Nükleer Santral gerekli çünkü enerjide dışa bağımlılığımız malum. Bunu da yenilenebilir enerji kaynaklarıyla gidermemiz imkansız. Kömürle belki ama Zonguldak'ta yaşayan biri olarak 8 termik santral yerine bir nükleer santrali tercih ederdim emin olun.
Nükleer Santraller Mersin Akkuyu'yu biliyorsunuz zaten, Sinop a yapılacak. Bir de Trakya ya yapılacak, Karadeniz tarafına. Soğutma için deniz suyu lazım ve deprem bölgesi olmaması fay hattının üzerinde bulunmaması elzem.
Resim 1: Türkiye Deprem Haritası
Bu santrali (Akkuyu'yu) kimler işletecek ; Santralin %49 u yerli %51 i Rus şirketin ve EPDK 49 yıllığına lisans verdi. Santralin üretim ömrü ise 60 yıl. Türkiye'nin elektrik ihtiyacının %8 ini karşılaması bekleniyor.
Kimler çalışacak; TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu) RSGD ve NGD Daire Başkanlıklarından 50 mühendis arkadaş ilk etapta Rusya'ya eğitim için gönderildi. Daha sonra TAEK tarafından yapılan Uzman Yardımcısı alımı ile Atom Uzman Yardımcılığını kazanan arkadaşlardan da bazıları yine bu gruba dahil edildi. Dönemin Bakanı Taner Yıldız 600 öğrenci göndereceğiz demişti. Ben Kurumdan ayrıldıktan sonra açıkçası ne kadar öğrenci daha gönderdiler bilmiyorum. İşte bu arkadaşlar ileride santrallerde kilit rol oynayacaklar.
TAEK ikiye bölündü 702 sayılı KHK ile Nükleer Düzenleme Kurumu oluşturuldu. Direkt Cumhurbaşkanlığına bağlı ve torpilini bulan buraya geçmek için her şeyi deniyor. İnşallah TAEK gibi o da atıl olmaz zira TAEK de gıda ve maden mühendisleri cirit atıyordu. Üstelik bir ay çift bir ay da tek maaş alıyorlardı. Neyse konumuza dönelim.
Güvenlik konusuna gelirsek en son teknoloji kullanılıyor.
Atık güvenliği konusunda da henüz camlaştırmadan başka bir yöntem yok. Florida'da 2010 yılında ABD bir tesis kurdu bununla ilgili. Ama camlaştırma atıkların sızmadan binlerce yıl orada kalmasını sağlıyor. Teknoloji de sürekli gelişiyor.
2018 Nobel fizik ödülünü alan
Profesör Gérard Mourou, radyoaktif atıkları lazer ışınlarıyla temizleyerek
radyoaktiviteyi ortadan kaldırmanın bir yolunu buldu. Bu da nükleer enerji santrallerinin ürettiği zehirli atıkların çevreyi kirletmesini önleyecek.
Resim 2: Bir kişinin ömrünün yarısında kullandığı elektriğin nükleer enerjiden karşılanması sonucunda oluşan camlaştırılmış atık bloğun boyutu.
Arkadaşlar Ermenistan'daki SSCB artığı nükleer santral ülkemize 90 km uzaklıkta. Bulgaristan'daki 200 km uzaklıkta. Ve bunlar eski teknoloji, Çernobil diyorsunuz ya işte bunlara diyeceksiniz. Siyasi gücünüz yok kapattıramıyorsunuz. Ben çocukluğumda Bulgaristan'dan elektrik satın aldığımızı hatırlıyorum. Şimdi de dolaylı yolla Rusya'dan alıyoruz aslında.
Nükleer santral bizim için bir tercih değil zorunluluk.
Türkler yapamaz diyenlere de sözüm gidip Gençliğe Hitabeyi okusunlar ne diyeyim daha.