Evet, bu çok doğrudur. En garantili sivrisinek kaçırıcı silah raid, detan, vb. markaların likid sıvı sivrisinek kaçırıcılarıdır. benim kaçırıcı tabletim var, prize yatmadan önce onu takar, sonra hemen yatarım bu sivriler bana hiç yaklaşamazlar demek de yanlış, çünkü şu açıdan yanlıştır, oda hacmi oldukça büyükse ve saatlerce önceden hiç kullanılmamış tablet koyup uzun süre prize takılı halde bıraktıktan sonra ayni geniş hacimli odada rahat uyumanız yani ilaç havaya yayılıp iyice odaya nüfus ettikten sonra, ancak o zaman mümkün. likit kaçırıcıları ise yatmadan 1 - 1.5 saat önce odadaki prizlere takıp ayni hacimli odada güvenle ve rahatça uyumanız da mümkün, aralarındaki yayılma (difüzyon) farkı sadece budur, kendi tecrübelerime göre.
Kan grubu ile dişi sivrisineklerin (zaten karınlarındaki sivrisinek ceninlerinin veya yavrularının döllenmesi, çoğalabilmeleri için dişi sivrisineklerinin, bizim erkek veya dişi olan insanların taze kanına ihtiyacı var, bu gerekliliktir ,yani kendi soylarının devamı içindir. Ancak sonuçta biz yanıp "of, of" diyerek gecenin bir yarısında oramızı buramızı ovalayıp "bula bula beni mi bulup soktun, lanet böcek seni!! diyerek iç geçiriyoruz, doğru değil mi? ) sokabilmesi riski arasındaki bu ilgiyi hiç kabul etmiyor ve bunu bir safsata veya şehir efsanesi olarak kabul ediyorum. Örneğin benim kanım +B Rh pozitiftir, çekim gücü orta derecede değil ekstrem seviyede beni hedef seçiyorlar oysaki, anneminki 0 Rh - negatif, o bu konuda çok rahattır, yani bu kan grubu/ısırılma riski hiç doğru değil bence. Kimyasal içerikli olarak uygulanmış bu ilaçlardan en iyi kaçıp saklanacakları yerlerden biri de tuvaletler veya banyolardır. Orada sağlam gördüklerimi hemen anında tepeliyor veya odada sersem sersem gezenleri de hemen anında duvara yapıştırıyorum, hiç acımadan tabi.
Siz siz olun, bu tehlikeli haşeratın sokmasından kendinizi her ne pahasına olursa olsun mutlaka koruyun, terli atletlerle, koku yayan giysilerle, vb. spordan sonra uzunca durmayın, gece kalın gece üstlükleri, pijemalar, vb. giyerek çok terleyip bunların dişilerini üzerinize mıknatıs gibi çekmeyin.
Dünyada bulaşıcı (salgın) hastalıklarla ölümlerin baş sorumlusu olan hayvanlardan biri de sivsineklermiş, geçenlerde duyduğum bir ilginç istatistiki sonuçtan sonra, belki sizin bunu iyi bildiğiniz gibi. Yani ne yapıp edip tüm gerekli önlemlerimizi alıp (Arabamız için nasıl kasko, trafik sigortası, vb. yapmayı düşünüp yapıyorsak, bulaşıcı hepatit B gibi bazı hastalıklara karşı aşılanıyorsak) bu sivrilerin bizi sokma ihtimalini sıfıra yakın indirebilmemiz de gerekiyor. Bu olmazsa olmaz bir gerekliliktir, çünkü çok sağlam ve hastalıksız olarak bu hayatta kalıp yaşayabilmek içindir.
Hayvan anatomisi (zoolojik) yönünden bu kanı nasıl emdikleri, kanın o andaki bir tepkiyle pıhtılaşma durumu, salgılanan bazı anti-enzimler, vb. bu hayvanlar açısından araştırmayı hiç de düşünmedim, benden çok uzak dursunlar, dünya bir yana onlar bir yana dursun, bu bana yeter, bazı araştırmalar da eksik kalsın bu konuda.
Uydu yayınlarında uzun zamandır ayni ürün reklamı var, tahtakurusu, karafatma (kakalak) fare, sivrisinek, vb. çok geniş bir hayvan yelpazesinden elektronik yolla, ilaçsız, kokusuz, vb. koruduğunu iddia eden ürünler var. Ancak bunların belki de tek bir haşerat (tek bir hayvan) üzerine odaklı olmadığından dolayı çok etkili olamayacaklarını ben kuvvetle düşünüyorum. Ama bunları direk olarak normal evlerinde, bağ evlerinde kullanıp etkisini görenler varsa açıklayıp beni yalancı çıkarabilir, bu mümkündür. Çünkü bunları hiç kullanmadığımdan % 100 olarak etkisiz olurlar veya tam olamazlar diyemiyorum. Örneğin inverter klimalar boşta, hiç kullanılmadan açıkken, standby'da açık iken ve bazı RF'lı devrelerin kendi alıcıları boşta çalışırken bizim duyamadığımız frekanstan sesleri yayınlarken kısmen kaçabildiklerini zannediyorum, ama bu tesadüf de olabilir veya o anda yayınlanan ses frekansıyla anlık ilgili olabilir, bu konuda çok kesin bir şeyi söylemek oldukça zordur. Kolay gelsin.