Sevgili yapmam lazım

  • Konuyu başlatan bifteq
  • Başlangıç Tarihi
  • Mesaj 11
  • Görüntüleme 2.726

bifteq

Hectopat
Katılım
9 Şubat 2020
Mesajlar
339
Çözümler
1
Daha fazla  
Cinsiyet
Erkek
Merhaba forum sakinleri. Direkt konuya giriyorum. Okulumda kız yok. Spor salonu gibi bir yere de gitmiyorum. Resmen sap gibiyim. Hayatımda bir kız olması lazım artık. Siz bu durumda ne yapardınız, nasıl bir kız bulurum?
 
Merhaba forum sakinleri. Direkt konuya giriyorum. Okulumda kız yok. Spor salonu gibi bir yere de gitmiyorum. Resmen sap gibiyim. Hayatımda bir kız olması lazım artık. Siz bu durumda ne yapardınız, nasıl bir kız bulurum?

Forum iyice Esra Erol'a döndü. Discord sosyal medya kullan.
 
Manavdan elma mı alıyorsun? Hayatına düzgün birinin girmesini istiyorsan biraz sabırlı ol. Arayış içine girersen avucunu yalarsın. Dost acı söyler. Bu gidişle hayatına girecek insanı bulamazsın.
Haklısın üzerine düşününce bende böyle düşündüm salakça bi düşünce içine girmişim kusura bakmayın forum.
 
Bundan birkaç sene önce ben de böyle bir durumdaydım. İmam Hatip Lisesi öğrencisi olduğum için öğretmenler ve annem dışında hiçbir kız ile bağım yoktu.

Bir ara namaz kılmak için camiye gitmiştim, o sırada caminin temizlikçisi Hacer'i gördüm ve görür görmez ona aşık oldum. Ertesi günlerde tekrar tekrar camiye gittim ama onu göremedim, onu görebilmek için tam 11 gün boyunca camiye gittim ve sonunda görebildim. Hemen yanına gidip "merhaba, burada mı çalışıyorsun?" diyerek konuşma başlattım. Sırf onu görebilmek için camiye geldiğimi söyledim ve Instagram'daki kullanıcı adını istedim. Bundan sonraki dönemlerde konuşmaya sosyal medyadan devam ettik ve sevgili olduk ama ne var ki zaman bizi ayırdı. Hacer ailesi ile beraber çok uzaklara taşındı ve biz ayrıldık.

İlk başlarda Hacer'den başkası olmaz desem de Şükran hocaya aşık olduğumu anlayınca onunla sevgili olmanın planlarını yapmaya başladım. Bir gün okul çıkışı Şükran hoca arabasına bineceği vakit "hocam n'olur beni de belediye tesislerinin olduğu yere götürür müsünüz?" dedim ve kabul etti. Her gün belediye tesislerinin önünden geçtiğini iyi biliyordum tabi. Arabasına bindikten sonra "hocam ben sizi çok seviyorum" dedim. Hoca, "oğlum bunlar nasıl sözler?" dese de yılmadım ve arabayı kenara çekmesini ve bu konuyu düzgünce konuşmak istediğimi belirttim. Hoca beni kırmadı ve aslında benden hoşlandığını ama lise öğrencisi ile ilişki yaşamasının sakıncalı olacağını söyledi ve benden anlayış bekledi. Ben de hocadan umudu kestim ve yeni kız arkadaş arayışına başladım.

Instagram'daki bazı felsefi ve dini sayfaların paylaştığı gönderilere "her türlü konuda az da olsa bilgim var, tartışmak isteyenler özelden yazabilir" tarzı yorumlar yaptım ve kimi zaman erkekler kimi zaman kızlar mesaj attı. Erkeklerle tartışıyor bilgi sahibi oluyordum. Kızlarla hem tartışıp bilgi ediniyor hem de sevgili olmaya çalışıyordum. Bu süreçte ateist oldum ve sevgilimin de ateist olmasını istemeye başladım. Artık bir şartım vardı, kız kesinlikle ateist olmalıydı. Kimi zaman reddedildim kimi zaman ben reddettim ve sonunda Funda ile tanıştım. Funda tüm şartları karşılıyordu ve çok güzeldi. Onunla sevgili olduk ama uzak mesafe ilişkisi yaşıyorduk çünkü o Sinop'ta bense İstanbul'da yaşıyordum. Birkaç ay uzak mesafe ilişkisine katlansam da artık bir şeyler yaşamanın vakti geldi deyip Funda'dan ayrılmaya karar verdim. Ona güzel bir teşekkür mesajı attım ve engelledim.

Bu sefer tamamen cinsellik odaklı kız arkadaş bulma arayışına girdim ve yine Instagram yardımcım oldu. Kızlara mesaj atıyordum, eğer cevap verirlerse yaşadıkları ili, inançlarını ve yaşlarını soruyordum ve hemen işi cinselliğe getiriyordum ama bir türlü başarılı olamadım; sürekli red yedim. Ben de umudu kestim ve tekrar Funda'ya yazdım. Hala bana aşıktı ve ben, onu sadece cinsel ihtiyaçlarım için kullanmak istemedim çünkü beni gerçekten seviyordu ama ben, ona karşı aynı şeyleri hissetmiyordum. Bu yüzden onu tekrar engelledim. Lise arkadaşlarımın bazıları mezun olur olmaz evlenmiş, milli olmuşlardı ve beni de milli sanıyorlardı. Onlara göre ben her gün başka kızla takılıyordum, halbuki tek bir kızla dahi yatmışlığım yoktu. Artık kendimi ispatlama vaktimin geldiğini düşünüyordum. Bir gün kütüphanede kitap okurken yanımdan geçen bir kız gördüm ve görür görmez ona aşık oldum. İlk defa kalbim bu kadar hızlı atmıştı, elindeki kitap Lawrence Krauss'un "Hiç Yoktan Bir Evren" adlı eseriydi. Yani bu demek oluyordu ki kız muhtemelen ateistti. Çıkışa kadar zor sabrettim ve o çıkar çıkmaz (kütüphanede ses çıkarmamak için çıkışa kadar bekledim) ben de hemen kütüphaneden çıktım. Kızın yanına gittim ama konuşmadan geri döndüm ve tam döndüğüm vakit "bir şey mi diyecektin?" deyiverdi. Dilim bir an çözüldü ve "seni görür görmez çok hoşlandım ve elindeki kitabı görünce de kesinlikle bu kızla tanışmam lazım dedim kendi kendime, eğer sen de istersen bir kahve içelim mi?" dedim. Kız teklifimi kabul etti ve sosyal medyadan da konuşmaya devam ettik. Şu anda mutlu mesut bir ilişkimiz var, umarım sonsuza dek beraber oluruz. Seni seviyorum canım.
 
Bulunur o kadar dert etme asıl bulduktan sonrası sorun.

Bundan birkaç sene önce ben de böyle bir durumdaydım. İmam hatip lisesi öğrencisi olduğum için öğretmenler ve annem dışında hiçbir kız ile bağım yoktu.

Bir ara namaz kılmak için camiye gitmiştim, o sırada caminin temizlikçisi Hacer'i gördüm ve görür görmez ona aşık oldum. Ertesi günlerde tekrar tekrar camiye gittim ama onu göremedim, onu görebilmek için tam 11 gün boyunca camiye gittim ve sonunda görebildim. Hemen yanına gidip "merhaba, burada mı çalışıyorsun?" diyerek konuşma başlattım. Sırf onu görebilmek için camiye geldiğimi söyledim ve Instagram'daki kullanıcı adını istedim. Bundan sonraki dönemlerde konuşmaya sosyal medyadan devam ettik ve sevgili olduk ama ne var ki zaman bizi ayırdı. Hacer ailesi ile beraber çok uzaklara taşındı ve biz ayrıldık.

İlk başlarda Hacer'den başkası olmaz desem de şükran hocaya aşık olduğumu anlayınca onunla sevgili olmanın planlarını yapmaya başladım. Bir gün okul çıkışı şükran hoca arabasına bineceği vakit "hocam n'olur beni de belediye tesislerinin olduğu yere götürür müsünüz?" dedim ve kabul etti. Her gün belediye tesislerinin önünden geçtiğini iyi biliyordum tabii. Arabasına bindikten sonra "hocam ben sizi çok seviyorum" dedim. Hoca, "oğlum bunlar nasıl sözler?" dese de yılmadım ve arabayı kenara çekmesini ve bu konuyu düzgünce konuşmak istediğimi belirttim. Hoca beni kırmadı ve aslında benden hoşlandığını ama lise öğrencisi ile ilişki yaşamasının sakıncalı olacağını söyledi ve benden anlayış bekledi. Ben de hocadan umudu kestim ve yeni kız arkadaş arayışına başladım.

Instagram'daki bazı felsefi ve dini sayfaların paylaştığı gönderilere "her türlü konuda az da olsa bilgim var, tartışmak isteyenler özelden yazabilir" tarzı yorumlar yaptım ve kimi zaman erkekler kimi zaman kızlar mesaj attı. Erkeklerle tartışıyor bilgi sahibi oluyordum. Kızlarla hem tartışıp bilgi ediniyor hem de sevgili olmaya çalışıyordum. Bu süreçte ateist oldum ve sevgilimin de ateist olmasını istemeye başladım. Artık bir şartım vardı, kız kesinlikle ateist olmalıydı. Kimi zaman reddedildim kimi zaman ben reddettim ve sonunda funda ile tanıştım. Funda tüm şartları karşılıyordu ve çok güzeldi. Onunla sevgili olduk ama uzak mesafe ilişkisi yaşıyorduk çünkü o Sinop'ta bense İstanbul'da yaşıyordum. Birkaç ay uzak mesafe ilişkisine katlansam da artık bir şeyler yaşamanın vakti geldi deyip Funda'dan ayrılmaya karar verdim. Ona güzel bir teşekkür mesajı attım ve engelledim.

Bu sefer tamamen cinsellik odaklı kız arkadaş bulma arayışına girdim ve yine Instagram yardımcım oldu. Kızlara mesaj atıyordum, eğer cevap verirlerse yaşadıkları ili, inançlarını ve yaşlarını soruyordum ve hemen işi cinselliğe getiriyordum ama bir türlü başarılı olamadım; sürekli red yedim. Ben de umudu kestim ve tekrar Funda'ya yazdım. Hala bana aşıktı ve ben, onu sadece cinsel ihtiyaçlarım için kullanmak istemedim çünkü beni gerçekten seviyordu ama ben, ona karşı aynı şeyleri hissetmiyordum. Bu yüzden onu tekrar engelledim. Lise arkadaşlarımın bazıları mezun olur olmaz evlenmiş, milli olmuşlardı ve beni de milli sanıyorlardı. Onlara göre ben her gün başka kızla takılıyordum, halbuki tek bir kızla dahi yatmışlığım yoktu. Artık kendimi ispatlama vaktimin geldiğini düşünüyordum. Bir gün kütüphanede kitap okurken yanımdan geçen bir kız gördüm ve görür görmez ona aşık oldum. İlk defa kalbim bu kadar hızlı atmıştı, elindeki kitap lawrence Krauss'un "hiç yoktan bir evren" adlı eseriydi. Yani bu demek oluyordu ki kız muhtemelen ateistti. Çıkışa kadar zor sabrettim ve o çıkar çıkmaz (kütüphanede ses çıkarmamak için çıkışa kadar bekledim) ben de hemen kütüphaneden çıktım. Kızın yanına gittim ama konuşmadan geri döndüm ve tam döndüğüm vakit "bir şey mi diyecektin?" deyiverdi. Dilim bir an çözüldü ve "seni görür görmez çok hoşlandım ve elindeki kitabı görünce de kesinlikle bu kızla tanışmam lazım dedim kendi kendime, eğer sen de istersen bir kahve içelim mi?" dedim. Kız teklifimi kabul etti ve sosyal medyadan da konuşmaya devam ettik. Şu anda mutlu mesut bir ilişkimiz var, umarım sonsuza dek beraber oluruz. Seni seviyorum canım.

Sonu +18 hikayelere gidecekmiş ama köşeden dönmüş, bulvar gazetesi hikayesi gibi.
 
Şakaysa komik gerçekse daha komik. Ya niye herkes hayatında birini istiyor. Biri hayatınıza girecekse bu kendiliğinden olmalı. Öncelikle birbirinizi sevmelisiniz.
 
Bundan birkaç sene önce ben de böyle bir durumdaydım. İmam hatip lisesi öğrencisi olduğum için öğretmenler ve annem dışında hiçbir kız ile bağım yoktu.

Bir ara namaz kılmak için camiye gitmiştim, o sırada caminin temizlikçisi Hacer'i gördüm ve görür görmez ona aşık oldum. Ertesi günlerde tekrar tekrar camiye gittim ama onu göremedim, onu görebilmek için tam 11 gün boyunca camiye gittim ve sonunda görebildim. Hemen yanına gidip "merhaba, burada mı çalışıyorsun?" diyerek konuşma başlattım. Sırf onu görebilmek için camiye geldiğimi söyledim ve Instagram'daki kullanıcı adını istedim. Bundan sonraki dönemlerde konuşmaya sosyal medyadan devam ettik ve sevgili olduk ama ne var ki zaman bizi ayırdı. Hacer ailesi ile beraber çok uzaklara taşındı ve biz ayrıldık.

İlk başlarda Hacer'den başkası olmaz desem de şükran hocaya aşık olduğumu anlayınca onunla sevgili olmanın planlarını yapmaya başladım. Bir gün okul çıkışı şükran hoca arabasına bineceği vakit "hocam n'olur beni de belediye tesislerinin olduğu yere götürür müsünüz?" dedim ve kabul etti. Her gün belediye tesislerinin önünden geçtiğini iyi biliyordum tabii. Arabasına bindikten sonra "hocam ben sizi çok seviyorum" dedim. Hoca, "oğlum bunlar nasıl sözler?" dese de yılmadım ve arabayı kenara çekmesini ve bu konuyu düzgünce konuşmak istediğimi belirttim. Hoca beni kırmadı ve aslında benden hoşlandığını ama lise öğrencisi ile ilişki yaşamasının sakıncalı olacağını söyledi ve benden anlayış bekledi. Ben de hocadan umudu kestim ve yeni kız arkadaş arayışına başladım.

Instagram'daki bazı felsefi ve dini sayfaların paylaştığı gönderilere "her türlü konuda az da olsa bilgim var, tartışmak isteyenler özelden yazabilir" tarzı yorumlar yaptım ve kimi zaman erkekler kimi zaman kızlar mesaj attı. Erkeklerle tartışıyor bilgi sahibi oluyordum. Kızlarla hem tartışıp bilgi ediniyor hem de sevgili olmaya çalışıyordum. Bu süreçte ateist oldum ve sevgilimin de ateist olmasını istemeye başladım. Artık bir şartım vardı, kız kesinlikle ateist olmalıydı. Kimi zaman reddedildim kimi zaman ben reddettim ve sonunda funda ile tanıştım. Funda tüm şartları karşılıyordu ve çok güzeldi. Onunla sevgili olduk ama uzak mesafe ilişkisi yaşıyorduk çünkü o Sinop'ta bense İstanbul'da yaşıyordum. Birkaç ay uzak mesafe ilişkisine katlansam da artık bir şeyler yaşamanın vakti geldi deyip Funda'dan ayrılmaya karar verdim. Ona güzel bir teşekkür mesajı attım ve engelledim.

Bu sefer tamamen cinsellik odaklı kız arkadaş bulma arayışına girdim ve yine Instagram yardımcım oldu. Kızlara mesaj atıyordum, eğer cevap verirlerse yaşadıkları ili, inançlarını ve yaşlarını soruyordum ve hemen işi cinselliğe getiriyordum ama bir türlü başarılı olamadım; sürekli red yedim. Ben de umudu kestim ve tekrar Funda'ya yazdım. Hala bana aşıktı ve ben, onu sadece cinsel ihtiyaçlarım için kullanmak istemedim çünkü beni gerçekten seviyordu ama ben, ona karşı aynı şeyleri hissetmiyordum. Bu yüzden onu tekrar engelledim. Lise arkadaşlarımın bazıları mezun olur olmaz evlenmiş, milli olmuşlardı ve beni de milli sanıyorlardı. Onlara göre ben her gün başka kızla takılıyordum, halbuki tek bir kızla dahi yatmışlığım yoktu. Artık kendimi ispatlama vaktimin geldiğini düşünüyordum. Bir gün kütüphanede kitap okurken yanımdan geçen bir kız gördüm ve görür görmez ona aşık oldum. İlk defa kalbim bu kadar hızlı atmıştı, elindeki kitap lawrence Krauss'un "hiç yoktan bir evren" adlı eseriydi. Yani bu demek oluyordu ki kız muhtemelen ateistti. Çıkışa kadar zor sabrettim ve o çıkar çıkmaz (kütüphanede ses çıkarmamak için çıkışa kadar bekledim) ben de hemen kütüphaneden çıktım. Kızın yanına gittim ama konuşmadan geri döndüm ve tam döndüğüm vakit "bir şey mi diyecektin?" deyiverdi. Dilim bir an çözüldü ve "seni görür görmez çok hoşlandım ve elindeki kitabı görünce de kesinlikle bu kızla tanışmam lazım dedim kendi kendime, eğer sen de istersen bir kahve içelim mi?" dedim. Kız teklifimi kabul etti ve sosyal medyadan da konuşmaya devam ettik. Şu anda mutlu mesut bir ilişkimiz var, umarım sonsuza dek beraber oluruz. Seni seviyorum canım.

Bu ciddiyse acıyorum bu millete.
 

Technopat Haberler

Geri
Yukarı