Bu konuda grafik motoru ve yıllara göre uyum sağlama açısından düşündüğümde, Witcher 1 serinin başlangıcı olduğu için her şeyi detaylı bir şekilde anlatıyor. Ardından Witcher 2'ye geçildiğinde, daha çok siyasi olaylar ve krallıklarla ilgili konulara odaklanılıyor. Sonrasında ise Witcher 3, önceki iki oyundan öğeleri birleştirerek açık dünya, pek çok hikaye ve gelişmiş grafiklerle karşımıza çıkıyor. Yıllara göre adaptasyon sağlamaya çalıştılar gibi. Yani seri ilerledikçe hikaye yaratma ve devam ettirme oranı azalıyor gibi görünüyor.
W1>W3>W2.
Witcher 3, önceki iki oyundan öğeleri birleştirerek açık dünya, pek çok hikaye ve gelişmiş grafiklerle karşımıza çıkıyor. Yıllara göre adaptasyon sağlamaya çalıştılar gibi. Yani seri ilerledikçe hikaye yaratma ve devam ettirme oranı azalıyor gibi görünüyor.
Ekleme olarak ben Triss mevzusunuda beğenmedim. Witcher 1 ve Witcher 2'de Triss ile aşne fişne etmememe rağmen adamlar illa "Triss ile yattın" diyor. Yok Yen ben yatmadım valla.Witcher 2'nin siyasi olayları Temeria ve Sincaplar arasında olduğu için kapsamı çok ufak. Bu da can sıkıcı. Şahsen Witcher 2'nin daha detaylı olmasını isterdim.
Witcher 3 adaların iç karışıklığını, Redenyanın kan arzusunu, Nilfgard'ın toprak himayesi için yaptığı katliamları çok iyi yansıtsada ana temayı çok dışlıyor. Yahu Wild Hunt dediğimiz adamlar çok ufak katliamlar yapıyorlar. Kitaplarda kan ve nefretin temsilidir Wild Hunt. Acımasız, katletmeye aç kişilerdir. İşkence dahi yok oyunda! Ciri'yi bulup işkence ettikleri bir sahne mesela. Geralt'ta öfkeden deliye dönüp daha soğuk ve sert bir karakter olabilirdi. Ancak Geralt, Ciri, Avalach falan öylesine takılıyor.
Aksine ben Witcher 2'nin bu tür konuları daha iyi işlediğini düşünüyorum. Böyle fantastik mistik çağlarda geçen öykülerin, Witcher 2 gibi bir grafikle gösterilmesini daha gerçekçi buluyorum. Witcher 1 çok çok eski kalıyor bana göre(diğer teknik işleme çok iyi), Witcher 3 ise ışık ve renk patlaması yaşatıyor.
Zaten kurgusu çok zengin kitapların oyun veya TV uyarlaması için ne yaparlarsa yapsınlar sırıtacaktır. Epic Fantasy türünü oyun ve TV'e uyarlamak çok zordur. HBO'nun Game of Thrones'unu, Amazon'un Güç Yüzükleri ve Zaman Çarkı'nı düşünün. Kastettiğimi düşündüyseniz Witcher oyun serisinin bir nimet olduğu aklınızdan geçmiştir.
Ben bu siyaseti Witcher 2'de çok fazla hissettim. Örneğin Flotsam'da olan şiddetten üzüntü hissettim, ormanın içine girdiğimde mistik korkuyu aldım. Kralların yanında bulunmayı gerektiren ağırlığı, o pazarlığı hissettim. Anlatının ve kurgunun büyüklüğü açısından değerlendirmedim. Ve bu örnekler böyle gider. Grafiklerle söylemek istediğim bunların çoğunun dışında. Yani oyun. Öyle oyunlar oynadık ki hiçbir şekilde anlatım yoktu. Fakat grafikler bize bir yol yani his gösterebilenler oldu.Sanat tasarımı bir evrenin göstergesi değildir. Witcher 2 evrendeki siyaseti ön plana getirmeye çalışsada bu konuda berbat. Sadece Sincaplar, Temerya ve biraz da üstüne Letho ile Nilfgaard süsü ekliyor o kadar. Hikaye anlamında Witcher 2 serinin en dayanaksız oyunu. Witcher 3 sanat tasarımı, hikaye kurgusunu ve kıtadaki oluşumları en iyi açıklayan oyun. Pek tabii Witcher 3'te Witcher 2 gibi çoğu yerde tıkanıyor. Mesela, Nilfgaard akınları çok az ve en en en önemli konu: Witcher 3: Wild Hunt diye bir oyun yok! Yahu Wild Hunt üstte yazdığım gibi kitaplarda şeytanın vücut bulmuş haliyken oyunda birkaç tane avel. La bunu neden yaptın abi? Hayır, üstüne hikayede temaya göre kısa. Witcher 3: Wild Hunt adında bir oyun çıkartıyorsan ama Wild Hunt'ı daha işleyememen çok kötü. İşkence sekansları, kan bürünen yerleşimler ve nicesi olması gerekiyor. Witcher 3: Wild Hunt yerine oyunun adı The Witcher 3: Cowardly hunt olmalıydı. Ulan Eredin, Caranthir falan hepsi ödlek!
Ben bu siyaseti Witcher 2'de çok fazla hissettim. Örneğin Flotsam'da olan şiddetten üzüntü hissettim, ormanın içine girdiğimde mistik korkuyu aldım. Kralların yanında bulunmayı gerektiren ağırlığı, o pazarlığı hissettim. Anlatının ve kurgunun büyüklüğü açısından değerlendirmedim. Ve bu örnekler böyle gider. Grafiklerle söylemek istediğim bunların çoğunun dışında. Yani oyun. Öyle oyunlar oynadık ki hiçbir şekilde anlatım yoktu. Fakat grafikler bize bir yol yani his gösterebilenler oldu.