The Witcher 3: Wild Hunt inceleme

Katılım
23 Mart 2020
Mesajlar
6.751
Makaleler
4
Çözümler
25
18 Mayıs 2015 tarihinde çıkan ve günümüzde bile türünde çok başarılı bir oyun olan dillere destan meşhur The Witcher 3: Wild Hunt oyununun incelemesini yapacağım, bildiğiniz gibi CD Project Red yapımı bir oyun kendisi. Cyberpunk 2077'nin çıkmasına sayılı günler kala Witcher 3'ün incelemesini yapayım dedim, fark ettiyseniz daha konunun başında oyunu övdüm. Pek offline oyun bitirmemiş olsam da bu oyun benim hayatımda oynadığım en iyi oyun, oynamayan varsa oynasın lütfen. Beğenmezseniz bile Steam'den satın alın sonra iade edersiniz.

Dilerseniz incelememize başlayalım, bu benim ilk oyun incelemem olacağı için çok detaylı inceleyemeyebilirim. Ancak 142 saatlik müthiş deneyimimi sizlere olabildiğince aktarmaya çalışacağım.



Hikayemizde Geralt of Rivia isimli witcher'ı yani bir efsunger'i oynuyoruz, "Witcher ne demek?" Diye soracak olursanız hemen açıklayayım. Witcher'lar insanoğlunun başına bela olan canavarları öldürmek üzere mutasyona uğramış insanlardır, daha doğrusu insan demek pek doğru olmaz. Çünkü insanı insan yapan duygulardan yoksundur bu kişiler, pek çokları witcher'ları hor görür ve onlara "mutant" der. Hatta kimileri fiziksel saldırı bile gerçekleştirir, witcher'lar genelde insan öldürmese de bazen mecbur kalıyorlar. Çünkü bir witcher'ı kızdırmak aptallıktır ve o kişinin sonu iyi olmaz işte karakterimizin görüntüsü, karakterimiz ünlü birisi ve saçının renginden dolayı lakabı Ak Kurt'tur.



Şimdi spoiler vermeden ana hikayeyi üstün körü anlatayım, hikayemiz Ciri isimli genç bir kızı aramamızla başlıyor, kızın başı Vahşi Av tarafından dertte. Nilfgaard imparatoru Emhyr var Emreis'in (kızın babası) emri ve eski aşkımız sahire (kadın büyücülere verilen isim) Yennefer of Vengerberg'in ricası üzerine genç kızı bulmaya karar veriyoruz, çok basit bir hikaye gibi geliyor değil mi? Ancak inanın bana öyle değil, genç kızın bulunması düşündüğümüz kadar kolay değil ve bu esnada başımıza binbir türlü macera dolu olay geliyor. Devamını anlatmayayım, şunu bilin ki oyun başta sizi sıkabilir. Sonradan bir olay olduktan sonra oyun açılıyor, o olay da şu.
Yaşayan en çirkin adam olan Uma'yı alıp Kaer Morhen'a götürünce asıl aksiyon o kısımdan sonra başlıyor.
Aynı zamanda verdiğiniz kararlara göre oyunun gidişatı değişiyor, kimi zaman verdiğiniz karar yalnızca bir karakteri etkilerken bazenleri bir topluluğu bile etkileyebiliyor. Demem o ki oyun içi diyalogları dikkatlice takip edin ve her şeyi sorgulayın, bakın burası önemli. Her şeyi sorgulayın.

Hikayeyi ve karakteri özetlediğime göre oyun hakkında abartısız kişisel puanlamamı yapayım.

Combat: 10/7, oyunun combat mekaniği iyi olsa da vur-kaçtan ibaret olduğu için puan kırdım.

Mekanikler: 10/7, oyunu ilk oynayışımda göze çarpmasa da ikinci oynayayışımda gözüme çarptı. Bu oyunda mekanikler harbiden kötü, Geralt'ın zıplama animasyonu buna bir örnek mesela. Yahu o nasıl bir zıplamadır bir de fall damage saçmalığı yok mu, bazı kayalara dokunuverdiğim (dokunuverdiğim diyorum bak o derece hafif) anda ölüyorum.

Grafik: 10/10, 2015 yapımı bir oyun olsa da grafikleri günümüz oyunlarıyla yarışır cinsten. Biri bana gelip oyun hakkında hiçbir şey bilmediğim zaman bu oyun bugün çıktı dese inanırım, karakterlerin yüzleri ve mimikleri çok gerçekçi. Özellikle de kadın yüzleri, Triss ve Yennefer buna birer örnek. Bir de modlar var bununla ilgili, onları kurunca ayrı bir güzelleşiyor grafikler.

Hikaye: 10/8, başta biraz sıkıcı olması nedeniyle puan kırdım. Yoksa 9 verirdim. Hikaye anlatımı çok iyi cidden.

Karakterler: 10/8, ana karakterler ve yan karakterler akıllıca dizayn edilmiş. Karakterler hakkında bilgi aldığımız bir pencere var, böylelikle tanıdığımız tüm karakterlerin hikayesini okuyabiliyoruz.

Atmosfer: 10/8, bulunduğun yerin ortamını çok güzel bir şekilde oyuncuya aktarıyor. Gerek müzikleriyle, gerek ortam sesleriyle ve gerekse yapılarıyla.

Müzikler, Şarkılar: 10/9, müzikleri ve şarkıları çok güzel oyunun. Hele bir de yüksek sesli bir kulaklığınız varsa öpün de başınıza koyun, oyunu oynamayan çoğu kişi meşhur "leleleley" şarkısını yani Silver for Monsters'ı biliyordur sanırım. Savaşlarda çok gaza getiriyor insanı.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Steel for Humans ise bir ayrı güzel.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Ayriyeten Priscilla'nın şarkısını öneriyorum, o ses neydi be öyle günümüz şarkılarına bin basar.

Bu içeriği görüntülemek için üçüncü taraf çerezlerini yerleştirmek için izninize ihtiyacımız olacak.
Daha detaylı bilgi için, çerezler sayfamıza bakınız.

Ortam Sesleri: 10/7, ortam sesleri güzel. Olduğun yeri iyi bir şekilde yansıtıyor, lakin sürekli aynı ağlama, komik olmayan osuruk esprileri ve cümleleri duyuyoruz. Buradan puan kırdım, yoksa 8 puan verirdim.

Toplam puan: 10 üzerinden 8, gördüğünüz gibi combat, mekanikler ve ortam seslerine diğerlerine göre daha az puan verdim. Bunları çok beğendiğimi söyleyemem.

Kişisel olarak puanım böyle, metacritic puanı ise 93. Cyberpunk 2077 bile 91 puan alırken bu oyun 93 puan almış.


Özetlersek bu oyun bir Aksiyon RPG oyunudur, türü seven herkesin oynaması gereken bir oyun. Benden bu kadar, keyifli forumlar ve keyifli Witcher 3'ler dilerim Enis Kirazoğlu gibi övdüm sanırım oyunu. İlk 2 oyunu oynayıp Netflix dizisini izlemenizi öneririm, daha iyi anlarsınız hikayeyi.
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Alakasız ama 8/10 doğru değil mi ya da 7/10. incelemen ise güzel olmuş.
Yani 10/8 ya da 10/7 yanlış.
 

DLC'leri henüz oynamadın mı?
 
Ben de 5 saat civarı oynadım bir kaleye varamadım 3 kere niyetlendim 3'ünde de alışamadım oyuna sildim hep.
Hocam sonradan az da olsa sardı, Enis Kirazoğlu'nun videosunu açıp oynadım. Oyun kötü değil de böyle hikayesi yavaş gibi geldi. İlk oynayışta akılda kazınmadı bende. Amacımız Ciri'yi bulmak ama o Gerald'ın nesi olur bilmiyorum.
 

Galiba bu ara oyunlardan çok soğudum ben eskiden oyun bağımlısı bir kişi olarak söylüyorum güçlü bir bilgisayar alınca canınız hiçbir oyunu oynamak istemiyor. En azından bende boyle oldu canım GT 710'umu ve AC1 oynadığım zamanları özlüyorum ne yüklediysem sildim yeni PC'yi aldığımdan beridir.
 
Hocam ben de 2 hafta önce sahip oldum ama asla ilkokulda sabah kalkıp eski laptopta Sims 3 oynama hevesini veremez.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için çerezleri kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…