Suyu tam olarak neye göre baz aldığınıza bağlı olarak değişebilen bir durumdur, bu durum.
Suyu nehir, gölet, vb. olarak geniş kütleli bir su olarak ele alırsak eğer sonradan o bölgelerde örneğin baraj yapılan yerlerde iklim şartları gece-gündüz sıcaklık değerleri olarak artık çok ekstrem değerlerde kalamaz, aşırı soğuk ve aşırı sıcaklık farkları bu yapay çözümlerle azaltılmış olur. Bunun iklime olan etkisi barajlarda biriken suyun iklime doğrudan olan iklimsel etkisidir.
Suyu deniz kenarındaki yerleşim yeri olan illerde örneğin İstanbul ili ve onun geçiş iklim özelliği olarak olarak ele alırsanız eğer; bu su gece ve gündüz arasındaki sıcaklık farklarını azaltır, zaten İstanbul ilimiz için gece-gündüz arasındaki sıcaklık farkı tümüyle karasal iklime sahip olan İç Anadolu Bölgesindeki Konya, Kayseri, vb. illere göre çok daha düşüktür, bunun temel nedeni denizin iklimsel etkisidir, denizin buharlaşan ve havaya karışıp iklimi bu yönden değiştirebilen çok büyük etkisidir. Kolay gelsin.