Az çok bildiğimiz bir temayı işliyor. Özetleyecek olursak; kast sisteminin işleyişini anlatıyor. Yüksektekiler yer, aşağıdakiler de artıklarını yer gibisinden. Bazıları bunu kabullenmiştir ve bulunduğu konuma şükreder. "Bak iyiyiz, halimize şükür." gibisinden. Bazıları ise sorgular ve "Neden daha yüksekte değilim?" gibisinden bir arayışa girer. Sitemin çarkını bozacak/değiştirecek olanlar da bunlardır işte. Bu sorgulama işlemini de okuyanlar yapıyor. Dizide İspanyolların baş kitaplarından sayılacak Don Kişot'u bahsi geçen alana girerken yanına alan bir ağabeyimiz var. Hatta bazılarına garip geliyor bu durum: "Hangi salak yanına kitap alır ki?" gibisinden. İşte bunlar sisteme hiçbir yenilik getirmeyecek, bu sistemin içerisinde sistemin vaat ettiği şekilde yaşayıp ölecek olanlar.
İlgimi çeken ise İspanyolların son 2-3 senede bu temalı dizi/film işlerinde bayağı fazla ürün vermeleri. La Casa De Papel gibi. Ve daha birçoğu. İspanyolların bu düşünsel tutumlarını sevdim. Devrim ruhu yüreklerine işlemiş.