Bu bilim adamı kendi kişisel düşüncesine göre bunu belirtmiştir, doğru değildir ve çok da saçmadır. Bu bilim adam belli ki Matrix tarzındaki bilim-kurgu filmlerini fazlaca izlemiş ve çok fazla etkisinde kalıp bu kişisel felsefi düşüncesini ortaya koyabilmiştir.
Matrix serisi filmlerin zaten ana teması veya temel felsefi düşüncesi buydu, insanların şimdi yaşadıkları mı yoksa Matrix'de sanal olarak oluşturulan hayatın mı daha gerçekçi olabildiği sorgusunu kendilerince yapmalarıydı. Film bu sorguyu herkese yaptırmak amaçlı sinemalarda adeta o zamana kadar yaşanan gerçek hayat olgusunu saptırmak veya bunu birazcık saptırıp yeni düşüncelere yöneltmek amaçlı çekilen bir bilim-kurgu türüydü. Sinemanın çok geniş kitleleri etkileyen görsel bir silah olduğunu bilerek bu filmi özellikle çekebilmişlerdi.
Bu oyunlara, filmlere veya bu türdeki felsefi düşüncelere kesinlikle taviz vermeyin. Üzerinde yaşadığımız dünya, evren, soluduğumuz ve akciğerlerimize dolan hava, içilen su, damarlarımızda akan sıcak kan, ağacın dalında öten bir serçe, gece çıkan dolunay, gece gökyüzündeki uzak yıldızlar, galaksiler, nebulalar, vb. hepsi tümüyle gerçektir, sanal değildir. Bu konuda aklınız hiç karışmasın. Kolay gelsin.