Benim mantığım şu şekilde işliyor: 2 tane adam düşünelim. Biri zengin, diğeri fakir.
Zengin olanın yatları, katları var. Nerede akşam orada sabah takılıyor, yiyor, içiyor, geziyor. Kısacası hayatını yaşıyor.
Fakir olan da 3 kuruş için günün yarısını çalışarak geçiriyor. Eve geldiğinde yorgunluktan tek aktivitesi yemek yemek ve uyumak oluyor. Temel ihtiyaçlarını dahi zor karşılıyor (hatta karşılayamıyor) Her gün ay sonunu düşünerek geçiriyor.
Şimdi bu 2 adam da aynı hastalığa yakalanıyor ve 1 yıl içinde öleceklerini öğreniyorlar. Zengin olan bu 1 yılı çok dolu yaşayabilir, hayata karşı gözü açık gitmez, hayata karşı yapmak istediği her şeyi yaparak en azından tatmin olarak gider hayattan.
Ama fakir olan hasta olsa dahi 3 gün sonra açlıktan ölmemek için çalışmak zorunda! Hem hastasın, hem çalışıyorsun, hem de öleceğini bilerek yaşıyorsun ve bir hiç için bunu yapıyorsun. Biri evinin soğuk bir köşesinde ölecek, diğeri lüks bir villanın sıcak yatağında, belki.
Kısacası günümüzde para her şey demek olmasa da çok şeydir. Paran olunca ölürken bile rahat ölürsün, çoluğun çocuğun varsa gözün arkada kalmaz...