafından davet alıp âine katıldım. Arkadaşım bana siyah kapşonlu giymemi söyledi. Giydim. Herkesin bir mum getirmesini istemişti. Neyseki evde vardı getirdim. Arkadaşım beni araba ile aldı. Yavaş yavaş topraklık yerlere gidiyorduk. Yaş kitlesi 20-25 herhalde. Neyse ki o kadar uzak değildi 5 dakikalık yol mesafesi vardı. Zifiri karanlık telefon ışığı ile bir yıkılmış eve girdik. Sprey boya ile pentagram çizmişler ortaya. O an bir bismillah çektim içimden. Korktuğumu belli etmemeye çalışıyordum. Neyse ki maske vardı. Mumluklar vardı içine mum koyduk. Ardından herkes ayakta dikildi ben de dikileyim dedim. Hani var ya Assassin's Creed 1'de bir pozisyon spacee basınca olur. Ona benzer bir pozisyon aldılar. Bu arada 8 kişi. Ardından herkes birden ruhumu testlim ettim dedi. Ben içimden nereye düştüm diyorum. Ardından bir üşür gibi oldum. Yandada bir hayvan ölüsü vardı çürümüş ne olduğunu çözemedim. Ve bir şeyler dediler anlayamadım. Daha az korkmak için bir şarkı mırıldandım içimden. Taşın altından haç çıkardılar ters döndürüp pentagram A koydular dik şekilde. Arkadaşım yine normaldi fakat birkaç kişinin gözü döndü herhalde. Etrafta zifiri karanlık mum ışığındayız. Sonra biri çantadan boynuzlu adam çıkardı. Bir köşeye koydular. Sonra yine bir şeyler dediler tam kavrayamadım. Adamlar şeytana taptı resmen. Sonra bir şeyler daha deyip herkes elini uzattı ben de dahil. Bıçak ile ellerini kesip pentagrama kan akıttılar. Sıra bana gelince yanımdaki abiye fısıldadım abi olmaz mı kesmesek dedim, o da yaratıcı böyle emretti deyip ufak bir kesik attı elime. Kan akıttıktan sonrada dağıldık. Şimdi yara bandı takılı elimde. Bir 20 dakika falan geçmişti herhalde. Sonra ayindeki kız Nescafe getirmiş, sen de içer misin dedi, ben de olur dedim. Öyle muhabbet ettik birbirimizin numarasını aldık. Sonra evine gitmemi teklif etti, ben de reddettim. Sonra da topuk eve. Ne güzel yaratıcı var. Şükredin Allah'ınıza. Ne olursa olsun Allah kadar saygın merhametli bir varlık yok. Şükredin yaratıcınıza.