Kanada'da konuşulduğunu duyunca Fransızca bana da iyi geldi. Ben genelde sakinliği seven biriyim. Öyle sıkıntıya gelemem, şu an elimde olsa 1 dakika durmayıp giderim.
İskandinav ülkelerine bakma sebeplerimin en büyük nedeni buydu diyebilirim. Tabi gelecekteki ailem için yaşam koşulları, eğitim gibi unsurlar da ön planda. Avustralya'ya da baktım fakat oraya sonradan gelenler için sorunlar olacağı belirtilmiş. İş konularında pek sıcak bakmıyolarmış. Korece düşündüm, biraz gözümü korkutmadı değil. İngilizce ve Almanca dersleri görüyorum, az çok benzer noktaları var ve bunların üzerinden öğrenmesi kolaylaşıyor. Fakat bambaşka harfler görmek biraz ilginç geliyor.
Sayısal bölüm okuyacağım.
Evet, mühendislik üzerine gitmeyi düşünüyorum. Almancayı geliştirme konusunda tereddüt etme sebebim birazda gideceğim ülkeden kaynaklı. Örneğin Kanada'ya gidersem İngilizce ve Fransızca ağırlıklı. İlk bu iki dili öğrenmem daha iyi olur diye düşünüyorum. Daha sonra ise 3. dil olarak Almanca ekleyebilirim. Lise başlangıcından itibaren Almanca görüyoruz, bir miktar temel olacaktır bana. Fransızca'nın üzerine çok düşmeyi planlıyorum. Bu dilleri öğrenirken önce birini bitirip diğerine geçmeyi mi yoksa ikisini aynı anda yürütmeyi mi önerirsiniz? Tabi bitirme derken tamamen bırakma anlamında değilde, ağırlığın çoğunu diğer dile verme olarak.