Ya gerçekten çalıştım. Evet belki de daha iyi hazırlanabilirdim ama benim elimden çıkartabildiğim bu. Benim aklıma gelen en iyi iki seçenek var şu an: Dilden Turizm Rehberliği okumak, diğeri de Tunceli'de İngiliz Dili ve Edebiyatı. Evet, mezuna bırakabilirim. Evet, belki ve bir olasılık daha da iyi bir sonuç gelebilir. Ama ben ne o isteği ne o enerjiyi ne o gücü ne de o başarıyı kendimde görüyorum. Kafaya taktım, o kadar taktım ki çalıştığım saatler içerisinde parmaklarımı dudağımı soya soya kanatıp durdum. Ve ben bunu yeniden yaşamakta istemiyorum. Gerçekten, hiç hoş bir his değil. Düşünsene: Bugün hangi dersi çalışacağını değil, derinin hangi kısmını, hangi tırnağını, dudağının neresini kanatabileceğini düşünüyorsun; sırf birazcık rahatlama gelsin diye. Ama gelmiyor, daha da kötü hissediyorsun ardındansa devam ediyorsun, sonra bir yılın bu işkence ile geçiyor ve sonuç değişmeyecek. Bundan eminim.
(Evet, ilaç falan kullandım. Stresimi azaltsın, bu durumu düzeltsin diye. Ama ne yaparsam yapayım, ne olursa olsun. Bu durum değişmedi. Ailem ise durumun daha iyi olduğuna inandı, ben ise sustum.)