Aşk denilen şey boş birşey. Seni etkileyen karşı kişinin cinsel cazibesi ve onu istemen. En azından hayat bana böyle gösterdi aşkın yüzünü.
Kendi lise hikayemi anlatayım. Anadolu Turizm ve Otelcilik lisesinde okudum. 9.sınıfım okulun ilk günü kendime bir sıra belirlerdim ve oraya oturdum ilk dersi bekliyorum. Okul deniz kenarı sayılırdı, dersi beklerken bir taraftan da camdan dışarı bakıyordum. Sınıfın giriş kapısı camdan yansıyordu. Ben denizi seyrederken camda bir yansıma gördüm ve gözlerim yansımaya doğru kaydı. Kapıdan hayatımın aşkı içeri girmişti. Bembeyaz teni, kızıl saçları, ince beli, dolgun göğüsleri ve güzelliği. Ben camın yansımasından onu süzüyordum. O sırada o benim arka çaprazımda bir sıraya oturdu. Oturduktan sonra birden pencerenin yansımasından birbirimize bakışmaya başladık. Hani iki göz karşı karşıya gelince gözlerini sağ veya sola kaçırırsın ya, aynen o olay oldu. O gün boyunca tüm derslerde sürekli camdaki yansımadan onu izliyordum ve o baktığı zaman gözlerimi kaçırıyordum. Sonrasında 9. sınıf bitene kadar ben bu kızı sürekli izledim ve analiz ettim. Ben 9. sınıfta 110 kilo 178 boylarında biriydim. Öyle bir kızın benden hoşlanma gibi bir ihtimali bile olamazdı. Sonrasında yaz tatili oldu ve tatil boyunca birbirimizi görmedik. O zamanda instagram veya facebooktan takip yollamaya bile çekiniyordum ve yaz tatili boyunca tamamen kızın benle olan iletişimini her yerden kestim. Beni görmesi için anca yolda filan karşılaşmamız gerekirdi ki bu da imkansızdı, çünkü bu kıza duyduğum arzu ile kendimi ateşlemiştim ve yaz tatili boyunca zayıflamaya karar vermiştim. İçimdeki alev yüzünden, sırf bu kıza açılabilmenin vereceği özgüven ile sporu biraz abarttım. Spor hocam ilk gittiğimde beni sadece zayıflatmayı düşünüyordu ama ben farklı birşey istedim. Kas yaparak zayıflamak istiyordum. Yani yağ kaybedip kas kazanmak istiyordum. Turizm otelcilik liseleri normal liselere göre 1.5 ay erken dağılıp 1,5 ay geç başlar. Çünkü staj faktörü vardır. Ama ben 9. sınıf olduğum için staj henüz yapmıyorduk. Okul Mayıs ayında yaz tatiline girdi, Ekim ayında ise birinci dönem başladı. Yani arada ortalama 5 - 5,5 ay gibi bir zaman vardı ve ben okul açıldığı zaman spor salonundan 79 kilo 1,82 boyunda ve hafif kaslı bir şekilde çıktım. Kendimi nasıl motivasyonladıysam başarmıştım sonunda. Günde 4 litre su içtiğim için 30 dakikada bir çişe gidiyordum ama neyse
Sonunda 10. sınıf başlıyordu, sınıfa girdim ve onu sırada otururken gördüm. Bütün sınıf birden şaşkın bir şekilde bana döndü ve baktı. İşte, ''aaa ne kadar zayıflamışsın'', ''yakışıklı olmuşsun'' filan muhabbetleri işte, kızların sizin omzunuza veya karnınıza hafif yumruk atmak istedikleri olaylar filan işte. Bu sefer gerçektende dikkatini çekmiştim ama sadece onun değil bu kez tüm sınıftaki kızların dikkatini çekmiştim. (Buraya parantez içinde birşey yazıyorum. Hani önemli olan iç güzellik, kişilik vesaire deniliyor ya tamamen yalan. Dünya dış görünüşe göre dönüyor dostlar. Tecrübe ile sabit.) Neyse 10. sınıfta da kıza açılamadım ve okul tatil oldu. Bu sefer staj olayı var. Stajı yapacağım otele 4 kişi gidiyoruz ve şansa kız ile aynı otele düştüm. Dördümüzde stajı garson olarak yapmaya gittik fakat servis personeli fazlalığından beni mutfağa verdiler. Stajımı mutfakta yaptım. Ki lanet olsun o mutfak stajına. Kız her mutfağa girdiğinde beni boyum kadar yığılmış bulaşık yıkarken görüyordu. O oteldeki staj zamanımda olan mutfak personelinin hiç birine hakkımı helal etmiyorum. Saat Akşam 9 olduğunda herkes evine gidiyordu ben ise gece 1 e kadar bekliyordum. Yemek yapıyordum, bulaşık yıkıyordum, yarın sabahki kahvaltılara hazırlık yapıyordum. Benden çok istifade ettiler. İlk stajım olduğu için kendimi çok ezdirdim. Kızın karşısında otoriterim sarsıldı ve kız oteldeki normal çalışan olan garsonlardan biri ile sevgili oldu. Otel servisi gece bizi evlerimize bırakırken kız ile sevgiliside benim mahallenin az birşey ilerisinde indiler ve kızın evine kadar yürüdüler. Bense gece 01:30' da 3 kilometre filan kızın evine kadar giden yolu onları takip ederek geçirdim. Çocuğun kıza sarılmasını, öpmesini vesaire izledim. Aslında içimde oluşan korku gecenin 1:30'unda kızın başına birşeyler gelebilceğinden korkmamdı. Çocuk daha önceden ceza evine girmişti bir kere. Şuçlu veya suçsuz bilmiyorum ama önyargım vardı. Kız evinin kapısından içeri sağ salim girince bende evime geri yürüdüm. Bir süre sonra otelde personel çıkarımı yapıldı, mutfaktan 2 kişi servisten 3 kişi çıkarıldı ve o çocukta otelden ayrılmış oldu. Biz stajer olduğumuz için bizi çıkartamıyorlardı. Çocuk otelden ayrıldıktan bir süre sonra kız ile de ayrıldılar ve benim keyfim yerime geldi hafif hafif. Ben o yılda kıza açılamadım. 11. sınıf stajı geldi çattı. Bu sefer geçen seferki performansımızdan dolayı, otel özellikle benim için okuldan istekte bulunmuş ve stajımı orada yapmamı istemiş. İlk başta buldular benim gibi ameleyi tabi isterler diye biraz burun kıvırmıştım ama sonra kızı da istediklerini öğrenince kabul ettim. Bu sefer 5 kişi stajerdik. 2 kız servis, 2 erkek servis, bende mutfak stajeri. Bu seferki stajda mutfak personeline otoritemi ortaya koydum ve ben bulaşık yıkamam dedim. Bu seferde sen çok değişmişsin dediler ve biraz soğudular benden. Beni havuz başındaki bara verdiler. Orada 1 mutfak personeli ve 1 servis personeli havuz açık olduğu sürece sorumlu olmak zorundaydı ve servis personelinden sevdiğim kız, mutfak personelinden ise ben vardım. Kız limonata, cocktail hazırlayıp servisini vesaire yaparken bende barda patates kızartması, hamburger, tost, sandiviç gibi şeyler yapıyordum ve ilk yakınlaşmamız bu sayede başladı. Kız yavaş yavaş bana dokunmaya başlamıştı. İşte, ''yanlışlıkla eli elime'' değdi, ''göğsüm koluna değdi'' olayları filan. Hemen oltaya atlamadım biraz bekledim. 3 yıl beklemişim bu an için 1 hafta daha beklerim dedim ve cesaretimi toplayıp 1 hafta sonra çıkma teklif ettim ve kız kabul etti. Sonunda üç yıllık çabalarım meyvesini vermişti ve kız ile sevgili olabilmiştim. Gerçekten ona duyduğum sevgi çok üst düzeydi. Onun için çalıştım çabaladım, zayıfladım, geceleri eve sağsalim dönmesi için sürekli izledim gerek uykumdan gerekse de okuldaki derslerimden fedakarlık gösterdim ve başardım. Sonunda sevgili olabilmiştik. Staj boyunca tam 5 ay sevgiliydik. Okul başladı ve hala sevgiliydik ama okul içerisinde sevgili olduğumuz belli etmek istemiyordu. Utanıyordu biraz. Hak veriyordum. Sonrasında 12. sınıf birinci dönemi bitti ve hala sevgiliydik. Seviyordum onu. 12. sınıf 2. dönem başladı ve hala sevgiliydik görüşüyorduk ama ikinci dönemin ortalarında kulağıma bir laf gelmişti. Sınıftaki kızlar kendi aralarında o sözlenmiş diyorlardı ve bunu doğruladım. Kız benle sevgiliyken başka biri ile sözlenmişti. Aile baskısı filan değil tamamen kendi isteğiyle. 3 aydır sevgililermiş. Kız 18 yaşındaydı erkek 35 yaşında. Lise biter bitmez evlendiler ve şuan 3 - 4 yaşlarında bir çocukları var. Ben şuan 22 yaşındayım, kız da 22 yaşında düşünün. Yani işin kısası 3 yıldır peşinde koştuğum kız benle sevgili iken benim arkamdan başkası ile de sevgiliymiş. Ben olayı öğrendikten sonra birden konuşmayı kesti. Daha konuşmadık hiç. Benle sevgiliyken, hatta ayrılmadan bile başkası ile sözlendi ve evlendi. Hala sözlenmiş durumda iken yani 12. sınıf içerisindeki zaman diliminde. Mezuniyet partisi oldu, tüm 12. sınıflar dans ederken bense elimde içeceğim ile köşede anlamsız bir şekilde dikeliyordum. Sonrasında ise o kız geldi ve beni dansa davet etti. Birbirimize hiçbir şey söylemeden partinin son müziğinde dans ettik ve bana yavaş bir şekilde ''özür dilerim'' dedi. Gözlerim doldu ve partiden ayrıldım. O zamandan beri o kızla daha görüşmüyorum. İnanın şunları yazarken bile hala gözlerim dolu. Bilerek kızın ismini vermedim. Şuan evli ve çocuklu biri. Sıkıntı olmasın.
İşte bu olay benim aşka karşı olan inancımı köreltti ve bir kızdan ne zaman hoşlanırsam kendime
şunu soruyorum; Ben bu kıza aşık mıyım yoksa sadece cinsel cazibesinden mi etkileniyorum? ve bu sorunun cevabı her zaman cinsel cazibesinden etkilenmiş olmam olarak sonlanıyor.