alasakarama
Hectopat
- Katılım
- 2 Mayıs 2023
- Mesajlar
- 2.208
- Çözümler
- 31
Hocam nasıl kendinizin beğenmediği bir şey için bütün herkesin adına yorum yapıyorsunuz?Şahsen bu tür puanlamalar benim fikrimi etkilemez ama ben puanlayacak olsam kesinlikle bu kadar puan vermezdim. 5-6 saatlik yürüme simülasyonu, çok küçük bir kesimi kapsayan Xbox fanboyları ve i'm different çabasına girmeye çalışan kesim haricinde hemen hemen herkes için durum bu. Zaten bu adamlar başından beri kaliteli oyun çıkarmaya değil kalitesi fark etmeksizin Gamepass içerisine yeni oyunlar eklensin diye uğraşıyor.
Ben birçoğunu oynamış birisi olarak pek de katıldığını söylemem. Çoğu aynı yolu izlemiş.Saydığın oyunların çoğu belli bir şekilde de olsa oyuncuyu aktif tutuyor.
Şahsi görüşünüze saygı duyarım hocam.Hellblade'de ise çoğunlukla sadece tek bir yönde yürüyüp arkadan bir şeyler anlatılıyor, dinliyorsun. Aksiyon olmak zorunda değil ama oyuncuyu bir şekilde interaktif tutmalı en azından. Bu arada yanlış anlaşılmasın kötü demiyorum ama oyun gözüyle bakarsak iyi de değil. Ben sırf sinematik anlatımı güçlü olduğu için ortalama buluyorum.
İlk cümleden patladınız bile. Beklentiyi geliştirici ekip değil sizler oluşturdunuz. Üstüne basa basa sinematik deneyim için uğraştıklarını ve ilk oyunu sevenleri memnun etmek istediklerini söylediler. Kendi beklentilerinizi empoze etmeye çalışmayın.Bu oyunun bu kadar eleştirilmesinin nedeni oyunda sadece yürümemiz ve insanlarda oluşturdukları beklenti.
Kesinlikle de edecektiniz. Bırakın bu yalanları. Xbox çatısı altında yaptığı ün ile hangi isim ile çıksa elestirecektiniz.Bu oyunun bu kadar eleştirilmesinin nedeni oyunda sadece yürümemiz ve insanlarda oluşturdukları beklenti. Bu oyun eğer Hellblade değil de farklı bir IP olsaydı kimse çıkıp bu oyuna böyle laflar etmezdi.
Evet, yok.Bu oyunun bu kadar eleştirilmesinin nedeni oyunda sadece yürümemiz ve insanlarda oluşturdukları beklenti. Bu oyun eğer Hellblade değil de farklı bir IP olsaydı kimse çıkıp bu oyuna böyle laflar etmezdi. Hellblade 1'in boss savaşlarına bak sonra gel bu oyunun boss savaşlarına bak. Hellblade 1'deki düşmanlara bak bir de bu oyundaki düşmanlara bak. Hellblade 1'deki surtr savaşına yaklaşabilen bir boss fight var mı bu oyunda? Hayır yok. Direkt boss fight yok oyunda.
Tanıtım videosunda ne görüldüyse aynısı da oyun için de vardı. Şimdi tekrar izledim ve sonunda zaten konuşma dönüyor. Kendi kendine beklenti içerisine girmişsin.Trailerda koca bir deve saldıracakmışız gibi bir izlenim bıraktılar, oyun çıkınca o devden kaçmak dışında bir şey yapmadık.
Kesinlikle haklısın. Sağa sola dağılmış kargoları ikincil görev yapmış ve onu teslim etmeni istiyor. Hiçbir fark yok. Sadece farklı açıdan bakıyorsun.Death Stranding örneği vermişsiniz Death Stranding de bol bol yürüdüğümüz bir oyun fakat o oyunda bu oyundaki gibi tek yaptığımız şey yürüyüp ara sahne izlemek değil. Anlamadığınız şey bu. Death Stranding de yürürken tonla şey yapabiliyorsun Hellblade 2 gibi tekdüze değil.
İki tuşa basarak öldürüyorsanız. Vay be! Ben oynadığım da neden düşmanların defans ve atak hareketlerini ezberledim ki? Keşke bende iki tuşa bassaydım.Hellblade 2'de manzara izliyorsun bir de arada bulmaca çözüp gelen düşmanları iki tuşa basarak öldürüyorsun.
İncelememde yazmıştım. İlk oyuna nazaran eksikleri varsa da üstüne ekledikleri de var diye. Düşman çeşitliliğinin arttığı bariz belli oluyor. Boss eksikliği varsa onu hikayesel anlatılar ile tamamlamışlar. Siz pozitif değil negatif bakış açısına sahip olduğunuz için hiçbir şeyin farkına bile varamıyorsunuz. Siz boss kesmek istiyorsanız Fromsoftware oyunları oynayabilirsiniz.İkidir oyunun türü bu türü bu deyip duruyorsunuz ama ilk oyunda böyle şeyler yoktu tek yaptığımız yürümek değildi. Oynanış açısından, düşmanlar açısından, boss savaşları açısından ilk oyunun altında kalıyor Hellblade 2.
Hangi yürüme similasyonu oyununda full oynayış gördün ki Hellblade oyununda da göreceksin Allah aşkına. Türde olmayan şeyi kafanıza göre yorumluyorsunuz. Eleştireye hiç açık bile değilsiniz. Dediğim dedik yapıda eleştiri yapıyorsun. Yazılanları okumuyorsun dahi. Oyun içinde en çok konuşulması gereken hikaye hakkında dahi fikrin yok. Oynanışın sadece hikâyeyi etkili kılmak ve asıl amacın hikâyeyi anlatmak olduğunun farkında bile değilsin.Ben ilk defa bir oyunda oynanış aramamamız gerektiğini Hellblade fanlarından duydum. W basma simulator.
Hocam ağzınızdan bal damlıyor valla, artık popüler kültür mu sürü psikolojisi mı bilmiyorum bizim ülkede AAA olmayan oyun ve ya dediğiniz gibi Sony'nin çatısı altından çıkmayan oyunlar çöptür algısı var.Hocam nasıl kendinizin beğenmediği bir şey için bütün herkesin adına yorum yapıyorsunuz?
Bu Hellblade 2 yorumu tamamen öznel ve bu yorumun üzerinden herkes adına, bütün oyuncu kitlesi adına yorum yapamazsınız. Bu türü seven insanlar var, bu oyunu da sevenler var. Oyunlar sadece PS'de oynadığınız şeylerden ibaret değil. PS özel oyunların haricinde zilyon tane oyun var piyasada. Oyun dünyası sürekli benzer formüllerde çıkarılan PS oyunlarından oluşmuyor.
Sadece third-person bakış açısıyla aksiyon-macera tadında hikâyeli oyunlardan oluşmuyor bu oyun dünyası. Ve bazı PS severlerin sadece PS oyunları sevmesi oyun dünyasının umurunda değil. Siz sürekli aynı formülden bıkmıyor olabilirsiniz. Sinematik ögeler içeren, aksiyon-macera ve bazen de RPG öğeleri serpilen oyunları seviyor olabilirsiniz ama bu oyunların tamamını oynayan insanlar başka türlere yöneliyor, başka şekilde oyunlar oynuyor. Yoksa oynayacak oyun yok yani. PS özel oyunları saysanız kaç tane var? PS3 ve PS4'ü yok sayalım, PS5'te aşırı az. Bunları bitiren insan ne yapacak, Pong mu oynayacak?
Bu yazdığımı genel olarak diyorum, bu konu için özel olarak değil. Sadece size yazmıyorum yani bunu.
Bence bu kadar kendinizi kısıtlamayın. Gerçekten PS özel oyunları dışında çıkan oyunlar var. Zaten çıkan oyun sayısı da bir elin parmağını geçmeyecek seviyede PS'de. Örneğin arkadaşlarınızla oynadığınız co-op oyunlar, AA oyunlar, Indie oyunlar var, Hellblade 2 tarzı oyunlar var tonla. Her yerde tutturmuşsunuz PS, PS. Oyun çıkmıyor yahu PS'ye yeni nesilde. 20 bin üstü para veriyorsunuz bu konsola, oyunlar zaten mağazada aşırı pahalı takasla uğraşılmazsa. Bir sorgulayın arkadaşlar bunu. 1 tane God of War oyunu çıktı diye bir firmaya bu kadar bağlanmayın, bu kadar savunmayın. Aldım konsolu boş boş duruyor kenarda. GTA 6 çıksa ne olacak? Birkaç oyun için mi o paraları verdiniz de bu firmayı savunup duruyorsunuz? Cebinizden çıkıyor arkadaşlar bu paralar, hediye değil yani.
Karşı firmanın, Xbox'ın oyunu çıktı diye de ona "çöp" gibi eleştiri kültürüne tamamen ters ve sığ bir yorum yapıp geçmeyin, sevenleri de fanboy ilan etmeyin. Sony kocaman bir firma. Her yerde bu firmayı savunup karşı tarafı kötülemeniz onlara yarıyor, size değil. 20 bin üstü para verip 40 yılda bir çıkan oyunlarla baş başa kalan benim ve sizlersiniz.
İlk cümleden patladınız bile. Beklentiyi geliştirici ekip değil sizler oluşturdunuz. Üstüne basa basa sinematik deneyim için uğraştıklarını ve ilk oyunu sevenleri memnun etmek istediklerini söylediler. Kendi beklentilerinizi empoze etmeye çalışmayın.
Kesinlikle de edecektiniz. Bırakın bu yalanları. Xbox çatısı altında yaptığı ün ile hangi isim ile çıksa elestirecektiniz.
Evet, yok.adamların böyle bir vaadi mi oldu? Sen zaten bu oyunu hikayesi için değil de boss dövüşü için oynuyorsan çok yanlış yerdesin.
Tanıtım videosunda ne görüldüyse aynısı da oyun için de vardı. Şimdi tekrar izledim ve sonunda zaten konuşma dönüyor. Kendi kendine beklenti içerisine girmişsin.
Kesinlikle haklısın. Sağa sola dağılmış kargoları ikincil görev yapmış ve onu teslim etmeni istiyor. Hiçbir fark yok. Sadece farklı açıdan bakıyorsun.
Emek verilerek yapılan dövüş mekaniğini "iki tuşa basarak" diye özetlediniz ya helal olsun.
İncelememde yazmıştım.
Hangi yürüme simülasyonu oyununda Full oynayış gördün ki Hellblade oyununda da göreceksin Allah aşkına. Türde olmayan şeyi kafanıza göre yorumluyorsunuz. Eleştireye hiç açık bile değilsiniz. Dediğim dedik yapıda eleştiri yapıyorsun. Yazılanları okumuyorsun dahi. Oyun içinde en çok konuşulması gereken hikaye hakkında dahi fikrin yok. Oynanışın sadece hikâyeyi etkili kılmak ve asıl amacın hikâyeyi anlatmak olduğunun farkında bile değilsin.
İlk oyunu gerçekten savaş için oynayan varsa Hellblade oyununun anlatmak istediği ile ilgili hiçbir alakası yok muhtemelen. Açın Steam yorumlarına bakın. İlk oyunu beğenip de ikinciyi beğenmeyen sayısı fazla mı? İnsanlar Senua'nın hikayesinin devamını bekliyor. Senua şöyle şaşalı şekilde savaşsın diye değil. Beklenti burada herşeyi oluşturuyor işte. İnsanlar deneyim ve hikaye istiyor. Siz ise oynanış ve etkileşim dışında konuşacak birşey bulamıyorsunuz. Sizin istediğiniz ne sinematik deneyim ne de hikaye. Oynayış bekliyorsunuz. Bende size diyorum ki yanlış oyun kategorisine bakıyorsunuz.İlk oyunu sevenleri memnun etmek mi? İlk oyundaki savaşların yarısı yok oyunda tek yaptığın yürüyüp ilk oyundaki bulmacaların benzerlerini ve birkaç yeni bulmacayı çözmek neyini anlamıyorsun ki?
Oyunun başlangıç ve ortalarında hikaye bağımsız gibi gözükse de finalinde devamı niteliğinde. Sadece onlar ortak değil yani.PS fan-boyları yine ederdi, iki kitlede kanser. Fakat benim gibi öyle GP'den görüp oynayan insanların laf edeceğini pek düşünmüyorum. Bu oyunun ilk oyunla tek benzer yanı bulmacaları ve kafadaki sesler.
Sahnenin tamamı aynı şekilde oyunun içinde ama ona haklısın diyelim.Kendi kendine beklentiye girmek değil aslında bu. Devi görüyoruz ve sahne yarıda kesiliyor, kimse orada ana karakterin dev ile durup konuşacağını düşünmez herhalde.
Kutu taşıdığın diye bahsettiğin şey kargoculuk işte. Bu bir tema. Oyunun hikayesi bunun üzerinden şekilleniyor. Bırak da bu temaya uygun bir zahmet hava ve coğrafi koşul zorluğu eklesin. Bunları aşmak için de alternatif yolları sunması onun lütfu değil. Bunlarsız taşımacılık oyunu mu olur? Kaldıralım hepsini tema kargo taşımacılığı ama dümdüz yürüyoruz. Ne hikaye anlatımı var ne bulmaca ne de zorluk. Oldu mu şimdi? Peki Hellblade böyle mi? Hikaye anlatımı yolculuk/serüven ile anlatılıyor. Bu serüvende yan karakterler ile hikaye şekilleniyor. Bulmaca ve savaş ile de yolculuk şekillendirilmiş.Farklı açıdan baktığım falan yok Death Stranding dümdüz kutu taşıdığın bir oyun olsa da oyunda yürüdüğün yolları geçmek için yapabileceğin tonla şey var. Hellblade ise tekdüze bir oyun, bunu kötü niyetle söylediğimi düşünüyorsun ama bu ortada olan bir şey zaten. Yürüyorsun ve savaşıyorsun. Yürüme oyunu olması mantıklı bir savunma şekli değil.
Vaat etmedikleri şeyin oyunda olmamasından dolayı eleştirmek mi istiyorsun yani? Ciddi misin?Vaat etmediler diyorsun o zaman kimse bir şey vaat etmesin rezalet bir oyun çıkarsın kimse eksiklerini eleştirmesin sırf vaat etmediler diye
Ben bunu yukarıda cevapladım. İkinci oyun olması ilk oyunda olan unsurları içerecek diye kaide yok. Eleştirini yap, beğenmediğini şöyle ama eklemesi zorunluluğunun olduğunu düşünemezsin veya herkesin böyle düşünmesi gerektiğini savunamazsın. Eleştirine "Bence" ibaresini ekle geç tartışma bu kadar uzamasın.ben burada ilk oyunda olup bu oyunda olmayan şeyleri eleştiriyorum, sana bu oyunda neden uçup kaçmıyoruz demedim fark ettiysen. Boss savaşı yok diyorum vaat etmediler ki diyorsun. Böyle bir savunma şekli yok fan-boyluk yapmayı bırak.
Fanboyluk ile alakası yok. Sen oyunu beğenmediğin için herkesin öyle düşünmesini istiyorsun. Daha bitirmediğin oyun hakkında yorum yapıyorsun.Böyle bir savunma şekli yok fan-boyluk yapmayı bırak.
Yukarıda Death Stranding ile ilgili cevabımı verdim. Burada tekrar konuşmayacağım.Hellblade 2'de sadece yürüyüp iki üç bulmaca çözüyorsun. Death Stranding ise tekdüze bir oyun değil yürüdüğün yolları geçmek için yapabileceğin tonla şey var yollarda karşına düşmanlar falan da çıkıyor onlardan bahsetme gereği duymuyorum Hellblade 2'de de var aynısından.
Hocam insanların hangi oyunu sevip fanı olacağını siz mi belirliyorsunuz?
Ya da bir insan çöp diye nitelendirdiğiniz (çöp bir eleştiri bile değil kendi fikriniz)
Oyunun fanı olunca mı sıkıntı oluyor?
Ben de RDR 2'ye çöp deyip neden fanı oluyorsunuz desem hoşunuza gider miydi hocam?
İnsanların kendi zevk aldığı, keyif aldığı şeylere çöp deyip aşağılamayı bırakın artık.
Azıcık bile empati kuramıyorsunuz anlamıyorum.
Ben X oyununu seviyorum karşımdaki y oyununu seviyor olabilir kendi tercihi diyeceksiniz bitecek, bunu gurur meselesi haline getiriyorsunuz.
Konu başından beri aynı noktaya geliyorsunuz uzadıkça uzuyor, bence iyi değil deyip seviyeli bir şekilde tartışmak neden bu kadar zor, neden beğenmediğiniz oyun direkt olarak çöp olmak zorunda?
PS özel oyunlarının çok iyi olduğu tanrı tarafından mı tasdiklendi? Neden insanların neyi sevdiği bu kadar zorunuza gidiyor ki? Mesela bana göre God of War 2018 iyi bir oyun değil. Başkaları da çok seviyor. Peki bu beni ilgilendiriyor mu hayır.PS exclerine laf atıp oynadığı oyun bu olunca insanın sinirlenesi geliyor.
Burada kimse PS özel oyunlarına laf atmadı ki atsa bile ne olacak? Oyun bunlar yahu. Kutsal varlıklar mı sanki? Hellblade 2 veya God of War fark etmez. Hepsi eleştirilebilir şeyler. (Tabii düzgün eleştiri yapılırsa, sadece "çöp" yazıp geçmek bir eleştiri değil olumsuzluk kusmaktır)PS exclerine laf atıp oynadığı oyun bu olunca insanın sinirlenesi geliyor.
İlk oyunu gerçekten savaş için oynayan varsa Hellblade oyununun anlatmak istediği ile ilgili hiçbir alakası yok muhtemelen. Açın Steam yorumlarına bakın. İlk oyunu beğenip de ikinciyi beğenmeyen sayısı fazla mı? İnsanlar Senua'nın hikayesinin devamını bekliyor. Senua şöyle şaşalı şekilde savaşsın diye değil. Beklenti burada her şeyi oluşturuyor işte. İnsanlar deneyim ve hikaye istiyor. Siz ise oynanış ve etkileşim dışında konuşacak bir şey bulamıyorsunuz. Sizin istediğiniz ne sinematik deneyim ne de hikaye. Oynayış bekliyorsunuz. Bende size diyorum ki yanlış oyun kategorisine bakıyorsunuz.
Sizin anlatmak istediğiniz ikinci oyun ilk oyundan iyi olmak zorunda ve daha yenilikçi olmak zorunda. Yok öyle bir zorunluluk. Sen bir roman yazarına "kardeşim sen bunu niye böyle yazdın?" diyebiliyor musun? Yapmak istedikleri şey buydu. Beğenirsin veya beğenmezsin, eksik olarak görürsün veya görmezsin bilemem ama bunu genelleme yaparak herkes için geçerliymiş gibi söyleyemezsin. Eleştirini yaparsın fakat yaparken oyunda görülebilecek şeylere göre yaparsın. Olmayacak şeylere göre değil.
Kutu taşıdığın diye bahsettiğin şey kargoculuk işte. Bu bir tema. Oyunun hikayesi bunun üzerinden şekilleniyor. Bırak da bu temaya uygun bir zahmet hava ve coğrafi koşul zorluğu eklesin. Bunları aşmak için de alternatif yolları sunması onun lütfu değil. Bunlarsız taşiMacılık oyunu mu olur? Kaldıralım hepsini tema kargo taşımacılığı ama dümdüz yürüyoruz. Ne hikaye anlatımı var ne bulmaca ne de zorluk. Oldu mu şimdi? Peki Hellblade böyle mi? Hikaye anlatımı yolculuk/serüven ile anlatılıyor. Bu serüvende yan karakterler ile hikaye şekilleniyor. Bulmaca ve savaş ile de yolculuk şekillendirilmiş.
Vaat etmedikleri şeyin oyunda olmamasından dolayı eleştirmek mi istiyorsun yani? Ciddi misin?
Mesela oyunda at yok. Hadi eleştirelim.
Eleştirine "bence" ibaresini ekle geç tartışma bu kadar uzamasın.
Daha bitirmediğin oyun hakkında yorum yapıyorsun.
Bende size dedim ki geliştiricinin aldığı bir karar bu. İlk oyunda olan şeylerin ikincide de olma zorunluluğu yoktur. Eleştirme de yine özgürsünüz fakat tercihlerinin böyle olması yanlış değil.Hayır bak ben sana oyunu savaş için oynuyorum hikaye umurumda değil demiyorum. Oyunda hikaye olsun ama hafif aksiyonda olsun. Ki bak ben Hellblade değil de başka bir oyun olsaydı bu eleştiriyi yapmazdım diyorum. Çünkü Hellblade 1'de hem yürüyorduk hem de sağlam aksiyon vardı. Arada bulmaca falanda çözüyorduk. Ben ilk oyunda olan bir şeyin ikinci oyunda olmasını da istiyorum. Boş beklentiye girmiyorum yani.
Eleştirinize saygım var fakat eleştirmek istediğiniz şeyler biraz kendi zevklerinizin uymadığı yerler. Ben biraz daha empati kurmanız yoluyla eleştirmenizi istiyorum. Yani sadece kendi gözünüzden değil de biraz da yapımcının gözünden bakın. Başarmak istediklerini düşünün. Bu şekilde bakılırsa oynanış ve etkileşiminin oyun için de o kadar da büyük yer kaplamadığını göreceksinizdir. Bunlar sadece hikayenin işleyişinin tempo kazanması için eklenmiş yan unsurlar gibi.Yalnız ben herkes için geçerliymiş gibi konuşmuyorum zaten yazdığım şeylerin hepsi tamamen benim fikrim senin veya bir başkasının görüşüne saygım var. Fakat senin benim yaptığım eleştiriye pek saygın yok gibi. Bu yüzden fan-boyluk yapıyorsun gibime geliyor. Diğerleri gibi çöp deyip geçmiyorum neyi sevmediğimi, oyuna neden katlanamadığımı söylüyorum.
Ben bunu yanlış hatırlamıyorsam ya bu konuda ya da incelememde belirttim. Herkes için yeterli gelmeyebilir fakat geliştiricinin zorunluluğu varmış gibi anlatmanız sorun. Her oyunun illaki noksanları olur ve olacaktır da fakat onları belki sizin için sevmemenize sebep olsa da bazıları için tam tersi etkide olacaktır. Ben incelemede aksiyon çeşitliliğin yeterli olduğunu belirttim çünkü hem oyunun kısa olmasını hem de gerçek hayatta da 50 çeşit hareket ile saldırı yapılmadığını göz önünde bulundurdum. Sizin için eksi olan şey benim için oyuna gerçekçilik katıyor mesela.Sadece yürüyüp düşman kesmek yerine farklı şeylerde yapmalıydık diyorum, iki üç bulmaca çözmek dışında pek bir şey görmedim.
Bunu yine ikinci veya üçüncü kez cevaplıyorum. İlk oyunda bulunmasının veya iyi yapmasının devamında da iyi yapacağı veya ekleyeceği anlamına gelmiyor. Önceki mesajımda yapımcının ilk oyunu sevenlere yönelik oyun yaptıklarını belirttiğimde siz bana eksik yapmalarını örnek göstermiştiniz. İkinci oyunun ilk oyunun devamı olabilmesi için öne çıkmayan dövüş sistemini veya bulmacalarını eklemesi gerekmiyor. Bu oyunda öne çıkanlar hiçbir zaman da o olmadı. İnsanlar ikinci oyun için yeterli gördükleri hikaye, Senua ve psikoz hastalığının ilk oyundaki başarılı anlatımını istediler. Ve ikinci oyunun da bunu başarılı şekilde verdiğini düşünüyorum.Bak işte şu söylediğin şey mantıklı mı sence? Benim demek istediğim o mu? Ben cevabını bunun verdim zaten. Sana oyunda neden uçmuyoruz demiyorum. İlk oyunda var olan şeylerin neden bu oyunda bu kadar yetersiz olduğunu söylüyorum ve eleştiriyorum.
İşte hocam geliştirici bunu istemiyor. Sen hikayeye odaklanmanı, karakter ile bağ kurmanı istiyor. Bunu herkes de başarmak zorunda değil zaten. En belirgin şekilde herkes aynı filmi sevemez. Bu oyunlar için de geçerlidir. Bu oyunda bu kadar az aksiyonun, etkileşimin olmasının sebebi hikayeden kopulmamasını sağlamak.Bak mesela şu dev sahnelerinde devlere iki kılıç sallasak fena mı olurdu?
Bakın işte. Yine ortak olmayan bir yanımız daha çıktı.Xbox oyunlarıyla bir alıp veremediğim yok Indiana oyununu büyük heyecanla bekliyorum şu anda patlamasını isteyecek son kişilerdenim.
Senua'nın hikayesi ve karakteri oldukça depresif. İlk oyunda başlayan eziyetli hayat hikayesi ikincide de devam ediyor. Peki nedir karakteri bu kadar özel yapan şey? Senua oyun dünyasında görülmemiş en depresif, yitik, kederli karakter olma özelliğini taşıyor olabilir. Bu zamana kadar bir çok oyunun dram türünde ve depresif olduğunu gördük fakat Senua'yı özel yapan şey oyunun tamamiyle tek bir karakterin gözünde çevresini görme olanığımızın olmasıydı. Acısını ve duygularını oyunculara karakterin elinden tattırıyor gibiydi. İç sesleri ile de farklı içindeki çekişmelere de tanık olabiliyorduk. Her sevdiğini kaybetmiş ve yaşama amacı olmayan ama kendi hayatını da sonlandırmayan bir karakterin bu uzun yolculuğuna konuk oluyoruz. Karanlık içinde aydınlığı ve umudu arayan bir karakteri yönlendiriyoruz. Onun çaresizliğini ilk elden deneyimleme şansını buluyoruz.
İlk oyun dışlanmış ve eşini kaybetmiş ve geri gelmesi için uğraşan Senua'nın İskandinav mitolojisindeki cehennem olarak nitelendirebileceğimiz Helheim'e yolculuğunu anlatıyor. Ne kadar başarız olsa da karanlığa teslim olmayıp eşinin intikamını almak için köle tacirlerini öldürmeye yemin etmesiyle de ikinci oyun başlıyor. İkinci oyunda karanlığı daha geniş çaplı görme şansımıız ve başkalarının hayat hikayesine tanık olma şansı buluyoruz.
Her iki oyunda da kader, kan bağı, kötülük-iyilik gibi çatışmaları mitolojik hikayeler ile harmanlayarak oyuncuya anlatıyor. Kaderini kendisi şekillendirmeye ne kadar uğraşsa da karanlığın kendini takip ettiğini hissediyor. İkinci oyunun sonunda karanlığın aslında babasının kendisi yani onun kötülüğü olduğu açığa çıkıyor. Sonu aslında belirgin şekilde bitmiyor. Eğer Bjarg kralını öldürdüyse babasının yolunu, affetmeyi seçtiyse kendi kaderini çizdiğini biliyoruz. Bunu oyun açık şekilde vermiyor fakat kendi kaderini çizdiğini düşünmemizi istediği cümleler kuruyor. Kısaca bu oyun kendi kaderini şekillendirmeye çalışan ve ne kadar bu yolculukta yorulsa da hedefinden vazgeçmeyen Senua'nın muhteşem öyküsüdür.
Senua'yı tek bir kelime ile anlatmak gerekise o kelime "fedakarlık" olur