Peki şirketler neden temsilci atamıyor?
Çünkü, bu şirketler verilerini paylaşmak, hukuki anlamda sorumluluk almamak ve hukuki yaptırımlardan uzak kalmak için temsilci bulundurmuyorlar.
Mesela Twitter'ın sadece 18 ülkede temsilcisi var. Ancak, o ülkelerden gelen taleplerin hepsini karşılamıyor. Amerika'nın ki de dahil. Hukuki olmayan veya siyasi sebeple yapılan talepleri reddedebiliyor. Buna karşın, temsilciliği olmayan ülkelerin hukuka uygun taleplerini karşılayabiliyor.
Twitter'ın her sene açıkladığı şeffaflık raporunda, temsilci olmaması rağmen Türkiye'nin taleplerinin bir kısmını karşıladığı görülebilir. Türkiye, Rusya ile birlikte en çok talepte bulunan ülke. Asıl mesele; mahkemeden gelse bile taleplerin -hukuki gerekçelerle değil- siyasi gerekçelerle yapılıp yapılmadığı karmaşası. Şayet temsilci bulundurursa, gelen talepleri reddetme imkanı olamayacak. Temsilcisinin gözaltına alınması veya tutuklanması gibi riskler de cabası.
Mesela, Twitter'ın ofisinin olduğu ülkelerden biri Almanya. Üstelik Almanya'nın sosyal medya düzenlemesi, bizimkine oldukça benziyor. Ancak, Twitter Almanya'nın bazı taleplerini karşılamayabiliyor. Almanya Twitter'a bu yüzden ceza da kesti. Twitter cezaya resmi yoldan itiraz etti. Ancak, Alman hukukuna güvendiği için, temsilcisinin tutuklanmayacağını bildiği için Almanya'da temsilci bulunduruyor.
Yani asıl mesele; GÜVEN!