Merhaba, Scorn adlı oyunun incelemesini yapacağım. Çoğu yerde bu oyunun gömüldüğünü de, çok övüldüğünü de gördüm, bundan dolayı bir inceleme yapmaya karar verdim. Kendi bakış açımdan oyun deneyimimi size aktarmaya çalışacağım.
İlk incelemem olduğu için pek iyi olmayabilir, hatalarımı mazur görün.
Bu oyunu uzun zamandır satın alıp oynamayı planlıyordum, şimdiye nasipmiş. Büyük heyecanla başladığım bir oyundu, güzel mi kötü mü diye çok merak ediyordum çünkü. Neyse, çok uzatmadan incelemeye geçelim.
Hikaye
Oyun, tam olarak ne olduğu belirsiz, insan formunda bir biyolojik canlı olan ana karakterimizle başlıyor. Oyunun başında karakterimiz, vücudunun bir kısmı "tahtamsı" şeyler tarafından kıskaca alınmış bir şekilde uyanıyor, daha sonrasında bulunduğumuz yer çöküyor ve aşağı düşüyoruz. Devamında ise bulmacaları çözerek yolumuza devam ediyoruz. Oyunda tam olarak bir hikaye unsuru yok, bu yönden Half-Life'a benzediğini söyleyebilirim ama Half-Life ile kıyaslayınca bu yönü çok daha zayıf kalıyor. Oyun hikayeyi direkt olarak sunmak yerine, biraz da altını doldurmanızı istiyor. Oyunun ortalarına doğru parazit tarzında bir yaratıkla karşılaşıyoruz ve karakterimizle birleşiyor. Bu yaratık ilk başlarda pek problem yaratmasa da vücudun kontrolünü yavaş yavaş almaya başlıyor ve karakterimize zarar veriyor. Daha sonrasında bu canlıdan mekanik bir araç sayesinde kurtuluyoruz ama bunun sonucunda ağır yaralanıyoruz. Oyunun sonunun yaşandığı yere geldiğimizde vücudumuzu bir mekanik alet parçalıyor ve beynimizin bir kısmını alıyor. Eski vücudumuza veda edip 2 yeni vücuda geçiyoruz ve bu vücutlar arasında geçiş yapabiliyoruz. Eski bedenimizi de kucaklayıp bir kapıdan geçtikten sonra ileride beyaz bir ışık olduğunu görüyoruz. Beyaz ışığa doğru devam ederken karakterimizin zihni eski vücuduna geri geçiyor. Bu durumu düzeltmeye çalışırken parazit yaratık geri dönüyor ve bedenimizle tamamen birleşiyor. Birleştikten sonra gitmeye çalıştığımız beyaz ışığın az ötesinde ağaçımsı bir yapıya dönüşüyoruz ve oyun burada bitiyor. Oyunun sonunu havada bırakmaları benim hiç hoşuma gitmedi açıkçası, daha iyi bir son yapılabilirdi bana kalırsa.
Oyunu oynarsanız en çok merak edeceğiniz şey, karakterimizin neden yalnız olduğu ve ilginç yaratıklar haricinde ana karakterimiz gibi insansı varlıkların neden olmadığı. Bu medeniyetin başına ne geldiğini, bir felaket mi geçirdiler, yoksa uzaylı canlıların istilasına mı uğradılar, bilmiyoruz. Kendi kafanızdan teoriler üretebilirsiniz bu konuda, bu yönden iyi olduğunu söyleyebilirim.
Atmosfer
Atmosferin oyuncuyu içine çeken, çok ilginç bir yapısı var, özellikle oyunun başlarında çok hayran kalıyorsunuz. Bu oyunu oynanabilir yapan en önemli şeyin atmosfer olduğunu söyleyebilirim, kocaman ve esaslı bir resim tablosu gibi. Oyunda birçok değişik canlı var, kullandığımız ve etkileşime girdiğimiz çoğu şeyin de tamamen canlı olduğunu söyleyebilirim, silahından tut asansör mekanizmasına kadar canlı, vıcık vıcık bir oyun. Scorn, görselliğin bir oyunda ne kadar önemli olduğunu bize çok iyi yansıtan güzel bir örnek bence.
Oynanış
Oynanış gayet güzel, bir sorunu yok. Oyunun sonuna kadar toplam 3 tane silah elde ediyoruz. Üçünün de kullanımı gayet kolay. Oyunda yer yer can ve mermi sıkıntısı çekebiliyorsunuz. Oyunu oynarken özellikle fazla hasar yememeye çalışın, oyunun ilerilerinde bundan dolayı biraz sıkıntı çektim, siz çekmeyin.
Oyundaki bulmacaların zorluğu normal seviyede, çok zorlamıyor. Etrafınıza dikkatli bakarsanız ne yapmanız gerektiğini anlıyorsunuz zaten. İlk 1 saatte mantığını çözersiniz zaten bilmecelerin, gerisi geliyor.
Bu tarz daha yavaş ilerleyen ve bulmacalarla dolu oyunları sevmiyorsanız pek önermem bu oyunu. Daha önce bu tarz bilmecelerle dolu bir oyun olan Resident Evil 2 oynamıştım, aslında oynamaya çalıştım desem daha doğru olur. Beni çok baymıştı ancak Scorn'un hiç baymadığını söyleyebilirim. Çok uzun bir oyun olmadığı için bir solukta bitiyor zaten. Maksimum 6-7 saatte bitecek bir oyun, bulmacaları daha hızlı çözerseniz 3-4 saatte bitirirsiniz. Diğer bulmaca oyunlarındaki gibi map küçük değil, aşama aşama devam ediyorsunuz, geriye dönme şansınız yok. Oyun sizi bir alanda kilitliyor, oradaki bulmacayı bitirmeden salmıyor. Böyle böyle devam ediyorsunuz.
Korku ve Gerilim
Bu oyunu korku ve gerilim türündeki oyunlarla bağdaştırıyorlar ama gram alakası yok. Outlast tarzında bir oyun bekliyorsanız çok yanılıyorsunuz. Jumpscare tarzında şey yok ve peşinizde koşturan katil tarzı bir şey de yok. Bunların dışında vahşet olduğunu söyleyebilirim, bazen rahatsız olabilirsiniz.
Grafikler
Oyunun grafiklerinin gayet tatmin edici olduğunu söyleyebilirim. Bu tatmin edici grafikler bu atmosferle birleşince ortaya hem ilginç hem de güzel bir oyun ortaya çıkmış. Oyunun fizikleri, öldürme animasyonları vb. gayet güzel. Etraftaki biyolojik yapının da hafif hafif dalgalanıp hareket etmesi oyuna güzel bir hava katmış.
Dil desteği
Oyunda Türkçe dil desteği var ama oyunun içinde herhangi bir diyalog, konuşma vb. geçmiyor, yani oyun deneyiminize hiçbir etkisi yok Türkçe olup olmamasının.
Optimizasyon ve hatalar
Oyunun optimizasyonu gerçekten iyi. Son zamanlarda çıkan optimizasyon özürlü oyunlar bu oyunun yanına bile yaklaşamaz. RTX 3050 40W ekran kartıyla DLSS kalite ve en yüksek ayarlarda oyunu 60 FPS üstü oynayarak bitirdim. Bu konuda yapımcıyı tebrik ediyorum gerçekten. Sistem gereksinimlerinde minimum GTX 1060 demiş ama çok daha kötü kartlarla bile çok rahat oynarsınız bu oyunu.
Oyunun CPU'yu neredeyse hiç yormadığını da söyleyeyim, tamamen ekran kartı gücüne dayalı bir oyun.
Oyunda hiç hataya/buga rastlamadım. Bu konuda iyi olduğunu söyleyebilirim.
Genel yorumum ve fiyat
Oyunu genel olarak beğendim. Tek beğenmediğim yönü hikayenin biraz havada bırakılması ve oyunun sonunun biraz saçma olmasıydı. Bunların haricinde bir probleminin olduğunu düşünmüyorum. 8/10 veririm bu oyuna.
Fiyatı indirimde 150 TL'ye kadar düşüyor normalde, Steam dolara geçince fiyatı nasıl olur bilmiyorum. Ben 180 TL'ye Deluxe paketi almak zorunda kaldım, sadece o indirime girmişti çünkü ama Deluxe paket almayın mümkünse, boşa para israfı.
Okuduğunuz için teşekkürler! Oyun hakkında sorularınız varsa sorabilirsiniz.
İyi Sosyaller!
İlk incelemem olduğu için pek iyi olmayabilir, hatalarımı mazur görün.
Bu oyunu uzun zamandır satın alıp oynamayı planlıyordum, şimdiye nasipmiş. Büyük heyecanla başladığım bir oyundu, güzel mi kötü mü diye çok merak ediyordum çünkü. Neyse, çok uzatmadan incelemeye geçelim.
Hikaye
Oyun, tam olarak ne olduğu belirsiz, insan formunda bir biyolojik canlı olan ana karakterimizle başlıyor. Oyunun başında karakterimiz, vücudunun bir kısmı "tahtamsı" şeyler tarafından kıskaca alınmış bir şekilde uyanıyor, daha sonrasında bulunduğumuz yer çöküyor ve aşağı düşüyoruz. Devamında ise bulmacaları çözerek yolumuza devam ediyoruz. Oyunda tam olarak bir hikaye unsuru yok, bu yönden Half-Life'a benzediğini söyleyebilirim ama Half-Life ile kıyaslayınca bu yönü çok daha zayıf kalıyor. Oyun hikayeyi direkt olarak sunmak yerine, biraz da altını doldurmanızı istiyor. Oyunun ortalarına doğru parazit tarzında bir yaratıkla karşılaşıyoruz ve karakterimizle birleşiyor. Bu yaratık ilk başlarda pek problem yaratmasa da vücudun kontrolünü yavaş yavaş almaya başlıyor ve karakterimize zarar veriyor. Daha sonrasında bu canlıdan mekanik bir araç sayesinde kurtuluyoruz ama bunun sonucunda ağır yaralanıyoruz. Oyunun sonunun yaşandığı yere geldiğimizde vücudumuzu bir mekanik alet parçalıyor ve beynimizin bir kısmını alıyor. Eski vücudumuza veda edip 2 yeni vücuda geçiyoruz ve bu vücutlar arasında geçiş yapabiliyoruz. Eski bedenimizi de kucaklayıp bir kapıdan geçtikten sonra ileride beyaz bir ışık olduğunu görüyoruz. Beyaz ışığa doğru devam ederken karakterimizin zihni eski vücuduna geri geçiyor. Bu durumu düzeltmeye çalışırken parazit yaratık geri dönüyor ve bedenimizle tamamen birleşiyor. Birleştikten sonra gitmeye çalıştığımız beyaz ışığın az ötesinde ağaçımsı bir yapıya dönüşüyoruz ve oyun burada bitiyor. Oyunun sonunu havada bırakmaları benim hiç hoşuma gitmedi açıkçası, daha iyi bir son yapılabilirdi bana kalırsa.
Oyunu oynarsanız en çok merak edeceğiniz şey, karakterimizin neden yalnız olduğu ve ilginç yaratıklar haricinde ana karakterimiz gibi insansı varlıkların neden olmadığı. Bu medeniyetin başına ne geldiğini, bir felaket mi geçirdiler, yoksa uzaylı canlıların istilasına mı uğradılar, bilmiyoruz. Kendi kafanızdan teoriler üretebilirsiniz bu konuda, bu yönden iyi olduğunu söyleyebilirim.
Atmosfer
Atmosferin oyuncuyu içine çeken, çok ilginç bir yapısı var, özellikle oyunun başlarında çok hayran kalıyorsunuz. Bu oyunu oynanabilir yapan en önemli şeyin atmosfer olduğunu söyleyebilirim, kocaman ve esaslı bir resim tablosu gibi. Oyunda birçok değişik canlı var, kullandığımız ve etkileşime girdiğimiz çoğu şeyin de tamamen canlı olduğunu söyleyebilirim, silahından tut asansör mekanizmasına kadar canlı, vıcık vıcık bir oyun. Scorn, görselliğin bir oyunda ne kadar önemli olduğunu bize çok iyi yansıtan güzel bir örnek bence.
Oynanış
Oynanış gayet güzel, bir sorunu yok. Oyunun sonuna kadar toplam 3 tane silah elde ediyoruz. Üçünün de kullanımı gayet kolay. Oyunda yer yer can ve mermi sıkıntısı çekebiliyorsunuz. Oyunu oynarken özellikle fazla hasar yememeye çalışın, oyunun ilerilerinde bundan dolayı biraz sıkıntı çektim, siz çekmeyin.
Oyundaki bulmacaların zorluğu normal seviyede, çok zorlamıyor. Etrafınıza dikkatli bakarsanız ne yapmanız gerektiğini anlıyorsunuz zaten. İlk 1 saatte mantığını çözersiniz zaten bilmecelerin, gerisi geliyor.
Bu tarz daha yavaş ilerleyen ve bulmacalarla dolu oyunları sevmiyorsanız pek önermem bu oyunu. Daha önce bu tarz bilmecelerle dolu bir oyun olan Resident Evil 2 oynamıştım, aslında oynamaya çalıştım desem daha doğru olur. Beni çok baymıştı ancak Scorn'un hiç baymadığını söyleyebilirim. Çok uzun bir oyun olmadığı için bir solukta bitiyor zaten. Maksimum 6-7 saatte bitecek bir oyun, bulmacaları daha hızlı çözerseniz 3-4 saatte bitirirsiniz. Diğer bulmaca oyunlarındaki gibi map küçük değil, aşama aşama devam ediyorsunuz, geriye dönme şansınız yok. Oyun sizi bir alanda kilitliyor, oradaki bulmacayı bitirmeden salmıyor. Böyle böyle devam ediyorsunuz.
Korku ve Gerilim
Bu oyunu korku ve gerilim türündeki oyunlarla bağdaştırıyorlar ama gram alakası yok. Outlast tarzında bir oyun bekliyorsanız çok yanılıyorsunuz. Jumpscare tarzında şey yok ve peşinizde koşturan katil tarzı bir şey de yok. Bunların dışında vahşet olduğunu söyleyebilirim, bazen rahatsız olabilirsiniz.
Grafikler
Oyunun grafiklerinin gayet tatmin edici olduğunu söyleyebilirim. Bu tatmin edici grafikler bu atmosferle birleşince ortaya hem ilginç hem de güzel bir oyun ortaya çıkmış. Oyunun fizikleri, öldürme animasyonları vb. gayet güzel. Etraftaki biyolojik yapının da hafif hafif dalgalanıp hareket etmesi oyuna güzel bir hava katmış.
Dil desteği
Oyunda Türkçe dil desteği var ama oyunun içinde herhangi bir diyalog, konuşma vb. geçmiyor, yani oyun deneyiminize hiçbir etkisi yok Türkçe olup olmamasının.
Optimizasyon ve hatalar
Oyunun optimizasyonu gerçekten iyi. Son zamanlarda çıkan optimizasyon özürlü oyunlar bu oyunun yanına bile yaklaşamaz. RTX 3050 40W ekran kartıyla DLSS kalite ve en yüksek ayarlarda oyunu 60 FPS üstü oynayarak bitirdim. Bu konuda yapımcıyı tebrik ediyorum gerçekten. Sistem gereksinimlerinde minimum GTX 1060 demiş ama çok daha kötü kartlarla bile çok rahat oynarsınız bu oyunu.
Oyunun CPU'yu neredeyse hiç yormadığını da söyleyeyim, tamamen ekran kartı gücüne dayalı bir oyun.
Oyunda hiç hataya/buga rastlamadım. Bu konuda iyi olduğunu söyleyebilirim.
Genel yorumum ve fiyat
Oyunu genel olarak beğendim. Tek beğenmediğim yönü hikayenin biraz havada bırakılması ve oyunun sonunun biraz saçma olmasıydı. Bunların haricinde bir probleminin olduğunu düşünmüyorum. 8/10 veririm bu oyuna.
Fiyatı indirimde 150 TL'ye kadar düşüyor normalde, Steam dolara geçince fiyatı nasıl olur bilmiyorum. Ben 180 TL'ye Deluxe paketi almak zorunda kaldım, sadece o indirime girmişti çünkü ama Deluxe paket almayın mümkünse, boşa para israfı.
Okuduğunuz için teşekkürler! Oyun hakkında sorularınız varsa sorabilirsiniz.
İyi Sosyaller!
Son düzenleme: