Reiz evlilik yaşının 14'e düşmesinden, kadınların ve küçük kızların haklarının olmamasından ve tecavüz edilmesinden bahsediyorlar. Çok daha fazla Suriyeli bu ülkeye gelip bu dediklerim olursa Türkiye diye bir şey kalmaz.Abartma reis o kadar da olamaz. 2 ayda bir doğurmuyorlar onlar da 9 ayda doğuruyor
Arkadaşlar gönül isterdi ki bugün forumda bir şenlik havası hakim olsun. O kadar çok isterdim ki bugün "sonunda kazandık!" demeyi.
Lakin günün sonunda, sonuçlar ne yazık ki istediğimiz gibi olmadı. Bu sebeple olayın faturasını kesmek için hedef aramak yerine başka bir meseleye değinmeyi daha uygun buluyorum. Umutlarımızı yitirmeyelim arkadaşlar. Birçok konu açıldı son saatlerde, yurt dışına nasıl giderim temalı. Evet, ülkemizin gidişatı iyi değil, ekonomik, politik birçok problem her gün kendini daha çok hissettiriyor. Avrupa'da, Amerika'da akranlarımızın refah içinde yaşaması mı daha ağır, yoksa hala ve hala bu tepetaklak giden sürece büyük bir kesimin sesini çıkarmaması mı, inanın kestiremiyorum. Lakin, hatırlamamız gereken bir şey var arkadaşlar. Bu ülke bizim ülkemiz. Yurt dışı hayali bugün hepimiz için doğal karşılanması gereken bir istek. Kabul ediyorum ve hak veriyorum. Ancak, aramızdan kaç kişi bunu gerçekleştirecek kadar şanslı? Avrupa şefkatli kollarını (!) açmış ve milyonlarca Türk gencini mi bekliyor, sırf seçimin sonucu yüzünden, sanmıyorum. Bunu mantık çerçevesinde tartmak gerek. Buradayız, arkadaşlar. Ne yazık ki bugün buradayız, gidecek başka bir yerimiz yok ve bunları konuşuyoruz. Bugün bizi bu karanlığa hapseden siyasetçiler, düşünceleri ve rejimleri; onları destekleyenler ile beraber elbet bir gün tarihe karışacak. Buna emin olabilirsiniz. Tarih boyunca böyle oldu ve olmaya da devam edecek. Tarihin tekerrürden ibaret olduğuna inanmaya ihtiyacımız var. İşte tarih yine tekerrür ettiğinde, biz o yine burada olacağız. Bugün olduğu gibi o gün gelene kadar, mücadeleye hiç olmadığı kadar azimle devam edeceğiz. Bugün, gönül isterdi ki sevincimizi paylaşalım. Lakin bugün, bize güç vermeli arkadaşlar. Çünkü biz buradayız ve buradan başka gidecek yerimiz yok. Siyasetçiler, elbet bir gün aramızdan ayrılacaklar. Onlara oy veren seçmenleri de öyle. Biz kalacağız sadece. Güneş elbet bir gün bizim için de doğacak. Buna sonuna kadar emin olabilirsiniz. Anlamamız gereken nokta şu ki, güneşin doğacağı kadar net bir gerçek daha var; güneş, yeterince karanlık olmadan doğmayacaktır. Gecenin içindeyiz, zamanı ileri alamayız. Geçmişe dönemeyiz. Kabuslarla geçen bir gecenin içindeyiz belki, ama emin olun ki şafak yakın arkadaşlar. Eğer güneşin ışıkları bugün bize kendini göstermediyse, gece henüz bitmemiş demektir. Atatürk bize öyle bir ülke teslim etti ki, sırtımızı ona dayadıktan ve onun bize emanet ettiği ilkelere bağlı kaldıktan sonra, vicdanen rahatsız olmak için en ufak bir sebep bile göremiyorum.
Bizim için güneşin doğacağına sonuna kadar inanıyorum. Karanlık elbet bir gün son bulacak. Güneş doğduğu zaman, başımız dik bir şekilde burada olacağız ve güneşi biz karşılayacağız. Mücadeleyi bırakmadan, bize dayatılanlara yenik düşmeden devam edeceğiz. Gençliğimizi elimizden alanların, umutlarımızı söndürenlerin, azmimizi elimizden almalarına izin vermemeliyiz. Sadece kendimize demeliyiz ki "gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden önceki andır."
Bu ülke bizim, bu vatan da bizim. Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Mücadeleye devam etmek borcumuzdur. Her şey bittiğinde ve onlar gittiğinde biz burada olacağız. Gelecekte, bugünleri sineye çekmiş korkaklar olarak mı hatırlanmak istiyoruz yoksa bu olanlara rağmen çalışmaya devam etmiş ve elinden geleni yapmış olanlar olarak mı? Çünkü bugün bizim kaderimizi belirleyen insanlar toprağın altında hesap verirken ulusumuz bizim omuzlarımıza olacak. Bu sebeple atatürkçü birisi olarak çalışmaya, kendimi geliştirmeye ve güneş doğana kadar mücadele etmeye devam edeceğim.
ATI'yi karanlık görerek azmi elden bırakmak, alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak. ~ Mehmet Akif Ersoy
Ben masum şekilde yazdın sandım olayı siyasete çektin. Neyse CHP'ye Yunan ermeni demeye devam edin 5 yıl sonra herkesin kimliği belli olur artık. Müstahak size, ben oy bile kullanamıyorum benim eğitimim geleceğim sizin yaşınızda ki insanlara bağlı. Erzurum'da taşlayan bendim sanki. Adam surileri göndermek için senin cebinden Suriye'ye ev yapıyor siz hala Ekrem İmamoğlu'nu suçlayın. Evde makarna bitmediğinde hiçbir şeyi sorgulamayan bir zihniyetsiniz siz. Müstahak bu millete her şey. Umarım daha kötü duruma düşeriz de akıllanırsınız biraz.
Yani amerika yı amerika yapan göçmenler. Şimdiki dandik eğitim sisteminden mezun olan üni mezunlarının burun kıvırdığı işleri onlar yapıyorlar. Ayrıca 14 yaşındaki çocuklara kondom dağıtmak daha kötü değil mi? Ne 14 yaşında evlilik olsun ne de bu dediğim.Reiz evlilik yaşının 14'e düşmesinden, kadınların ve küçük kızların haklarının olmamasından ve tecavüz edilmesinden bahsediyorlar. Çok daha fazla Suriyeli bu ülkeye gelip bu dediklerim olursa Türkiye diye bir şey kalmaz.
Yani senin bu temennilerine rağmen inşallah göçük altında kalmadan aklınız başınıza gelir de bu Ekrem müdafa ya oy vermekten vaz geçersiniz zira vaktiyle inönü nün Eskişehir'de kendini taşlattığı gibi bu da aynı numarayı yaptı ve halen 4 senedir kaç tane söz verip kaç tane kentsel dönüşüm projesi yapabilmiş yazabilen yok.
Makarnacının kim olduğu da Karadeniz'de Anadolu'da İBB'nin dağıttığı market kartlarından belli olmadı mı?
Suriye meselesi de suriyeliler için oradaymışız gibi bir algı var da orada PKK devleti kurulmasın diye oradayız. Sizin zihniyet toz kondurmaz da sılho denen ermeni "Fırat'ın doğusuna geçeceğiz (RTE) sen de mal mal bakacaksın" demişti hatırlatırım. Hemen "megri megri" diyeceksiniz de ben de "silah bırakırsanız sizi bitirirler" diyen dedesi (enver-talat-cemal it-tihat terakki) kansız Hasan Cemal'i hatırlatırım. Yani şu an memleketi kurtaracak sandığınız bugün ortaya çıkmış değiller. Dedelerinden tanıyorum uyarıyorum. Biraz tarihimizi öğrenin yoksa tekerrür edecek ve yukarıda yazdığın temennilerini bile mumla ararsın.
Tarih tekerrürden ibaret evet ve bu sebeple bu gitse yine benzeri gelecek. İnsanımız değişmeyecek. Bence kendinize boşuna ümit aşılamaya çalışmayın. Hayal kırıklığı yaşarsınız. Şahsen ben ümidimi kestim. Hiçbir şey güzel olmayacak. Yurtdışına çıkacağım. Bu ülke için kılımı dahi oynatmama kararı aldım. Gündemi düşünmekten ve daha iyiye gitmesi için çabalayıp boşa gitmesini görmekten mental sağlığım yerle bir oldu. Bu düzenin devam etmesi yönünde tercih yapanlar güle oynaya yaşasın yaşayabilirlerse tabi. Özür dilerim Ata'm ve silah arkadaşları. Mücadele edecek ruhum kalmadı. Benden bu kadar.Arkadaşlar gönül isterdi ki bugün forumda bir şenlik havası hakim olsun. O kadar çok isterdim ki bugün "Sonunda kazandık!" demeyi.
Lakin günün sonunda, sonuçlar ne yazık ki istediğimiz gibi olmadı. Bu sebeple olayın faturasını kesmek için hedef aramak yerine başka bir meseleye değinmeyi daha uygun buluyorum. Umutlarımızı yitirmeyelim arkadaşlar. Birçok konu açıldı son saatlerde, yurtdışına nasıl giderim temalı. Evet, ülkemizin gidişatı iyi değil, ekonomik, politik bir çok problem her gün kendini daha çok hissettiriyor. Avrupa'da, Amerika'da akranlarımızın refah içinde yaşaması mı daha ağır, yoksa hala ve hala bu tepetaklak giden sürece büyük bir kesimin sesini çıkarmaması mı, inanın kestiremiyorum. Lakin, hatırlamamız gereken bir şey var arkadaşlar. Bu ülke bizim ülkemiz. Yurtdışı hayali bugün hepimiz için doğal karşılanması gereken bir istek. Kabul ediyorum ve hak veriyorum. Ancak, aramızdan kaç kişi bunu gerçekleştirecek kadar şanslı? Avrupa şefkatli kollarını (!) açmış ve milyonlarca Türk gencini mi bekliyor, sırf seçimin sonucu yüzünden, sanmıyorum. Bunu mantık çerçevesinde tartmak gerek. Buradayız, arkadaşlar. Ne yazık ki bugün buradayız, gidecek başka bir yerimiz yok ve bunları konuşuyoruz. Bugün bizi bu karanlığa hapseden siyasetçiler, düşünceleri ve rejimleri; onları destekleyenler ile beraber elbet bir gün tarihe karışacak. Buna emin olabilirsiniz. Tarih boyunca böyle oldu ve olmaya da devam edecek. Tarihin tekerrürden ibaret olduğuna inanmaya ihtiyacımız var. İşte tarih yine tekerrür ettiğinde, biz o yine burada olacağız. Bugün olduğu gibi o gün gelene kadar, mücadeleye hiç olmadığı kadar azimle devam edeceğiz. Bugün, gönül isterdi ki sevincimizi paylaşalım. Lakin bugün, bize güç vermeli arkadaşlar. Çünkü biz buradayız ve buradan başka gidecek yerimiz yok. Siyasetçiler, elbet bir gün aramızdan ayrılacaklar. Onlara oy veren seçmenleri de öyle. Biz kalacağız sadece. Güneş elbet bir gün bizim için de doğacak. Buna sonuna kadar emin olabilirsiniz. Anlamamız gereken nokta şu ki, güneşin doğacağı kadar net bir gerçek daha var; güneş, yeterince karanlık olmadan doğmayacaktır. Gecenin içindeyiz, zamanı ileri alamayız. Geçmişe dönemeyiz. Kabuslarla geçen bir gecenin içindeyiz belki, ama emin olun ki şafak yakın arkadaşlar. Eğer güneşin ışıkları bugün bize kendini göstermediyse, gece henüz bitmemiş demektir. Atatürk bize öyle bir ülke teslim etti ki, sırtımızı ona dayadıktan ve onun bize emanet ettiği ilkelere bağlı kaldıktan sonra, vicdanen rahatsız olmak için en ufak bir sebep bile göremiyorum.
Bizim için güneşin doğacağına sonuna kadar inanıyorum. Karanlık elbet bir gün son bulacak. Güneş doğduğu zaman, başımız dik bir şekilde burada olacağız ve güneşi biz karşılayacağız. Mücadeleyi bırakmadan, bize dayatılanlara yenik düşmeden devam edeceğiz. Gençliğimizi elimizden alanların, umutlarımızı söndürenlerin, azmimizi elimizden almalarına izin vermemeliyiz. Sadece kendimize demeliyiz ki "Gecenin en karanlık anı, şafak sökmeden önceki andır."
Bu ülke bizim, bu vatan da bizim. Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Mücadeleye devam etmek borcumuzdur. Her şey bittiğinde ve onlar gittiğinde biz burada olacağız. Gelecekte, bugünleri sineye çekmiş korkaklar olarak mı hatırlanmak istiyoruz yoksa bu olanlara rağmen çalışmaya devam etmiş ve elinden geleni yapmış olanlar olarak mı? Çünkü bugün bizim kaderimizi belirleyen insanlar toprağın altında hesap verirken ulusumuz bizim omuzlarımıza olacak. Bu sebeple Atatürkçü birisi olarak çalışmaya, kendimi geliştirmeye ve güneş doğana kadar mücadele etmeye devam edeceğim.
Atiyi karanlık görerek azmi elden bırakmak, alçak bir ölüm varsa eminim budur ancak. ~ Mehmet Akif Ersoy
O zaman herkes topyekun o zorluklara karşı mücadele gösteriyodu. Şimdiki gibi halkın yarısı o zorluklara kucak açıp devam edecek olmasını kutlamıyodu.2300 senedir hep aynı muhabbet. Tarih boyunca aramızda, içinde bulunduğu duruma bakıp artık bitti diyen kişiler hep olmuş. Tarihte çok çok daha büyük zorluklar ile karşılaşmışken böyle iddialı cümleler kurmanın anlamını merak ediyorum. Orta Asya'ya gitmeye gerek yok, daha 100 sene öncesine kadar çok daha zor durumdaydık. O gün mücadele edenler böyle şeyler söylememişken, bizim böyle şeyler söylemeye ne hakkımız var ne de yüzümüz.
Anlamadım chpli bakan derken kımıl karabulut un "ben ekonomi bakanıyken" dediğine inanmadık ki kime küfür edelim?Senle tartışmayacağım dediklerine bakılırsa iyi bir zihniyete doğru gitmiyorsun, açlıktan ağızın kokunca, suriyeliler senin ailenden birine ağıza alınmayacak faaliyetler gösterdiğinde anlarsın burada niye size bu kadar çırpındığımızı. Siz reis demeye devam edin CHP'li bakanlara da hakaret etmeye devam edin. İstanbul'dan kimse göçük altında kalmaz sen merak etme kendini düşünebilirsin önce. Zaten pazar günü de kendinizi düşünmüş gibi adama %52 oy verdiniz. Market kartları dağıtması takdir edilebilecek bir şey çünkü gerçekten ülkece iyi yerlere gitmiyoruz. 1 ailede 5 kişi çalışsa bak 5 kişi buna çocuklarda dahil çalışsa yine de yetmiyor o yüzden burada Ekrem müdafa ya oy verin diye boş yapma, oy kullanamıyorum demiştim sana okumadan ağzını açıp gözünü yumuyorsun. 5 yıl sonra ağlamayın yaşınıza bakmam kalbini kırarım. Zaten tarih tekerrür ediyor sizin yüzünden savaşta gibi ekonomimiz var, Allah söyletiyor zaten başımızdakine o klipleri de izlersin sen artık. Gaffar Okkan'ın kat*lleriyle iş yapmadık biz. Bizim zamanımızda bizim zamanımızda diyerek Avrupa'da aynı diyerek bitirdiniz ülkeyi daha da bir şey demem size. Allah kurtarsın.
Anlamadım CHP'li bakan derken kımıl karabulut un "ben ekonomi bakanıyken" dediğine inanmadık ki kime küfür edelim?hoş küfür sizin işiniz CHP'ye oy vermesini bekleyip de oy vermeyen herkese küfür eden sizsiniz. Ayrıca rahmetli gaffar okkan ı şehit eden C-timi yani askeriyenin içindeki derin devlet. Ben senin kimi kastettiğini biliyorum da biraz araştırsan kımıl karabulut un kuzeninin Almanya kck yapılanmasının başı olduğunu bilirdin. Neyse inşallah CHP'nin bu memlekete sömürge bakanlığı olarak kurulduğunu zor yoldan öğrenmek zorunda kalmazsınız.
Bıraksana. Görücem bunları 3 sene sonra tatile bile gidemedikleri zaman. Şuan da gidebildiklerinden şüpheliyim gerçi orası ayrı. Yiyecek yemek bulamadığı zaman anlar. Umarım.Tamamdır. 5 yıl sonra ülke Osmanlı'nın işgal sınırları kadar kalınca bugün size neyi anlatmaya çalıştığımızı anlarsınız. Atatürk'ün partisine de sömürge partisi demek tam zillet ittifakı diyen zihniyete göre bir hareket.
Umutlanan herkes fazlasıyla üzgün, ben dahil...o kadar umutlandırdı muhalifleri, sonra da kaybetti...her defasında hiç endişeniz olmasın, biz kazanıcaz dedi... aslında kazanıyorduk ama, yurtdışından gelen oylar herşeyin içine etti...Umutlandığım için bu kadar fazla üzüldüm.
Kk aday olmasaydı şuan zaferi kutluyorduk. O bile 48 aldı Mansur veya İmamoğlu olsaydı kesinlikle 53 54 ile kazanacaktık. Koltuk hırsı hepimizin sonu oldu.Umutlanan herkes fazlasıyla üzgün, ben dahil...o kadar umutlandırdı muhalifleri, sonra da kaybetti...her defasında hiç endişeniz olmasın, biz kazanıcaz dedi... aslında kazanıyorduk ama, yurtdışından gelen oylar herşeyin içine etti...