Forumu bıraktım konunu favorilere eklemiştim. Zamanı gelince bakacağım.
Konuya gelirsek nasıl mutlu oluyorsanız öyle yapın. Ama kendinizi imtihan dünyasındayız diye zevklerden mahrum bırakmayın bence.
Öyle bir şey yok.
Kader yazılı bir şey değil. İnsan kendi kaderini kendi çizer. Bir şeyleri tanrı bildiği için yapmıyoruz, tanrı yaptığımız şeyleri biliyor; ikisi ayrı şeyler. Her şeyi bilmesinin sebebi de tanrının zamandan ve mekandan soyut bir varlık olmasıdır. Bir şeyleri yapıp yapmamamız, sonuçlarını da değiştirmemiz yine bizim elimizde yani.
Evrendeki toz zerrelerinin milyarda biri kadar bile olmayan bizler, daha var olduğumuz yeri bile tam anlamıyla tahmin edemezken; 3 boyutun ve doğrusal zamanın dışında olan tanrıyı hayal etmek imkansız gibi bir şeydir bence.
Adem bey, Allah sana elmayı yeme demiş, ne inat ediyon ya. Ya şimdi cennette yaşayacaktık, para derdi yok, gelecek kaygısı yok, okul yok, seyran yok. Ulan senin yüzünden ne bu çektiğimiz be. Tanrı sana demiş bu elmayı yeme kardeşim. Hayır senin yaptığın bu hata zibilyonlarca insanın bedel ödemesine neden oldu.
Yalnız olayın ne elmayla nede hatayla alakası var arkadaşlar. Tam olarak yaratılış nedeninin semavi inançlarda elma yeme olduğunu düşünüyorsanız öyle bir şey yok yani.
Görünür evrende 500 milyar galaksi var. Sadece insani duygularla bunlara cevap verilmez. Ve yaratılış nedeni olarak cennetten düşme konusunu da açmak yanlış olacaktır. Ayrıca Adem ilk elmayı yiyen değildir. Cennetten ilk kovulan insan da Adem ile Havva değildir. Eğer yaratılışı buna bağlayacaksanız temelini bilmeniz gerekmekte. Sizlere bir önceki sayfada yazdım. Umarım açıklayıcı olmuştur.
İnsanlar dinlere göre tanrılara hizmet etme, tanrıların işlerini köle gibi yapmaya, koloni kurmada yardımcı olmaya veya son dinlerde ki gibi yaratıcı varlığa tapınma gibi bir çok konusu vardır.
Ayrıca yukarıda ki yorumda Yaratıcı varlığın kütlesi var mı yok mu gibi konuya girilmiş. Evrende her hangi bir cismin illaki net bir kütleye ihtiyacı yoktur. Kütlesi olamadan varlığını sürdüren milyarlarca cisim vardır.
Adem bey, Allah sana elmayı yeme demiş, ne inat ediyon ya. Ya şimdi cennette yaşayacaktık, para derdi yok, gelecek kaygısı yok, okul yok, seyran yok. Ulan senin yüzünden ne bu çektiğimiz be. Tanrı sana demiş bu elmayı yeme kardeşim. Hayır senin yaptığın bu hata zibilyonlarca insanın bedel ödemesine neden oldu.
Sen olsaydın sanki farklı bir şey yapacaktın. Belki Milyarlarca yıl kaldıktan sonra yedi. Birkaç sene içinde yiyeceğini hiç sanmıyorum. Alt tarafı elma diyorsun da. Sen sonsuza dek yemeyeceksin. İllaki bir gün merak edeceksin. İnsansın.
Sen olsaydın sanki farklı bir şey yapacaktın. Belki Milyarlarca yıl kaldıktan sonra yedi. Birkaç sene içinde yiyeceğini hiç sanmıyorum. Alt tarafı elma diyorsun da. Sen sonsuza dek yemeyeceksin. İllaki bir gün merak edeceksin. İnsansın.
Anlatılan elma yaratıcı varlığın meyve olarak kalıplaştırdığı tanrısal güçtür. Aslında utanmanın cisim bulmuş halidir. Eski imam şeytan ''Bunu yerseniz tanrının gücünün edineceksiniz'' demesiyle Havva dayanamayıp yemiştir. Ademe de uzatınca Adem, Havva'yı üzmemek için ısırmıştır.
Fakat cennetten kovulan ilk insan Lilith bu olgudan uzak kaldığı için onun tohumlarında ne utanma vardır nede sakınma vardır. Bu yüzden Lilith'in soyundan gelenler helak olmuştur. Yani elmayı yemeleri bir eksiklik yaratmamıştır.
Ayrıca Elmayı yeseler de dünyaya gideceklerdi yemeseler de. Dünyaya gelme nedenimiz elmayı (ayvayı) yemek değildir. Bizzat bu topraklara hükmetmek ve gelişmek için gönderildik.
Adem önceki nesiller gibi irade sahibi olmayan bir varlık değildir. Lilith'in ademi beğenmemesi ve Cennetten kovulması buna bir örnektir.
Cesaret ile bir ilgisi yoktur bunun. Şuan içinde geçerli olan kuralların yerine getirilmeyişi ile Ademin elmayı yemesi aynı şeylerdir.
Tanrıları İnsan Mı Yarattı: Tanrılar çoğu mitolojik kültürde insanlara yardıma gelen üst bilinçli varlıklardır (insan üstü). Tanrıları insanların yarattığı bir gerçektir. Tanrıların canlı veya cansız varlık yaratma güçleri yoktur. Ayrıca tanrı dediğimiz varlıklar eğer sadece insan üstü olan varlıklarsa, büyü ilminde çok ileri seviyede olanlarda tanrıdır.
Tanrı ile Yaratıcıyı karıştırmamak gerek. Yaratıcı olgusunu hiç bir topluluk inkar etmiyor. İlahi kuramlarda Yaratıcı (İlahı) kabul etmiyorlar. Kısacası yaratıcıyı bir oluşum olarak görebilirsin.