Kaisey
Hectopat
- Katılım
- 8 Haziran 2022
- Mesajlar
- 1.116
- Çözümler
- 2
Yaklaşık 2 aylık konuşma ile kendine beni çok bağlamıştı. Nedense kendime verdiğim sözleri unutmuştum, hiçbir kızı bu kadar önemsemeyecektim tam tanımadan. Ama önemsedim, güvendim. Nedense içimdeki his bana ona güvenebileceğimi, geleceğimiz olacağını söylüyordu. Belki de bu hayatın bana bu belirsizliğimi çözüp hiçbir kızı tanımadan hayatının önemli bir kısmına almamayı öğretmeyi amaçladığı bir oyundur.
Her gün konuşuyorduk, Bana özel özel anılarını anlatıyordu. Kimseyle bu kadar fazla konuşmadığını, konuştuysa bile hemen sıkıldığını ama benim ona garip hissettirdiğimi bir şekilde benimle konuşmaktan asla sıkılmadığını söyleyip duruyordu. İlk başlarda kendime verdiğim sözlere bağlıydım, inanmıyordum. Hatta hep sorguluyordum sevgisini, test ediyordum. Sonra nedense, verdiği ilgiden midir bilmiyorum zehirlenmiş gibi hissettim. Kendime verdiğim sözleri unuttum ve nedense onu önemsemem gerektiğini, asla geri plana atmamam gerektiğini ve hayatımın merkezine yaklaştırmam gerektiği kararını aldım. O an artık işleri ciddiye bindirmenin vakti gelmişti.
Ben geçmişi önemseyen bir insanım. Benim yaşamadığım şeyleri yaşayan, ilk hislerimizi beraber paylaşamayacağım bir kadınla olmak nedense pek içime sinmiyor. Kendim yapsam amenna, evet kabul edebilirim ama kendim yapmadığım için onun benimle yaşayacakları şeyler ona eski ilişkilerini hatırlatabilir diye düşünüyorum.
Ona geçmişini sormaya başladım. Bu arada o bana hiç geçmişimi sormuyordu, önemsemiyordu geçmişimi. Sadece ben dile getirince yani "benim geçmişimi neden merak etmiyorsun?" dediğimde soruyordu. Bana geçmişinde hiçbir erkekle öyle şeyler yaşamadığını, hissetmediğini, en fazla el ele tutuştuğunu ve yürüyüş yaptığını söyledi. İlk başlarda inanmadım, çünkü bana tanışmamızda onu hoş görmem için yalan söylüyordu, hatta kendi de itiraf etmişti "senin gözüne girmek için yalanlar savuruyorum" diye. Onu sorguluyordum ve bundan daralıyor gibiydi. Bir şeyler saklıyordu benden.
İçimde ukte de kalsa devam ettim. İyi hoş sohbetlerimize devam ediyorduk. Bazen +18 videolar beğendiğini görüyordum, neden beğendiğini sorduğumda "mizah anlayışımız farklı olabilir, ben komik buluyorum" diye cevaplar veriyordu. Bunu kendisine hiç yakıştırmıyordum çünkü kendisi hem kapalı bir kızdı hem de ailesel olarak dindar bir ailede büyümüştü. Aklımda şüpheler vardı, her gün sorguluyordum, bazen sinirleniyordum çünkü bazı yalanlarını yakalıyordum. Mesela benimle tanışmadan 1 gün önce eski sevgilisiyle konuşmuştu. O sevgilisinden ayrılmasının sebebini de bana onun "ciddi düşünüyorum ve seninle yatmak istiyorum" demesi olduğunu öğrenmiştim. O erkek arkadaşıyla ayrılmasına rağmen konuşmaya devam etmişti. Ayrılmalarının sebebi ise çocuğun onunla yatmak istediğini söylemesiymiş. Onu bile bile nasıl konuşursun deyince "çok pişmanım, o an konuşacak kimsem yoktu ve onunla öylesine konuştum" diyordu. Ciddileşiyordum, sinirleniyordum ve bundan kırıldığını dile getiriyordu.
Sorgulanmaktan kırılıyordu ve bundan beni suçluyordu. Kendi yalanlarını söylemesinin sebebini benim onu sevmemi istediği için söylediğini söyledi. Geçmişimden pişmanım, flörtöz bir yapım vardı ve artık değiştim dedi. Neden bana ilişki başlarında yalan söyledin, yalandan asla hoşlanmadığımı söylediğimi ve hataları olduysa bile beraber geçebileceğimiz ve kabul edebileceğim kadarsa üstesinden gelebilirdik diyordum. Beni kaybetmekten korktuğunu söylüyordu, artık ilişkide şüphelerim vardı. Bir gün, gece telefonda konuşurken bana karşı alttan alttan cinsel istekleri olduğunu söyledi, bunu üstü kapalı söylüyordu ve bana bunu açık şekilde söylerse onu yargılayacağımı, o yüzden çok ileride söyleyeceğini dile getirdi. Cinsel isteklerinden emin olmadığım için biraz bekledim. Sonralarında bana "ben kötü bir kızım", "şöyle düşünüyorum", "utanıyorum söylemekten" demeye başladı. Ona bu hislerinin ne olduğunu anladığımı ve hiçbir erkeğe geçmişte böyle şeyler hissettin mi diye sordum. "Evet hissettim" dedi. Neden, neden bana bunları anlatmadığını sordum tekrar tekrar. Çünkü sakladığı çok şey vardı. Artık dayanamadı ve bana eski erkek arkadaşıyla seviştiğini söyledi.
O mesajını görünce iğrenç hissettim, sanki geçmişinde değil de hemen o an yaptı gibi hissettim. Çünkü bunu daha bana yeni söylüyordu çok kez sormama rağmen. Neden bana bunu şimdi anlattığını sordum, çünkü geçmişte beni kaybedebileceğini, ama artık öyle bir korkusu olmadığını, beni kaybetmeyeceğini söyledi. Söylediklerinden çok emindi. Zaten etrafındaki narsist kişilikleri anlatıp duruyordu ve bazen kendini aşırı fazla övüyordu. O an egoist ve narsist biriyle olduğuma inanamamıştım. İdrak etmek için kendime süre verecektim. Beni aradı ve konuşmaya başladı. Çok sinirliydim, hem yalan söylemesine hem de egoist davranmasına. Ona o seviştiği ilişkisinde ne kadar ilerlediğini sordum, kendisinin bakire olduğunu söylüyordu ama ben buna inanmıyordum. Arkadaşlar, bana her fırsatta "beni sevdiği için" diye bahane üretip yalan söyleyen birine nasıl güvenebilirim? En sonunda tartışmanın ortasında patladım ve ona "ben temiz birisiyim, hiç öyle ilişkiler yaşamadım ve karşımdaki partnerimin de öyle olmasını isterdim." dedim. Bana o an "bana fahişe mi diyorsun? Ne kadar da yobaz bir insansın." diyerek benden ayrıldı.
O an kendimi iğrenç hissettim, bana yalan söylediği için benim sinirli olmam gerekirken tüm suçu üstüme almış gibi hissettim. Tüm yalanları ben söylemişim gibi hissettim. O an sinirden gözlerim doldu ve ona öyle bir şey demek istemediğimi anlatmaya çalıştım da ve zaten de "fahişe" demeye çalışmıyordum. O an anlatmaya çalıştığım şey geçmişte bir şey yaşamamaktı. Ama o buna inanmıyordu ve "insan sevdiğine öyle demez, yobazsın sana nasıl katlanmışım" diyerek beni tersliyordu. Çok fazla özür dilemiştim, her şeyi ben yapmışım gibi. O günün akşamı beni aradı ve 3 saat konuştuk. O konuşmada beni rahatlatmaya çalışıyor gibiydi, ama aynı zamanda beni üzmekten de zevk alıyor gibiydi. Bir anda beni bir daha asla sevmeyeceğini söylüyordu. Onu istediğim zaman arayabileceğimi söylüyordu. Kendini bir sonraki ilişkilerim için bir tecrübe olarak görmemi istiyordu. Bu sözleri beni çok üzüyordu ve bu onun farkındaydı. Acımdan zevk alıyordu. O günün sabahında bana bir daha yazmamasını, eski erkek arkadaşıyla böyle konuşmasının doğru olmadığını söyledim. Cevap olarak bana değer verdiğini ve o yüzden benimle konuşmaya devam ettiğini söyledi. Değerbilmez ve yobaz dedi bana. Artık beni manipüle etmeye çalıştığını anlamıştım. Kendi suçlarını örtbas etmeye çalıştığını anlamıştım. Benimle konuşmaya devam etmesinin sebebinin ilgi bağımlısı olduğunu anlamıştım. Beni arzuları için kullandığını anlamıştım ve ağır konuştum. Onun ne kadar iğrenç insan olduğunu söyledim durdum.
Amacının ne olduğunu sordum. Bana benim geçmişi bu kadar takan bir insanın ancak yobaz olacağını söyledi, aşk böyle şeyleri önemsiyorsa ben aşık olmak istemiyorum dedi. Ben de ona "böyle düşünerek insanlarla ancak eğlenirsin, hayatın boyunca hiç sevilmediğin belli, kıskançlığın ne olduğunu bilmiyorsun" dedim. Bana "annem ve babamın beni sevmemesini bilip beni onunla yargılaman çok acınası, karakterini belli ettin artık" dedi, ve üstüne "sanki ben kucaktan kucağa atladım da sana gelip kıskandın mı? Dedim" diyerek güldü. O iğrenç şakadan sonra artık içimdeki sevgi kine dönüşmeye başlamıştı. Öncelikle annesiyle arasındaki ilişkiye asla öyle bir şey söylemediğimi, sevgililik hayatını bahsettiğimi dile getirdim. Bu açıklamamı dinledi, bana hayatındaki en manipülatif insan olduğumu söyledi. Beni engelledi ve konu kapandı.
Ben bu ilişkide yalan olmasaydı ilerletebileceğimizi düşünüyordum ta ki onun egoist tavırlarına kadar. Ben bu hikayede benim suçumun sadece tartışırken sesimi yükseltmem ve kırıcı sözler kullanmam olduğunu düşünüyorum. Beni yalnızca arzuluyordu gibi hissediyorum, sadece ilgimi beğendi gibi hissediyorum. Kafam çok karışık, Kızın karakterinin nasıl olduğunu hala çözemiyorum. Suçlu taraf gerçekten ben miyim? Bana yalan söyleyerek yalanlarla kurulan bir karaktere ilgi beslememi sağlayıp çekip gitti. Kendimi suçlu hissetmeli miyim? Yalan söyleyen biriyle ilişki gerçekten yürüyebilir miydi? Cevap veren herkese teşekkürler.
Her gün konuşuyorduk, Bana özel özel anılarını anlatıyordu. Kimseyle bu kadar fazla konuşmadığını, konuştuysa bile hemen sıkıldığını ama benim ona garip hissettirdiğimi bir şekilde benimle konuşmaktan asla sıkılmadığını söyleyip duruyordu. İlk başlarda kendime verdiğim sözlere bağlıydım, inanmıyordum. Hatta hep sorguluyordum sevgisini, test ediyordum. Sonra nedense, verdiği ilgiden midir bilmiyorum zehirlenmiş gibi hissettim. Kendime verdiğim sözleri unuttum ve nedense onu önemsemem gerektiğini, asla geri plana atmamam gerektiğini ve hayatımın merkezine yaklaştırmam gerektiği kararını aldım. O an artık işleri ciddiye bindirmenin vakti gelmişti.
Ben geçmişi önemseyen bir insanım. Benim yaşamadığım şeyleri yaşayan, ilk hislerimizi beraber paylaşamayacağım bir kadınla olmak nedense pek içime sinmiyor. Kendim yapsam amenna, evet kabul edebilirim ama kendim yapmadığım için onun benimle yaşayacakları şeyler ona eski ilişkilerini hatırlatabilir diye düşünüyorum.
Ona geçmişini sormaya başladım. Bu arada o bana hiç geçmişimi sormuyordu, önemsemiyordu geçmişimi. Sadece ben dile getirince yani "benim geçmişimi neden merak etmiyorsun?" dediğimde soruyordu. Bana geçmişinde hiçbir erkekle öyle şeyler yaşamadığını, hissetmediğini, en fazla el ele tutuştuğunu ve yürüyüş yaptığını söyledi. İlk başlarda inanmadım, çünkü bana tanışmamızda onu hoş görmem için yalan söylüyordu, hatta kendi de itiraf etmişti "senin gözüne girmek için yalanlar savuruyorum" diye. Onu sorguluyordum ve bundan daralıyor gibiydi. Bir şeyler saklıyordu benden.
İçimde ukte de kalsa devam ettim. İyi hoş sohbetlerimize devam ediyorduk. Bazen +18 videolar beğendiğini görüyordum, neden beğendiğini sorduğumda "mizah anlayışımız farklı olabilir, ben komik buluyorum" diye cevaplar veriyordu. Bunu kendisine hiç yakıştırmıyordum çünkü kendisi hem kapalı bir kızdı hem de ailesel olarak dindar bir ailede büyümüştü. Aklımda şüpheler vardı, her gün sorguluyordum, bazen sinirleniyordum çünkü bazı yalanlarını yakalıyordum. Mesela benimle tanışmadan 1 gün önce eski sevgilisiyle konuşmuştu. O sevgilisinden ayrılmasının sebebini de bana onun "ciddi düşünüyorum ve seninle yatmak istiyorum" demesi olduğunu öğrenmiştim. O erkek arkadaşıyla ayrılmasına rağmen konuşmaya devam etmişti. Ayrılmalarının sebebi ise çocuğun onunla yatmak istediğini söylemesiymiş. Onu bile bile nasıl konuşursun deyince "çok pişmanım, o an konuşacak kimsem yoktu ve onunla öylesine konuştum" diyordu. Ciddileşiyordum, sinirleniyordum ve bundan kırıldığını dile getiriyordu.
Sorgulanmaktan kırılıyordu ve bundan beni suçluyordu. Kendi yalanlarını söylemesinin sebebini benim onu sevmemi istediği için söylediğini söyledi. Geçmişimden pişmanım, flörtöz bir yapım vardı ve artık değiştim dedi. Neden bana ilişki başlarında yalan söyledin, yalandan asla hoşlanmadığımı söylediğimi ve hataları olduysa bile beraber geçebileceğimiz ve kabul edebileceğim kadarsa üstesinden gelebilirdik diyordum. Beni kaybetmekten korktuğunu söylüyordu, artık ilişkide şüphelerim vardı. Bir gün, gece telefonda konuşurken bana karşı alttan alttan cinsel istekleri olduğunu söyledi, bunu üstü kapalı söylüyordu ve bana bunu açık şekilde söylerse onu yargılayacağımı, o yüzden çok ileride söyleyeceğini dile getirdi. Cinsel isteklerinden emin olmadığım için biraz bekledim. Sonralarında bana "ben kötü bir kızım", "şöyle düşünüyorum", "utanıyorum söylemekten" demeye başladı. Ona bu hislerinin ne olduğunu anladığımı ve hiçbir erkeğe geçmişte böyle şeyler hissettin mi diye sordum. "Evet hissettim" dedi. Neden, neden bana bunları anlatmadığını sordum tekrar tekrar. Çünkü sakladığı çok şey vardı. Artık dayanamadı ve bana eski erkek arkadaşıyla seviştiğini söyledi.
O mesajını görünce iğrenç hissettim, sanki geçmişinde değil de hemen o an yaptı gibi hissettim. Çünkü bunu daha bana yeni söylüyordu çok kez sormama rağmen. Neden bana bunu şimdi anlattığını sordum, çünkü geçmişte beni kaybedebileceğini, ama artık öyle bir korkusu olmadığını, beni kaybetmeyeceğini söyledi. Söylediklerinden çok emindi. Zaten etrafındaki narsist kişilikleri anlatıp duruyordu ve bazen kendini aşırı fazla övüyordu. O an egoist ve narsist biriyle olduğuma inanamamıştım. İdrak etmek için kendime süre verecektim. Beni aradı ve konuşmaya başladı. Çok sinirliydim, hem yalan söylemesine hem de egoist davranmasına. Ona o seviştiği ilişkisinde ne kadar ilerlediğini sordum, kendisinin bakire olduğunu söylüyordu ama ben buna inanmıyordum. Arkadaşlar, bana her fırsatta "beni sevdiği için" diye bahane üretip yalan söyleyen birine nasıl güvenebilirim? En sonunda tartışmanın ortasında patladım ve ona "ben temiz birisiyim, hiç öyle ilişkiler yaşamadım ve karşımdaki partnerimin de öyle olmasını isterdim." dedim. Bana o an "bana fahişe mi diyorsun? Ne kadar da yobaz bir insansın." diyerek benden ayrıldı.
O an kendimi iğrenç hissettim, bana yalan söylediği için benim sinirli olmam gerekirken tüm suçu üstüme almış gibi hissettim. Tüm yalanları ben söylemişim gibi hissettim. O an sinirden gözlerim doldu ve ona öyle bir şey demek istemediğimi anlatmaya çalıştım da ve zaten de "fahişe" demeye çalışmıyordum. O an anlatmaya çalıştığım şey geçmişte bir şey yaşamamaktı. Ama o buna inanmıyordu ve "insan sevdiğine öyle demez, yobazsın sana nasıl katlanmışım" diyerek beni tersliyordu. Çok fazla özür dilemiştim, her şeyi ben yapmışım gibi. O günün akşamı beni aradı ve 3 saat konuştuk. O konuşmada beni rahatlatmaya çalışıyor gibiydi, ama aynı zamanda beni üzmekten de zevk alıyor gibiydi. Bir anda beni bir daha asla sevmeyeceğini söylüyordu. Onu istediğim zaman arayabileceğimi söylüyordu. Kendini bir sonraki ilişkilerim için bir tecrübe olarak görmemi istiyordu. Bu sözleri beni çok üzüyordu ve bu onun farkındaydı. Acımdan zevk alıyordu. O günün sabahında bana bir daha yazmamasını, eski erkek arkadaşıyla böyle konuşmasının doğru olmadığını söyledim. Cevap olarak bana değer verdiğini ve o yüzden benimle konuşmaya devam ettiğini söyledi. Değerbilmez ve yobaz dedi bana. Artık beni manipüle etmeye çalıştığını anlamıştım. Kendi suçlarını örtbas etmeye çalıştığını anlamıştım. Benimle konuşmaya devam etmesinin sebebinin ilgi bağımlısı olduğunu anlamıştım. Beni arzuları için kullandığını anlamıştım ve ağır konuştum. Onun ne kadar iğrenç insan olduğunu söyledim durdum.
Amacının ne olduğunu sordum. Bana benim geçmişi bu kadar takan bir insanın ancak yobaz olacağını söyledi, aşk böyle şeyleri önemsiyorsa ben aşık olmak istemiyorum dedi. Ben de ona "böyle düşünerek insanlarla ancak eğlenirsin, hayatın boyunca hiç sevilmediğin belli, kıskançlığın ne olduğunu bilmiyorsun" dedim. Bana "annem ve babamın beni sevmemesini bilip beni onunla yargılaman çok acınası, karakterini belli ettin artık" dedi, ve üstüne "sanki ben kucaktan kucağa atladım da sana gelip kıskandın mı? Dedim" diyerek güldü. O iğrenç şakadan sonra artık içimdeki sevgi kine dönüşmeye başlamıştı. Öncelikle annesiyle arasındaki ilişkiye asla öyle bir şey söylemediğimi, sevgililik hayatını bahsettiğimi dile getirdim. Bu açıklamamı dinledi, bana hayatındaki en manipülatif insan olduğumu söyledi. Beni engelledi ve konu kapandı.
Ben bu ilişkide yalan olmasaydı ilerletebileceğimizi düşünüyordum ta ki onun egoist tavırlarına kadar. Ben bu hikayede benim suçumun sadece tartışırken sesimi yükseltmem ve kırıcı sözler kullanmam olduğunu düşünüyorum. Beni yalnızca arzuluyordu gibi hissediyorum, sadece ilgimi beğendi gibi hissediyorum. Kafam çok karışık, Kızın karakterinin nasıl olduğunu hala çözemiyorum. Suçlu taraf gerçekten ben miyim? Bana yalan söyleyerek yalanlarla kurulan bir karaktere ilgi beslememi sağlayıp çekip gitti. Kendimi suçlu hissetmeli miyim? Yalan söyleyen biriyle ilişki gerçekten yürüyebilir miydi? Cevap veren herkese teşekkürler.
Son düzenleyen: Moderatör: