Üniversite veya Lise Anılarımızı Paylaşalım

BayEgo

Kilopat
Katılım
26 Eylül 2017
Mesajlar
580
Çözümler
5
Yer
İstanbul
Adettendir ilk ben anlatayım.
Üniversitenin ikinci senesi, ben, sevgilim (bayanego değil) ve üç dört arkadaş oturuyoruz kampüsteki kafede. Vizeden çıktık bir çoğumuz ve devam eden arkadaşlar var. Sanırım bu arkadaşın vizeleri bitmişti birden, "Canım sıkılıyor." dedi. Öyle ortalığa. Hani benimkine bakarak da demedi. Benim hatun da dönüp, "Sıkıldıysan kıçını parmakla." dedi çocuğa. Hani ben gökkuşağı gibi renk değiştirdim. Oğlana bakıyorum. Bir şey dese burs falan umurum olmayacak gireceğim çocuğa. Demedi bir şey, efendi çocukmuş.
Benimkine dönüp. "Bana bir sigara alsana şu arkadaki marketten." dedim. Benimki oflaya puflaya gitti. Çocuğu çektim kenara, özür diledim. Kusura bakma biraz kötü gününde dedim. Ama çocuk fena bozulmuştu. Konuştuk biraz, gönlünü almaya çalıştım ama bir daha oturmadı bizimle.
Gelince benimki sordum, Sen hayırdır? Amacın beni okuldan attırmak mı kızım? Bir şey dese girişcem çocuğa bilmiyor musun? Az edebinle adabınla otur, dedim ama yok. Laf dinlemedi. Çok geçmedi ayrıldık. Güzel kızdı ama ağzı çok pisti, sigarası vardı bir de. O zamanlar ben de içiyordum, ya neyse.
 
Bizde en fazla tartıştığımız birinin yüzüne kapıyı açık tutarmış gibi yapıp çarpıp dalga geçmek vardı :D.
 
Ben de anlatıyım. İşte Liseye geçiyorum. Corona var tabii. Uzaktan eğitim oluyor. Lise 1'e yeni geçmiştim. Öğretmen soru sormuştu. Buda böyle bir anı.
 
Basit ve kısa olduğu için;
Üniversite 1. sınıfın bahar döneminde Ayrık matematik(Discrete Maths) sınavının vizesine çalışıyordum. Baktım saat şu an olduğu gibi sabahın 4-5'i. Sınav 8.30'da. İçimden "Yatarsam büyük ihtimal kalkamam. En iyisi uyumadan sınava girmek." dedim. Uyumadım. Sınava o şekilde girdim. Saat 10.00 gibi sınavdan çıktım. Bu arada 17-18 saattir ayaktayım. Saat 15.00'te dersim var. Eve gitsem geri gelmem gerekecek. Saat 15.00'e kadar da o şekilde dayandım. Derse girdim. Gözümü açamıyorum. Acayip şekilde, uykusuz olan tek kişi ben değilim. Sınıfın 2/3 benim gibi yorgunluktan kafasını kaldıramıyor. Sanırım herkes benim gibi sabahlamış o gece. Hoca(Fizik-II dersi) baktı herkes uyuyor, dayanamadı. 30 dakika işleyip dersi bitirdi.
36-38 saat uykusuz kalmışlığım var ama hiç birinde o günkü kadar yorulmadım.
 
Sene 2009. Lise son sınıftayız. Arkadaşlarla öğrenci yurdunda kalıyoruz. Bir arkadaş gecenin köründe duşa girmiş. Sesleniyoruz cevap vermiyor. O cevap vermedikçe biz azdık. Işığı kapatıyoruz. Bu akıllı arkadaş ta duş kabinlerinin olduğu koridordaki fotoselli lambayı yakmak için kabinin üstündeki boşluktan fıskiye ile su tutuyor. Koridordaki tavan da delikli. İçeri gazete atıyoruz, poşet atıyoruz filan. Yetmedi üstüne paspas soktuk yukardan. Çocuk inat etti, biz kimsin dedikçe cevap vermedi. Gecenin 3'ünde müdür yardımcısı dibimizde belirdi. Tavandan sular damlıyor, içerde biri duş alıyor. Ortalıkta yırtılmış gazete parçaları. Duş kabininin içinden çıkıp yukardan görünen paspas sopası. Açıklama yapmaya kalktık ama mantıklı bir cümle çıkmadığı için ağzımızdan yedik dayağımızı. En kötüsü duştaki arkadaşın suçu olmamasına rağmen o da şiddete maruz kaldı :D
 
Herkesin var mı bilmem ama çoğu kişinin samimi ve yakın arkadaşı hatta kardeşi gibi gördüğü birisi vardır. Benimde Mert adında bir arkadaşım var ilk okul 1 sınıfta tanıştık okul hayatım boyunca yanımda oldu halada görüşürüz yani sıkı kankayız. (Şuan 30 yaşındayım.) Lise 1 e gidiyoruz kendimizi yeni keşvediyoruz. Mert geldi bir gün dedi ki ben bir yer buldum DVD satan oraya gidelim tamam dedim gidelim. ( Bizim zamanımızda öyle internetten her şeye kolay erişemiyorduk. ) Gittik DVD satan yere film bakıyoruz almak için. Oranın sahibi de temiz yüzlü kilolu bir adam. Çocuklar dedi, ilgilenirseniz elimde daha güzel filmler var dedi, nasıl filmler abi dedik. Adam gizli bir bölme yapmış bir oda düşünün üstte kızmızı ışıklandırma kare şeklinde duvarlar siyah +18 film dolu bizde 14 - 15 yaşlarındayız kanımız kaynıyor ağzımız kulaklarımıza vardı. Ertesi gün okulda anlattık arkadaşlarımıza gidip alanlar olmuş onlarla takaslaşa takaslaşa kullanıyoruz DVD'leri. Bu olay bizim sınıfta yayılmaya başladı herkes istemeye başladı. Bende de ozamanlar Intel Core 2 Duo işlemcili bir bilgisayar vardı, Mert'e dedim gel biz bu DVD'leri çoğaltıp isteyenlere satalım yenilerini alalım bu işin ekmeğini tam 3 sene yedik hatta kendime motor bile almıştım.
 
Herkesin var mı bilmem ama çoğu kişinin samimi ve yakın arkadaşı hatta kardeşi gibi gördüğü birisi vardır. Benimde Mert adında bir arkadaşım var ilk okul 1 sınıfta tanıştık okul hayatım boyunca yanımda oldu halada görüşürüz yani sıkı kankayız. (Şuan 30 yaşındayım.) Lise 1 e gidiyoruz kendimizi yeni keşvediyoruz. Mert geldi bir gün dedi ki ben bir yer buldum DVD satan oraya gidelim tamam dedim gidelim. ( Bizim zamanımızda öyle internetten her şeye kolay erişemiyorduk. ) Gittik DVD satan yere film bakıyoruz almak için. Oranın sahibi de temiz yüzlü kilolu bir adam. Çocuklar dedi, ilgilenirseniz elimde daha güzel filmler var dedi, nasıl filmler abi dedik. Adam gizli bir bölme yapmış bir oda düşünün üstte kızmızı ışıklandırma kare şeklinde duvarlar siyah +18 film dolu bizde 14 - 15 yaşlarındayız kanımız kaynıyor ağzımız kulaklarımıza vardı. Ertesi gün okulda anlattık arkadaşlarımıza gidip alanlar olmuş onlarla takaslaşa takaslaşa kullanıyoruz DVD'leri. Bu olay bizim sınıfta yayılmaya başladı herkes istemeye başladı. Bende de ozamanlar Intel Core 2 Duo işlemcili bir bilgisayar vardı, Mert'e dedim gel biz bu DVD'leri çoğaltıp isteyenlere satalım yenilerini alalım bu işin ekmeğini tam 3 sene yedik hatta kendime motor bile almıştım.
Bizde de Kuşçu soyadlı bir arkadaş bakardı o işlere, ulan az CD değişmedik :)
 
9. Sınıfta yurtta kalırken uyurgezer psikopatın biri kapıyı yumruklamıştı gece. Bu kadar anlatmam yeter, ortamı az çok hayal edebilirsiniz.
 

Geri
Yukarı