Bence de önemli olan o eşyanın insana güç, şans sağlaması değil insanın onun güç ve şans sağladığına inanması. Beyin karmaşık ve güçlü bir yapı. İnsana iyi veya kötü oyunlar oynayabiliyor. İnanç ve gerçekleşme de bu bağlamda öyle bence. Bir şeyin gerçekleşeceğine inanmak ve onun gerçekleşmesi adımlarını ayıran çok ince bir çizgi var ve böylece insan inanarak o şeyi gerçekmiş gibi kavrayabiliyor. Buradan yola çıkarak tabii ki insanın var olan/olmayan, gerçek olan/olmayan bir şeye inancının olması kendisi için faydalı olabiliyor, ondan güç kazanıyor. Ama aynı şekilde tam tersi etki için de geçerli. Başına bir kötülük geleceğini düşünmek ve buna inanmak direkt kötü şeylerin olmasını beklemektir ve hayat bu, elbet olacaktır. İnsanın kendini böyle bir kuyuya sürüklememesi, inançlarının da ortasını bulması gerek fikrimce.