Üniversite hakkında bilgi ve tavsiyeler

Barixs

Centipat
Katılım
27 Nisan 2020
Mesajlar
313
Yer
Arş
Şu an üniversite sınavına hazırlanıyorum. Üniversite ile ilgili aklımda bazı sorular var. Öncelikle genel olarak üniversite ve üniversite hayatıyla ilgili bilgilere, tavsiyelere ihtiyacım var. Soruların cevapları her üniversite için farklıdır belki fakat aklımda genel olarak bir üniversite hakkında bir fikir olsun istiyorum. Hazırlık senesi nasıl oluyor? Günde kaç saat ders oluyor Üniversite dersler nasıl işleniyor? Lisedeki gibi 40 dakika tarzında mı yoksa daha farklı mı? Üniversite inek diye tabir edilen öğrenci olmak mantıklı mı? Yoksa daha çok tadı mı çıkarılmalı? Üniversitede sessiz sakin bir insan mı olunmalı yoksa göz önünde olan her türlü etkinliklere katılan bir insan mı? İlk gün kendini nasıl tanıtırsanız her zaman öyle hatırlanırsınız derler hep bu ilk gün nasıl olunmalı? Sizinde eklemek istedikleriniz, yapıp pişman olduklarınız veya keşke yapsaydım dedikleriniz varsa eklerseniz sevinirim. Ve ek olarak istediğim bölüm bilgisayar Mühendisliği. Bu bölüm için de ekstra tavsiyeleriniz varsa bunları da bekliyorum. Cevaplar için şimdiden teşekkür ederim.
 
Bu sorularının neredeyse hepsi bölümden bölüme, okuldan okula değişmekte.
Hazırlık senesi nasıl oluyor? Günde kaç saat ders oluyor Üniversite dersler nasıl işleniyor? Lisedeki gibi 40 dakika tarzında mı yoksa daha farklı mı?
Hazırlık genel olarak üniversitenin en rahat senesidir. Kendi okulumda da bu durum böyle. A kuru ve B kuru var. B kuru haftada 20, A kuru ise haftada 24 saat ders görüyor. 45 dakika ders, 15 dakika teneffüs şeklinde ve bazen blok dersler oluyor. Kesinlikle okumanızı öneririm, Writing kısmında çok iyi ingilizce bilmek yetmiyor, öğrenmeniz gereken bazı kurallar var.

Üniversite inek diye tabir edilen öğrenci olmak mantıklı mı? Yoksa daha çok tadı mı çıkarılmalı? Üniversitede sessiz sakin bir insan mı olunmalı yoksa göz önünde olan her türlü etkinliklere katılan bir insan mı? İlk gün kendini nasıl tanıtırsanız her zaman öyle hatırlanırsınız derler hep bu ilk gün nasıl olunmalı?
Bu tamamen size bağlı bir şey. Nasıl geçirmek istiyorsanız öyle yapın. Ama iyi bir yerlere gelmek istiyorsanız kendinizi geliştirmeniz şart.

Sizinde eklemek istedikleriniz, yapıp pişman olduklarınız veya keşke yapsaydım dedikleriniz varsa eklerseniz sevinirim.
Şuan bunları düşünmek yerine oturup test çözün, bunun gibi detaylarla sınavdan sonra uğraşırsınız. Şuan önemli olan iyi bir derece yapabilmek.
 
Son düzenleme:
Soruların cevapları her üniversite için farklıdır belki.
Öyle.
Hazırlık senesi nasıl oluyor?
Sıkıcı bir lise 5 düşünebilirsin.
Lisedeki gibi 40 dakika tarzında mı yoksa daha farklı mı?
40-59 dakika arası oluyor genelde. Hoca ders bitmiştir, mola falan der ve ders biter. Hatta bazen bu dersi blok yapalım der ve 2 dersi ara vermeden üst üste işlersiniz.
Üniversite inek diye tabir edilen öğrenci olmak mantıklı mı?
İneğin tanımıına bağlı. Derslere çalışmaktan zarar gelmez. Hatta çalışmamak adamı öldürür. Oturup düzenli şekilde çalışın. Bir şey kaybetmezsiniz. Tadını da çıkarın. Okuldan sonra, hafta sonları gezin, tozun. Lisedeki arkaraşlarınızla buluşun. Üniversitedeki arkadaşlarınızla buluşun. Müzelere, konserlere gidin...
Üniversitede sessiz sakin bir insan mı olunmalı yoksa göz önünde olan her türlü etkinliklere katılan bir insan mı?
Size kalmış. Benim yaşam tarzım daha çok ilki şeklinde. Beyni olan, kafası çalışan adamlar dışındakilerle olabildiğinde muhatap olmamaya çalışırım. Bir yerden sonra kafalarını duvara sürtesim geliyor çünkü.
İlk gün kendini nasıl tanıtırsanız her zaman öyle hatırlanırsınız derler hep bu ilk gün nasıl olunmalı?
Öyle bir şey yok. Ben lisenin ilk gününde akşama kadar yanımda götürdüğüm kitabı okumuştum. Sonunda ise okulun %80'i verdiğim selamı alacak, onların da yarısından çoğu ismimle geri selam verecek durumdaydı.
Üniversitede ne yaptığımı pek hatırlamıyorum ama 2 ya da 3. gün biriyle adam akıllı muhabbet kurdum. Sonra birkaç kişi daha eklenince bir arkadaş grubu oluşturduk. Çekirdek tayfa o. 80 kişilik sınıfta 55 erkek var desek biz 4 kişiyiz. Ama selam vereceğim, sohbetine dahil olacağım 20-25 adam daha var. Zamanla açılırsın, alışırsın. Çok takma.
İlk gün birisi geldi bir selam verdi, tanışalım dedi. Oradan 15 kişiyle tokalaştım. Gün sonunda sorsan 2-3 kişinin adını sayabilirdim. Şu an bile karıştırdıklarım oluyor. İlk gün çok da bir şey ifade etmiyor bence.
İstediğim bölüm bilgisayar Mühendisliği. Bu bölüm için de ekstra tavsiyeleriniz varsa bunları da bekliyorum.
Adam akıllı sınavına çalış ve gidebildiğin en iyi yere git.
Okulda konular işlenirken hafta sonu birkaç saat tekrar yapsan bile 1-2 yıl seni kurtarır. Vize-final zamanı tabiri caizse hayvan gibi çalışmak zorunda kalmazsın.
Öncesinde hiçbir şey bilmen gerekmiyor. Ama bilgisayar nasıl kullanılır bilsen, temel matematiği de düzgün bilsen işine yarar. Bunun dışında programlama dili öğrenmem gerekiyormuş falan diye bir şey yok. Bilsen aynısının denk gelme ihtimalini ne kadar ki? Gelmese de işine yarar ama bir yere kadar. Çok da fark oluşturacak bir şey değil. Asıl farkı üniversite sınavı sağlıyor.
 
Öyle.

Sıkıcı bir lise 5 düşünebilirsin.

40-59 dakika arası oluyor genelde. Hoca ders bitmiştir, mola falan der ve ders biter. Hatta bazen bu dersi blok yapalım der ve 2 dersi ara vermeden üst üste işlersiniz.

İneğin tanımıına bağlı. Derslere çalışmaktan zarar gelmez. Hatta çalışmamak adamı öldürür. Oturup düzenli şekilde çalışın. Bir şey kaybetmezsiniz. Tadını da çıkarın. Okuldan sonra, hafta sonları gezin, tozun. Lisedeki arkaraşlarınızla buluşun. Üniversitedeki arkadaşlarınızla buluşun. Müzelere, konserlere gidin...

Size kalmış. Benim yaşam tarzım daha çok ilki şeklinde. Beyni olan, kafası çalışan adamlar dışındakilerle olabildiğinde muhatap olmamaya çalışırım. Bir yerden sonra kafalarını duvara sürtesim geliyor çünkü.

Öyle bir şey yok. Ben lisenin ilk gününde akşama kadar yanımda götürdüğüm kitabı okumuştum. Sonunda ise okulun %80'i verdiğim selamı alacak, onların da yarısından çoğu ismimle geri selam verecek durumdaydı.
Üniversitede ne yaptığımı pek hatırlamıyorum ama 2 ya da 3. gün biriyle adam akıllı muhabbet kurdum. Sonra birkaç kişi daha eklenince bir arkadaş grubu oluşturduk. Çekirdek tayfa o. 80 kişilik sınıfta 55 erkek var desek biz 4 kişiyiz. Ama selam vereceğim, sohbetine dahil olacağım 20-25 adam daha var. Zamanla açılırsın, alışırsın. Çok takma.
İlk gün birisi geldi bir selam verdi, tanışalım dedi. Oradan 15 kişiyle tokalaştım. Gün sonunda sorsan 2-3 kişinin adını sayabilirdim. Şu an bile karıştırdıklarım oluyor. İlk gün çok da bir şey ifade etmiyor bence.

Adam akıllı sınavına çalış ve gidebildiğin en iyi yere git.
Okulda konular işlenirken hafta sonu birkaç saat tekrar yapsan bile 1-2 yıl seni kurtarır. Vize-final zamanı tabiri caizse hayvan gibi çalışmak zorunda kalmazsın.
Öncesinde hiçbir şey bilmen gerekmiyor. Ama bilgisayar nasıl kullanılır bilsen, temel matematiği de düzgün bilsen işine yarar. Bunun dışında programlama dili öğrenmem gerekiyormuş falan diye bir şey yok. Bilsen aynısının denk gelme ihtimalini ne kadar ki? Gelmese de işine yarar ama bir yere kadar. Çok da fark oluşturacak bir şey değil. Asıl farkı üniversite sınavı sağlıyor.
Bu sorularının neredeyse hepsi bölümden bölüme, okuldan okula değişmekte.

Hazırlık genel olarak üniversitenin en rahat senesidir. Kendi okulumda da bu durum böyle. A kuru ve B kuru var. B kuru haftada 20, A kuru ise haftada 24 saat ders görüyor. 45 dakika ders, 15 dakika teneffüs şeklinde ve bazen blok dersler oluyor. Kesinlikle okumanızı öneririm, Writing kısmında çok iyi ingilizce bilmek yetmiyor, öğrenmeniz gereken bazı kurallar var.


Bu tamamen size bağlı bir şey. Nasıl geçirmek istiyorsanız öyle yapın. Ama iyi bir yerlere gelmek istiyorsanız kendinizi geliştirmeniz şart.


Şuan bunları düşünmek yerine oturup test çözün, bunun gibi detaylarla sınavdan sonra uğraşırsınız. Şuan önemli olan iyi bir derece yapabilmek.
İkinize de çok teşkkür ediyorum. Kafamdaki bir çok soru yok oldu sayenizde.
 
Üstte birkaç arkadaşın da dediği gibi cevaplar size ve okuduğunuz okula bağlı. Üstteki güzel cevaplara bir de kendi okulum için ve kendi perspektifimden cevap vereyim. Çeşitlilik iyidir.

Hazırlık senesi nasıl oluyor? Günde kaç saat ders oluyor? Üniversitede dersler nasıl işleniyor? Lisedeki gibi 40 dakika tarzında mı yoksa daha farklı mı?
Bizde de kurlara bağlı şekilde farklı ders saatleri var. A ve B kurları haftada 20 saat, C kuru 22 ve D kuru 24 saat eğitim görüyor. Diğer kurları bilmiyorum ancak A ve B kurlarında günde 4 ders saati ile 5 gün eğitim var. Ders saatleri 50'şer dakika, arada 10 dakikalık aralar var.

Üniversite inek diye tabir edilen öğrenci olmak mantıklı mı? Yoksa daha çok tadı mı çıkarılmalı?
Size de bağlı. Çok kassanız da yapınızı tamamen değiştirmeniz zor. Tamamen inek olmanızı önermem ama derslere çalışmak önemli. Yarın bir gün iş hayatınızda aşırı yüksek bir ortalama + 0 sosyal aktivite yerine çok iyi bir ortalama + sosyal aktivitelerin size getirisi fazla olacaktır.

Üniversitede sessiz sakin bir insan mı olunmalı yoksa göz önünde olan her türlü etkinliklere katılan bir insan mı?
Size bağlı yine. Her türlü etkinliğe katılmaya genelde zaman yetmiyor zaten. Ben daha çok sessiz sakin bir insanım, bazı etkinliklere katılıyorum yetiyor. Nasıl istiyorsanız öyle olun.

İlk gün kendini nasıl tanıtırsanız her zaman öyle hatırlanırsınız derler hep, bu ilk gün nasıl olunmalı?
O kadar kasmayın, kendiniz olun.
 
Hazırlık sorusu daha ayrıntılıymış, şimdi fark ettim.
Bilgi Üniversitesi hazırlığı 5'e bölmüş durumda. Yılı da 4'e bölmüşler. Bu sayede ilkinden başlayacak kadar kötüysen her türlü 2. yılı görmeni sağlıyorlar. Ama 2 gram beynin varsa en kötü 2. seviyeden başlarsın.
Şu an tam hatırlamıyorum, çok merak ediyorsan sitesinden bakabilirsin ama bazı seviyelerde haftada 20, bazılarında ise 25 ders oluyor. Buna ek olarak haftada 1 saat hoca ile özel zaman var ama bu genelde 10-15 dakika oluyor herhalde çünkü diğer öğrenciler de faydanalabilmeli. Çeşitli konular çeşitli zamanlarda normal sınıfından ayrı bir yerde işleniyor. Hastaneye randevu alır gibi sistemden kaydolup gidip o konuyu tekrardan görmüş olabiliyorsun. Hocaların hatırı sayılır kısmı yabancı uyruklu, istesen de Türkçe konuşamıyorsun. Zaten Türkçe konuşmak yasak. Cidden ihtiyacın varsa sıkıntı yapmazlar ama. Yılın başında, ortasında ve sonunda olmak üzere sınav yapıyorlar. Başında olan hazırlık muaf sınavı aslında. Diğerleri ise seviye atlama sınavı. Dönemin bitmesine daha varken bitirebileceğin için 5. seviye uzun tutulabiliyor bazen. Mesela hazırlık sınavına girdin, muaf olamadın ama 5. seviyesin. Yılı da 4'e bölmüşlerdi. Çeyrek dönem bitirince havaya bakma diye uzatarak yarım yılda tamamlıyorlar. Her ufak dönemde hocalar değişiyor. Her ders diğer dersten 1 saat sonra başlıyor. Süresi yine ufak değişkenlik gösterebilir ama 45 ya da 50 dakika.
Geçme sınavlarında konuşma, dinleme, yazma, okuduğunu anlama gibi çeşitli testlere giriyorsun. Konuşma sınavı birbir oluyor. Sınıfta 2 hoca ve sen oluyorsun. Biriyle yüzyüze konuşurken diğeri arkanda sana not veriyor. Diğerleri topluca sınıfta oluyor.
Düzenli gidersen geçemeyeceğin bir şey değil.
 
Üniversite her şeyden önce bir kağıt parçası almak için gidilen yer olmaması lazım. Ulkenin durumuna baktigimizda cogu kisi gelecek kaygisi yasadigindan universiteyi bir amactan cok arac goruyor. Yav ben 4 sene ite kalka okuyayım, diplomamı alayım. Oyle ya da boyle iyi bir sirkete kapagi atarsak hayatimiz kurtuldu diye bir olay yok. Universite demek, hayatinin en guzel yaslarinda, alacagin dil ve mesleki egitiminin yanında sana bircok sosyal etkinlik, arkadaş çevresi (her kafadan insan) ve sosyallik sunan bir ortam.

Universitede tek derdin vizeleri ortalama ustu yapıp finallere yakın eve kitlenip abanmak olmamalı. Ne bileyim, lisede yapamadigin seyler icin bir ton vaktin olacak. Spor yap, yeni arkadaslar edin, kutuphanede saatlerce vakit gecir, git bir gun sahilde otur arkadaslarinla, biranı, limonatanı ic : ) Sosyal sorumluluk projelerine katıl, Work And Travel yapıp 20'li yaşlarda ABD gibi bir ülkeyi görmek için çabala, Erasmus kovala. Çoook söylenecek ve sayılacak nokta var. Dopdolu gecir hayatını cunku universite bitip, askerlikten geldikten sonra tek amacın is bulmak olacak.

İs hayatı okul hayatı gibi degildir. Bir iste calısanlar ne demek istedigimi anlar, bugun kıymetini bilmediginiz zamanları is hayatında o kadar fazla özleyip, iç geçireceksiniz ki hayal edemezsiniz.
 

Yeni konular

Geri
Yukarı