SalihDas92

Decapat
Katılım
8 Nisan 2020
Mesajlar
115
Geçen gün steam indirimlerinden oyun bakıyordum ve bağımsız kategorisinde gezinirken başlıkta gördüğünüz oyunu buldum.
Herkesin oyunları değerlendirme kriterleri vardır benim de en çok önemsediğim kriter oyunun senaryosudur.
Hikayesiz veya hikayesi zayıf oyunları da severim ancak bu oyunlarda ana macera/görevden çok çabuk kopabiliyorum özellikle de oyun açık dünya ise.
Bu yüzden hikayesi sağlam oyunlara bakıyordum ve to the moon'u baya uygun bir fiyata 3,60₺'ye satın aldım ve tek oturuşda (yaklaşık 5-6 saatte) bitirdim. Şimdi gelin teker teker oyunu değerlendirelim.
Not: Senaryo video sonunda isteyen senaryo hariç oyunu değerlendirmemi izleyip çıkabilir.

1-Grafikler
Oyunun grafikleri snes-nes grafiklerini hatırlattı. Ama yine de daha da çalışılabilirmiş çünkü her ne kadar 2012 oyunu olsa da oyunu çözünürlük yüzünden sanki ps2'de oynuyor gibi hissettim ve bunun üzerine oyunu geliştiren firma olan freebird games'in diğer oyunlarına baktım ve diğer oyunlarında da bu oyunda da düşük çözünürlük var. Ama eğer oyunda 2 saati devirirseniz grafikleri unutup senaryoya odaklanıyorsunuz.

2-Oynanış
Çok fazla spoiler vermek istemem -ki bunun için senaryoyu videonun en sonuna koydum- ama oyun iki saatlik bölümü sadece eşya topla ve yadigar hazırla ile geçiyor. Yadigar ne mi diye sorarsanız yadigar hafızasına girdiğimiz kişi olan John için önemli olan anılarda topladığımız eşyalardır. Hal böyle olunca biraz sıkılabiliyorsunuz ama emin olun bu kısımları çok takmayıp hikayeyi takip ederek vakit geçirirseniz bıkmazsınız. Ama bu oynanışın tekrarladığı gerçeğini değiştirmez.

3-Bölüm Tasarımı
Bölümlerde sürekli eşya arıyoruz gidebildiğimiz her yere bakıyoruz ama ben hiç eşya ararken takıldığımı hatırlamıyorum. Ayrıca bölümlerdeki MPS'ler karakalem olarak çizilmiş görünüyor bu da bölüm içinde kim işinize yarar bunu beli ediyor. Bölümlerde aradığınız eşyaları veya yadigarları bulmak çok zor olmuyor bu da takılmadan ilerlemenizi sağlıyor.

4-Karakterler
Karakter sayısı bence böyle 4 5 saatlik bir oyun için hiçte fena değil ve de her karakterlerin asıl karakterimiz John'un üzerindeki önemini oynadıkça fark ediyorsunuz.
Karakterlerin özellikleri çok iyi yazılmış ve karakterler farklı zamanlarda farklı kostüm ve animasyonlarda yapılmış. Karakterlerin hepsini beğendim.

5-Müzik Ve Sesler
Müzikler duygusallık gerilim heyecan gibi duyguları iyi yansıtıyor. Bence en ufak bir sorunu bile yok.

6-Senaryo (Spoiler Uyarısı)
Oyunun en başarılı ve benim gözümde oyunun mükemmel olmasının sebebi senaryosu. Ama önce şunu belirtiyim spoiler yememek istiyorsanız ekrana yazdığım saniyeye atlayın. Oyunun başında bir araba ağaca çarpar ve içinden iki önlüklü kişi çıkar bunlar Dr. Neil ve Dr. Eva'dır. Arabadan bir eşya alıp çarptıkları yerin yakınındaki tepeye çıkarlar tepeye çıkınca bir ev görürler ve eve girerler Lily adlı hizmetçiyle konuşurlar. Daha sonra hasta John'un doktoru ile tanışırız ve son bir iki günlük ömrü kaldığını öğreniriz ve onun istediği ama yapamadığı birşey var mı diye Lily'e sorarız Lily ise aya gitmek istediğini söyler. Bizde taşıdığımız eşyayı kurup John'un beynine gireriz ve en yaşlı anılarından birinde John'a Sigmund kurumundan geldiklerini söylerler John ise beni aya götürmek için buradasınız değil mi der doktorlar da evet der ve neden gitmek istediğini sorarlar John ise bilmediğini söyler sadece istediğini söyler ve John da doktorlara ilk yadigarı verir. Oyun bu noktadan sonra biraz önce bahsettiğim gibi sadece yadigar topla ve önceki anıya git oluyor bir anda John'un çocukluğuna gidip değiştiremiyecekleri için yavaş yavaş gidiyorlar. Karşılaştıkları ilk önemli şey ise John'un River Wyles adlı birisi için mezarının önünde dua ettiğini görüyoruz. Daha sonra doktorlar kendilerini görünür yapıp adam ile konuşurlar ve ölen kişinin John'un karısı olduğu ortaya çıkar ve biraz daha geçmişe gideriz River'ın hasta olduğunu görüyoruz ve John River'a parasının tedavi ve evin tamirine yeteceğini söyler ancak River bunun bir beyaz yalan olduğunu söyler ve parayı evi tamamlamak için harcamasını söyler , Anya uğruna kendi tedavisini istemez. Daha da geçmişde ise deniz fenerinin önünde John ve River'ı görürüz John eğer biriktirirse Anya'nın yakınına ev yaptıracağını söyler River'da mutlu olur (Burada Anya'nın deniz feneri olduğunu öğreniyoruz). Daha da geçmişe giderler ve bir sabah John uyandığında River kağıttan tavşanlar ile evi doldurmuştur ve River'dan düzgün bir yanıt alamamıştır. Yine geçmişe gittiğimizde ise John'un arkadaşları ile konuşurken River'ın hiç olmadığı kadar içine kapanık olduğunu söyler. Daha da geride ise Dr. Eva ve Dr. Neil John'un düğününe gelmişlerdir. Her şey çok güzel olsa da düğünden sonra River yerde yatan ölü bir tavşan görür ve üzülür Neil ise belki gelecekte yaptığı tavşanlar bu yüzdendir River'ın evliliğini uğursuzluk olarak gördüğünü söyler. Bir sonraki geçmişte ise ata bindiklerini görürler ve vakit kaybetmeden bir önceki anıya giderler. River'ın bir hastalığı olduğunu ve çok geç teşhis konulduğunu öğreniyoruz ve doktorda bize biniciliği öneriyor. Bir önceki önemli anıda ise John sinema salonundan çıkıp kapısı önüne oturmuş orda öylece otururken aynı salondan River'ın çıkdığını da görüyoruz ve John sen de mi içerdeydin , neden bana burda olduğunu söylemedein der River ise aynı odada olduğumuz ve aynı filmi izlediğimiz sürece ne farkeder der ve John'da sen ne değişikmişsin der ve filme geri dönerler. Daha da geride ise karakterimiz John'un lise anılarına gideriz. Orda River'ı sevdiğini görürüz ve River'I sinemaya davet eder. Daha da geçmişe giderler ve orada en çok dikkatlerini çeken şey annesinin John'u Joey diye çağırmasıdır ve daha da önceki anıya gitmek isterler ancak makinede olduğunu düşündükleri bir hata yüzünden daha da geçmişe gidemezler ve gelişmeleri kaydedip makineden çıkarlar. John'un isteğini sorduğu yaşlı haline gidip onu aya götüreceğini söylerler ve John uzaya gitmiş mi diye kontrol ederler ancak şaşırtıcı bir biçimde John'un hayatında hiçbir şey değişmemişdir. Bunu gören Eva ve Neil biraz geçmişle oynasalar da hiç bir şey değişmez. Makineden çıkarlar John'un beta bloklayıcı kullandığı öğreniliyor ve bir şekilde de olsa da ulaşamadıkları çocukluk anılarına ulaşıyorlar ve de orada Joey'in öldüğünü görüyorlar ve anlıyorlar ki: John ve Joey kardeşler aynı kişi değiller. Daha sonra başka bir anıya gidiyorlar bu anıda bir karnavalda olan John annesi ve kardeşinden ayrılıp bir kütüğe oturup yıldızları izler ve bir anda bir ses duyar arkasında birisi vardır: River. River ile John burada tanışırlar ve her yıl burada buluşacaklarına söz verirler. Eva John'u aya götürmek için ne yapması gerektiğini artık bildiğini söyler Neil ise hayır River'I silemezsin der ve Eva o anıdan çıkar. Eva Neil'in yoluna çıkmamasını söyler ve Neil'a engel koyarak Eva'nın işini bitirmesini engeller. Daha sonra River ve John'un anıları değişir. Joey ile John aynı okula gidiyordur. John astronot olmak istiyordur ve River hayatında yoktur. Sonunda John'un aya gideceği zaman gelmiş. Sefer rehberi John'a bir üye daha olduğunu söyler ve River'ı görürüz . Burada Neil çok mutlu olur ve oyunun sonunda River ile John'u aya giderken görürüz. Bu uzun senaryoyu okuyanlara teşekkür ederim öncelikle. Bence senaryo oldukça iyi hiç sonunda ne olacağını tahmin edemiyorsunuz. Diyaloglar üzerine kurulu duygusal bir senaryo mükemmel olmuş.

7-Genel Değerlendirme
+Hikayesi çok iyi.
+Müzik ve yerinde kullanılmış.
+Karakterler başarılı.
+Kostümler başarılı.
+Bölüm tasarımı iyi.
-Grafikler düşük çözünürlüklü.
-Oyun bir zaman sonra diyalog dinle 5 eşya topla geç oluyor ve tekrar ediyor.
-Karakterleri kontrol etmek hem gamepad hem de klavyeden çok zor ayrıca düz yürürken çiçeklere otlara yani birçok şeye takılmak rahatsız ediyor.

PUAN: 80/100
 
Son düzenleyen: Moderatör:

Yeni konular

Geri
Yukarı