FantastikTürk
Megapat
- Katılım
- 11 Aralık 2016
- Mesajlar
- 9.121
- Makaleler
- 7
- Çözümler
- 23
Burda kayda deger iki soz var tek, "Ailem yok ve hastaligimin yanlis raporu."Benim hayatım hepinizin hayatından daha kötü. Bir tane bile oyunum yok fakir gibi Minecraft oynuyorum anca. Siz geçin bunları daha oyun konsolum bile yok, sevgilim yok, dostum yok, ailem yok (benim için yoklar), param yok, kalbim yok... Şuan sahip olduğum tek şey özel okula gidebilmek, ama gittiğim için çok üzgünüm. Şuan bunları kötü bir halimle yazıyorum. Siz şükredin bulabildiklerinize. Daha 5 TL'lik bir oyunu bile alamıyorum ben. 3 ayda bir kontör yüklüyorlar bana anca. Bunları göz önüne alarak konuşun sosyal! Sizden daha fazla acı çektim ben. Yaşım 15 ama yaşadığım şeyler çok. Bir hastalığımın yanlış raporu yüzünden hayatım zehir oldu bana. Bu sebepten dolayı kızlarla aram iyi bile değil. Böyle hayata lanet olsun.
Neden bizimle böyle atarlı bir şekilde konuştuğunu anlayamadım. Burada "senin yalnızlığın, benim yalnızlığımı döver" gibi konuşmamalısın... Herkesin kendine göre bir sorunu var ve burada paylaşarak, sorunlarından biraz olsun kurtulmaya çalışıyorlar... Amaç, dertlerimizi paylaşmak.Benim hayatım hepinizin hayatından daha kötü. Bir tane bile oyunum yok fakir gibi Minecraft oynuyorum anca. Siz geçin bunları daha oyun konsolum bile yok, sevgilim yok, dostum yok, ailem yok (benim için yoklar), param yok, kalbim yok... Şuan sahip olduğum tek şey özel okula gidebilmek, ama gittiğim için çok üzgünüm. Şuan bunları kötü bir halimle yazıyorum. Siz şükredin bulabildiklerinize. Daha 5 TL'lik bir oyunu bile alamıyorum ben. 3 ayda bir kontör yüklüyorlar bana anca. Bunları göz önüne alarak konuşun sosyal! Sizden daha fazla acı çektim ben. Yaşım 15 ama yaşadığım şeyler çok. Bir hastalığımın yanlış raporu yüzünden hayatım zehir oldu bana. Bu sebepten dolayı kızlarla aram iyi bile değil. Böyle hayata lanet olsun.
Haklısınız. Ama ona bakınca bile mutlu oluyordum... Ben çok sıkıcıydım, o ise hep güler yüzlü biriydi... Sadece bana gülmemeye başladı o tatlı güler yüzü...
Herkese merhaba. Öncelikle bu yazacağım satırları, paylaşacak kimsem olmadığı için sizlerle paylaşmak istedim... Okursanız çok mutlu olurum. Öncelikle özel bir okulun fen sınıfında lise 3 öğrencisiyim. Başlıktan anlaşılacağı üzere biraz fazla yalnız biriyim... Kendimden bahsetmem gerekirse;
*Özgüven sıfır.
*Normalde önceden fazlasıyla dışa dönük biriyken, şimdi kimseyle konuşamıyorum.
*Kalabalık ortamlardan nefret eder hale geldim.
*Müziğe aşırı ilgili biriyim. Ciddi müzik teorisi biliyorum ve solfej dersi alıyorum.
*Sigara, alkol gibi alışkanlıklarım yok.
*Bağırsak sendromu var ve en ufak duygusal değişimde çok kötü bir şekilde canım yanıyor.
*Sosyal fobi var.
* Kimsenin önünde konuşma yapamam.
*İnsanlarla konuşurken gözlerine bakamam.
*Kaygı bozukluğu var.
*Abartmıyorum, sırf birisiyle göz göze gelmemek için servisteyken camdaki perdeyi çekiyorum.
*Derslerde konsantre olamıyorum ve okulda bir şey öğrenmiyorum. Evdeki 1-2 saatlik çalışma ile çoğu yazılıdan yüksek alıyorum.
*Sanki kafamın içinde durmadan müzik çalıyor ve bunu durduramıyorum.
*Çok fazla kendimle konuşuyorum.
Şimdi ise sınıfım ve sınıftaki durumumdan bahsedeceğim. Ve beni aşırı şekilde üzen bir olayı anlatacağım...
Sınıfta, en arka sırada tek başıma oturuyorum. Ve neredeyse hiç kalkmıyorum oradan... Boş ders ve teneffüslerde MP3 ile müzik dinliyorum. Sırf insanların seslerini ve gülüşmelerini duymamak için... Abartısız günde 6-7 saat müzik dinliyorum. En sevdiğim müzisyen ise Yavuz Çetin. Kısacası en arkada yaşayan bir ölü gibiyim. İnsanlarla etkileşimde ise;
*Çok kibar birisiyimdir.
*Fazlasıyla duygusal birisiyim.
*Empati yapabilirim.
*Kimsenin kalbini kırmam.
Aslında iyi bir insanım sanırsam. Bu kadar tek kalmayı hak edecek bir şey yapmadım. Konuşacak kimsem olmayınca bir defter aldım ve ona içimden geçenleri anlatıyorum. Şiirler yazıyorum... Bu defter dışında arkadaşım yok... 17. doğum günüm yaklaşıyor ve şimdiye kadar hiçbir arkadaşım doğum günümü kutlamadı.
Neredeyse hiçbir arkadaşımla telefondan konuşmadım ve şimdiye kadar hiç kız arkadaşım olmadı.
Şimdi ise beni üzen olayı anlatacağım... Yeni dönemin ilk günleriydi... Bir kız vardı... O da yalnızdı ama güzel bir kızdı. 2. gün yanıma geldi ve bende epey heyecanlandım. Sonra beraber oturur olduk teneffüslerde... Ben, mutluluktan uçuyordum. Bana, biz çok yakın arkadaşız demişti. Son zamanlarda ondan hoşlanmaya başladım ama ona hep arkadaş gibi davranmaya devam ettim. Şu an onun bir sürü arkadaşı var ve benimle çok az konuşuyor... Hayatımda ilk defa bir kızla telefondan konuşacaktım... Arama sebebim ise canı sıkkındı, nasıl oldun diye soracaktım... Yüzüme kapattı. Mesaj attım, sonra konuşalım dedi... Yarın arayayım dedim, o da olur dedi. Aradım ve açmadı...2 gün önce yanıma geldi ve canı sıkkındı... Ona elimden gelen her şeyi yaptım... Acaba çok kötüydü o yüzden açmadı telefonu dedim. Yine biraz mutlu oldum. Bazen buna mesaj atıyordum... Sonra konuşalım falan deyip cevap vermiyordu... Bana ise önceki zamanlarda: Şu çocuk çok yakışıklı, sınıfta en sevdiğim kişi şu oğlan tarzında konuşuyordu... Dün ise çok mutsuz hissediyordum. Ama O, bir kere gelip neyin var demedi... Sınıftan çıkarken ona hep iyi akşamlar derdim... Dün çıkarken, onun yanındaydım ve O, ben hariç herkese iyi akşamlar dedi... Daha yazacağım çok şey var ama bu uzar gider...
Kısacası kendimi çok yalnız hissediyorum... Ve 17 yaşıma basacağım hiç arkadaşımla resmim olmadı daha...
En büyük hayalim konservatuar okumak... Ama, aç kalmamak için önce mühendislik okumamı istiyor ailem... Zaman geçirmek için spora gideyim diyorum, okul ve sınavlardan göndermiyorlar... Sürekli gözlerim doluyor... Okuduğunuz için teşekkür ederim...
YAŞAMAK İSTEMİYORUM ARTIK...
Herkese merhaba. Öncelikle bu yazacağım satırları, paylaşacak kimsem olmadığı için sizlerle paylaşmak istedim... Okursanız çok mutlu olurum. Öncelikle özel bir okulun fen sınıfında lise 3 öğrencisiyim. Başlıktan anlaşılacağı üzere biraz fazla yalnız biriyim... Kendimden bahsetmem gerekirse;
*Özgüven sıfır.
*Normalde önceden fazlasıyla dışa dönük biriyken, şimdi kimseyle konuşamıyorum.
*Kalabalık ortamlardan nefret eder hale geldim.
*Müziğe aşırı ilgili biriyim. Ciddi müzik teorisi biliyorum ve solfej dersi alıyorum.
*Sigara, alkol gibi alışkanlıklarım yok.
*Bağırsak sendromu var ve en ufak duygusal değişimde çok kötü bir şekilde canım yanıyor.
*Sosyal fobi var.
* Kimsenin önünde konuşma yapamam.
*Insanlarla konuşurken gözlerine bakamam.
*Kaygı bozukluğu var.
*Abartmıyorum, sırf birisiyle göz göze gelmemek için servisteyken camdaki perdeyi çekiyorum.
*Derslerde konsantre olamıyorum ve okulda bir şey öğrenmiyorum. Evdeki 1-2 saatlik çalışma ile çoğu yazılıdan yüksek alıyorum.
*Sanki kafamın içinde durmadan müzik çalıyor ve bunu durduramıyorum.
*Çok fazla kendimle konuşuyorum.
Şimdi ise sınıfım ve sınıftaki durumumdan bahsedeceğim. Ve beni aşırı şekilde üzen bir olayı anlatacağım...
Sınıfta, en arka sırada tek başıma oturuyorum. Ve neredeyse hiç kalkmıyorum oradan... Boş ders ve teneffüslerde MP3 ile müzik dinliyorum. Sırf insanların seslerini ve gülüşmelerini duymamak için... Abartısız günde 6-7 saat müzik dinliyorum. En sevdiğim müzisyen ise yavuz çetin. Kısacası en arkada yaşayan bir ölü gibiyim. İnsanlarla etkileşimde ise;
*Çok kibar birisiyimdir.
*Fazlasıyla duygusal birisiyim.
*Empati yapabilirim.
*Kimsenin kalbini kırmam.
Aslında iyi bir insanım sanırsam. Bu kadar tek kalmayı hak edecek bir şey yapmadım. Konuşacak kimsem olmayınca bir defter aldım ve ona içimden geçenleri anlatıyorum. Şiirler yazıyorum... Bu defter dışında arkadaşım yok... 17. doğum günüm yaklaşıyor ve şimdiye kadar hiçbir arkadaşım doğum günümü kutlamadı.
Neredeyse hiçbir arkadaşımla telefondan konuşmadım ve şimdiye kadar hiç kız arkadaşım olmadı.
Şimdi ise beni üzen olayı anlatacağım... Yeni dönemin ilk günleriydi... Bir kız vardı... O da yalnızdı ama güzel bir kızdı. 2. gün yanıma geldi ve bende epey heyecanlandım. Sonra beraber oturur olduk teneffüslerde... Ben, mutluluktan uçuyordum. Bana, biz çok yakın arkadaşız demişti. Son zamanlarda ondan hoşlanmaya başladım ama ona hep arkadaş gibi davranmaya devam ettim. Şu an onun bir sürü arkadaşı var ve benimle çok az konuşuyor... Hayatımda ilk defa bir kızla telefondan konuşacaktım... Arama sebebim ise canı sıkkındı, nasıl oldun diye soracaktım... Yüzüme kapattı. Mesaj attım, sonra konuşalım dedi... Yarın arayayım dedim, o da olur dedi. Aradım ve açmadı...2 gün önce yanıma geldi ve canı sıkkındı... Ona elimden gelen her şeyi yaptım... Acaba çok kötüydü o yüzden açmadı telefonu dedim. Yine biraz mutlu oldum. Bazen buna mesaj atıyordum... Sonra konuşalım falan deyip cevap vermiyordu... Bana ise önceki zamanlarda: Şu çocuk çok yakışıklı, sınıfta en sevdiğim kişi şu oğlan tarzında konuşuyordu... Dün ise çok mutsuz hissediyordum. Ama O, bir kere gelip neyin var demedi... Sınıftan çıkarken ona hep iyi akşamlar derdim... Dün çıkarken, onun yanındaydım ve O, ben hariç herkese iyi akşamlar dedi... Daha yazacağım çok şey var ama bu uzar gider...
Kısacası kendimi çok yalnız hissediyorum... Ve 17 yaşıma basacağım hiç arkadaşımla resmim olmadı daha...
En büyük hayalim konservatuar okumak... Ama, aç kalmamak için önce mühendislik okumamı istiyor ailem... Zaman geçirmek için spora gideyim diyorum, okul ve sınavlardan göndermiyorlar... Sürekli gözlerim doluyor... Okuduğunuz için teşekkür ederim...
yaşamak istemiyorum artık...
Emin ol insanları tanıdıkça yalnız kalmanın bazen ne kadar da güzel bir şey olduğunu anlayacaksın. Hakiki birkaç dostun varsa gerisi boş.
Herkese merhaba. Öncelikle bu yazacağım satırları, paylaşacak kimsem olmadığı için sizlerle paylaşmak istedim... Okursanız çok mutlu olurum. Öncelikle özel bir okulun fen sınıfında lise 3 öğrencisiyim. Başlıktan anlaşılacağı üzere biraz fazla yalnız biriyim... Kendimden bahsetmem gerekirse;
*Özgüven sıfır.
*Normalde önceden fazlasıyla dışa dönük biriyken, şimdi kimseyle konuşamıyorum.
*Kalabalık ortamlardan nefret eder hale geldim.
*Müziğe aşırı ilgili biriyim. Ciddi müzik teorisi biliyorum ve solfej dersi alıyorum.
*Sigara, alkol gibi alışkanlıklarım yok.
*Bağırsak sendromu var ve en ufak duygusal değişimde çok kötü bir şekilde canım yanıyor.
*Sosyal fobi var.
* Kimsenin önünde konuşma yapamam.
*Insanlarla konuşurken gözlerine bakamam.
*Kaygı bozukluğu var.
*Abartmıyorum, sırf birisiyle göz göze gelmemek için servisteyken camdaki perdeyi çekiyorum.
*Derslerde konsantre olamıyorum ve okulda bir şey öğrenmiyorum. Evdeki 1-2 saatlik çalışma ile çoğu yazılıdan yüksek alıyorum.
*Sanki kafamın içinde durmadan müzik çalıyor ve bunu durduramıyorum.
*Çok fazla kendimle konuşuyorum.
Şimdi ise sınıfım ve sınıftaki durumumdan bahsedeceğim. Ve beni aşırı şekilde üzen bir olayı anlatacağım...
Sınıfta, en arka sırada tek başıma oturuyorum. Ve neredeyse hiç kalkmıyorum oradan... Boş ders ve teneffüslerde MP3 ile müzik dinliyorum. Sırf insanların seslerini ve gülüşmelerini duymamak için... Abartısız günde 6-7 saat müzik dinliyorum. En sevdiğim müzisyen ise yavuz çetin. Kısacası en arkada yaşayan bir ölü gibiyim. İnsanlarla etkileşimde ise;
*Çok kibar birisiyimdir.
*Fazlasıyla duygusal birisiyim.
*Empati yapabilirim.
*Kimsenin kalbini kırmam.
Aslında iyi bir insanım sanırsam. Bu kadar tek kalmayı hak edecek bir şey yapmadım. Konuşacak kimsem olmayınca bir defter aldım ve ona içimden geçenleri anlatıyorum. Şiirler yazıyorum... Bu defter dışında arkadaşım yok... 17. doğum günüm yaklaşıyor ve şimdiye kadar hiçbir arkadaşım doğum günümü kutlamadı.
Neredeyse hiçbir arkadaşımla telefondan konuşmadım ve şimdiye kadar hiç kız arkadaşım olmadı.
Şimdi ise beni üzen olayı anlatacağım... Yeni dönemin ilk günleriydi... Bir kız vardı... O da yalnızdı ama güzel bir kızdı. 2. gün yanıma geldi ve bende epey heyecanlandım. Sonra beraber oturur olduk teneffüslerde... Ben, mutluluktan uçuyordum. Bana, biz çok yakın arkadaşız demişti. Son zamanlarda ondan hoşlanmaya başladım ama ona hep arkadaş gibi davranmaya devam ettim. Şu an onun bir sürü arkadaşı var ve benimle çok az konuşuyor... Hayatımda ilk defa bir kızla telefondan konuşacaktım... Arama sebebim ise canı sıkkındı, nasıl oldun diye soracaktım... Yüzüme kapattı. Mesaj attım, sonra konuşalım dedi... Yarın arayayım dedim, o da olur dedi. Aradım ve açmadı...2 gün önce yanıma geldi ve canı sıkkındı... Ona elimden gelen her şeyi yaptım... Acaba çok kötüydü o yüzden açmadı telefonu dedim. Yine biraz mutlu oldum. Bazen buna mesaj atıyordum... Sonra konuşalım falan deyip cevap vermiyordu... Bana ise önceki zamanlarda: Şu çocuk çok yakışıklı, sınıfta en sevdiğim kişi şu oğlan tarzında konuşuyordu... Dün ise çok mutsuz hissediyordum. Ama O, bir kere gelip neyin var demedi... Sınıftan çıkarken ona hep iyi akşamlar derdim... Dün çıkarken, onun yanındaydım ve O, ben hariç herkese iyi akşamlar dedi... Daha yazacağım çok şey var ama bu uzar gider...
Kısacası kendimi çok yalnız hissediyorum... Ve 17 yaşıma basacağım hiç arkadaşımla resmim olmadı daha...
En büyük hayalim konservatuar okumak... Ama, aç kalmamak için önce mühendislik okumamı istiyor ailem... Zaman geçirmek için spora gideyim diyorum, okul ve sınavlardan göndermiyorlar... Sürekli gözlerim doluyor... Okuduğunuz için teşekkür ederim...
yaşamak istemiyorum artık...
Bu dediklerinin %95'i bende de var, sana benim ikizimsin desem yeridir hatta. Takma kafana ben nasıl takmıyorsam kimseyi sende takma kardeşim.Herkese merhaba. Öncelikle bu yazacağım satırları, paylaşacak kimsem olmadığı için sizlerle paylaşmak istedim... Okursanız çok mutlu olurum. Öncelikle özel bir okulun fen sınıfında lise 3 öğrencisiyim. Başlıktan anlaşılacağı üzere biraz fazla yalnız biriyim... Kendimden bahsetmem gerekirse;
*Özgüven sıfır.
*Normalde önceden fazlasıyla dışa dönük biriyken, şimdi kimseyle konuşamıyorum.
*Kalabalık ortamlardan nefret eder hale geldim.
*Müziğe aşırı ilgili biriyim. Ciddi müzik teorisi biliyorum ve solfej dersi alıyorum.
*Sigara, alkol gibi alışkanlıklarım yok.
*Bağırsak sendromu var ve en ufak duygusal değişimde çok kötü bir şekilde canım yanıyor.
*Sosyal fobi var.
* Kimsenin önünde konuşma yapamam.
*İnsanlarla konuşurken gözlerine bakamam.
*Kaygı bozukluğu var.
*Abartmıyorum, sırf birisiyle göz göze gelmemek için servisteyken camdaki perdeyi çekiyorum.
*Derslerde konsantre olamıyorum ve okulda bir şey öğrenmiyorum. Evdeki 1-2 saatlik çalışma ile çoğu yazılıdan yüksek alıyorum.
*Sanki kafamın içinde durmadan müzik çalıyor ve bunu durduramıyorum.
*Çok fazla kendimle konuşuyorum.
Şimdi ise sınıfım ve sınıftaki durumumdan bahsedeceğim. Ve beni aşırı şekilde üzen bir olayı anlatacağım...
Sınıfta, en arka sırada tek başıma oturuyorum. Ve neredeyse hiç kalkmıyorum oradan... Boş ders ve teneffüslerde MP3 ile müzik dinliyorum. Sırf insanların seslerini ve gülüşmelerini duymamak için... Abartısız günde 6-7 saat müzik dinliyorum. En sevdiğim müzisyen ise Yavuz Çetin. Kısacası en arkada yaşayan bir ölü gibiyim. İnsanlarla etkileşimde ise;
*Çok kibar birisiyimdir.
*Fazlasıyla duygusal birisiyim.
*Empati yapabilirim.
*Kimsenin kalbini kırmam.
Aslında iyi bir insanım sanırsam. Bu kadar tek kalmayı hak edecek bir şey yapmadım. Konuşacak kimsem olmayınca bir defter aldım ve ona içimden geçenleri anlatıyorum. Şiirler yazıyorum... Bu defter dışında arkadaşım yok... 17. doğum günüm yaklaşıyor ve şimdiye kadar hiçbir arkadaşım doğum günümü kutlamadı.
Neredeyse hiçbir arkadaşımla telefondan konuşmadım ve şimdiye kadar hiç kız arkadaşım olmadı.
Şimdi ise beni üzen olayı anlatacağım... Yeni dönemin ilk günleriydi... Bir kız vardı... O da yalnızdı ama güzel bir kızdı. 2. gün yanıma geldi ve bende epey heyecanlandım. Sonra beraber oturur olduk teneffüslerde... Ben, mutluluktan uçuyordum. Bana,biz çok yakın arkadaşız demişti. Son zamanlarda ondan hoşlanmaya başladım ama ona hep arkadaş gibi davranmaya devam ettim. Şuan onun bir sürü arkadaşı var ve benimle çok az konuşuyor... Hayatımda ilk defa bir kızla telefondan konuşacaktım... Arama sebebim ise canı sıkkındı, nasıl oldun diye soracaktım... Yüzüme kapattı. Mesaj attım, sonra konuşalım dedi... Yarın arayayım dedim, o da olur dedi. Aradım ve açmadı...2 gün önce yanıma geldi ve canı sıkkındı... Ona elimden gelen her şeyi yaptım... Acaba çok kötüydü o yüzden açmadı telefonu dedim. Yine biraz mutlu oldum. Bazen buna mesaj atıyordum... Sonra konuşalım falan deyip cevap vermiyordu... Bana ise önceki zamanlarda: şu çocuk çok yakışıklı, sınıfta en sevdiğim kişi şu oğlan tarzında konuşuyordu... Dün ise çok mutsuz hissediyordum. Ama o, bir kere gelip neyin var demedi... Sınıftan çıkarken ona hep iyi akşamlar derdim... Dün çıkarken, onun yanındaydım ve o, ben hariç herkese iyi akşamlar dedi... Daha yazacağım çok şey var ama bu uzar gider...
Kısacası kendimi çok yalnız hissediyorum... Ve 17 yaşıma basacağım hiç arkadaşımla resmim olmadı daha...
En büyük hayalim konservatuar okumak... Ama, aç kalmamak için önce mühendislik okumamı istiyor ailem... Zaman geçirmek için spora gideyim diyorum, okul ve sınavlardan göndermiyorlar... Sürekli gözlerim doluyor... Okuduğunuz için teşekkür ederim...
YAŞAMAK İSTEMİYORUM ARTIK...