500 dolarlık saat alıp pişman olunca ne yapılmalı?

WhatsTheMatter

Kilopat
Katılım
23 Şubat 2019
Mesajlar
910
Çözümler
1
Pahalı derken, 500 dolarlık yani, (benim için pahalı). Köklü bir Japon markasının bir otomatik saatini aldım 5 ay önce. Ama o kadar az taktım ki, yeni gibi. 27 yaşındayım ve bu zamana kadar askerde takıp sonra sattığım F91W dışında saat takmamıştım. Çünkü kolumda sürekli sudan, tozdan, hasardan vs korumam gereken bir zımbırtı ile gezmek hoşuma gitmiyor. Meşhur İsviçre markasının Field Watch'ini alabilirdim ama o 1000 dolar falan, aşırı pahalı.

Sizce ne yapayım? Satsam satılmaz herhalde saat. Ya da yarı fiyatına gider?
 
Son düzenleyen: Moderatör:
Abi selam, saatlerden aşırı anlamam ancak lüks saatlerin bir piyasası var alıcıları satıcıları vesaire, dilersen çeşitli saatçilere götürüp "kaça alırsın abi?" diye gezinip fiyat alıp işine gelirse o şekilde elden çıkartabilirsin. Piyasasını araştırıp sarı siteye koyabilirsin kutulu sertifikalı olması fiyatını etkiler. Bir de son olarak 20k 1 asgari ücret kimine az kimine fazla ama uzun ömürlü okey bir saat için değecek bir para bence, uzun ömürlü bir saatim olsun her kombine gitsin kafasında bir saat ise durmasının pek bir sakıncası yok bence, he ama 20k kıyamam sağa sola çarpmasın diye uğraşırım diyorsan da 3-5K'den başlıyor Casio'lar envayi çeşitte modeli var araştır derim.
 
Abi selam, saatlerden aşırı anlamam ancak lüks saatlerin bir piyasası var alıcıları satıcıları vesaire, dilersen çeşitli saatçilere götürüp "kaça alırsın abi?" diye gezinip fiyat alıp işine gelirse o şekilde elden çıkartabilirsin. Piyasasını araştırıp sarı siteye koyabilirsin kutulu sertifikalı olması fiyatını etkiler. Bir de son olarak 20k 1 asgari ücret kimine az kimine fazla ama uzun ömürlü okey bir saat için değecek bir para bence, uzun ömürlü bir saatim olsun her kombine gitsin kafasında bir saat ise durmasının pek bir sakıncası yok bence, he ama 20k kıyamam sağa sola çarpmasın diye uğraşırım diyorsan da 3-5K'den başlıyor Casio'lar envayi çeşitte modeli var araştır derim.
Teşekkür ederim detaylı cevabın için dostum. Yaşadığım 100 bin+ nüfuslu ilçedeki saatçiye sordum ve piyasası yok dedi. Saat Seiko Presage Ssa343j, yani takım elbiseyle falan gider herhalde ama ben mütevazı giyimli ve yaşayışlı biriyim, dolayısıyla bu saat benim için fazla burjuvazi kaçıyor, kravat bağlamayı bile bilmem ben. Sosyal medyadan gaz alıp aylarca araştırdıktan sonra bu saati aldım ve hiç takmadığım için duruyor öyle.

Casiolar güzel ama açıkçası şu aşamada sadece vintage Seiko 5ler hoşuma gidiyor (yenileri değil, çünkü onlar made in japan değil)

Sarı siteden satmak en mantıklı karar olacaktır.
Yarı fiyatına mı gider peki?
 
Teşekkür ederim detaylı cevabın için dostum. Yaşadığım 100 bin+ nüfuslu ilçedeki saatçiye sordum ve piyasası yok dedi. Saat Seiko Presage Ssa343j, yani takım elbiseyle falan gider herhalde ama ben mütevazı giyimli ve yaşayışlı biriyim, dolayısıyla bu saat benim için fazla burjuvazi kaçıyor, kravat bağlamayı bile bilmem ben. Sosyal medyadan gaz alıp aylarca araştırdıktan sonra bu saati aldım ve hiç takmadığım için duruyor öyle.

Casiolar güzel ama açıkçası şu aşamada sadece vintage Seiko 5ler hoşuma gidiyor (yenileri değil, çünkü onlar made in japan değil)


Yarı fiyatına mı gider peki?
Yeni Seiko 5'ler emin olun çok daha sağlam eskilerine nazaran. Made in Japan olmasına gerek yok, mekanizmaları daha üstün vintage modellerden.

Saatçiler maalesef genel itibariyle mesleklerini öğrendikleri zamanda saplanıp kalıyorlar, kendisini geliştirip saat piyasasını düzgün bilen bir tane bile saatçiye rastlamadım ben. Resmi teknik servis merkezlerinde servis yapan ustaları es geçiyorum. Sarı siteden satmak en mantıklısı olacaktır, diğer her yerde muhtemelen ederinin çok altına gidecek. Sabırlı olursanız ve çok yüksek fiyat istemezseniz eninde sonunda satılır. Yaklaşık iki senedir saat alıp satım tecrübemden yola çıkarak en azından verebileceğim tavsiye bu kadar. Fiyat olarak sarı siteyi inceleyip ona göre fiyat verebilirsiniz.
 
Son düzenleme:
Yeni Seiko 5'ler emin olun çok daha sağlam eskilerine nazaran. Made in Japan olmasına gerek yok, mekanizmaları daha üstün vintage modellerden.

Saatçiler maalesef genel itibariyle mesleklerini öğrendikleri zamanda saplanıp kalıyorlar, kendisini geliştirip saat piyasasını düzgün bilen bir tane bile saatçiye rastlamadım ben. Resmi teknik servis merkezlerinde servis yapan ustaları es geçiyorum. Sarı siteden satmak en mantıklısı olacaktır, diğer her yerde muhtemelen ederinin çok altına gidecek. Sabırlı olursanız ve çok yüksek fiyat istemezseniz eninde sonunda satılır. Yaklaşık iki senedir saat alıp satım tecrübemden yola çıkarak en azından verebileceğim tavsiye bu kadar. Fiyat olarak sarı siteyi inceleyip ona göre fiyat verebilirsiniz.
Çok teşekkür ederim hocam.

Ama işte yenilerinin bile mekanizmaları 30-50 dolarlık. Hani bir şeyin kıymeti illa ki parasal değeri ile ölçülmez ama nihayetinde bu saatleri yurtdışında asgari ücretli çalışan biri bir gün çalışarak falan rahat alıyor. Biz biraz fazla anlam yüklüyoruz gibime geliyor. Yani bugün gidip 1000 dolara Tissot Le Locle alsak yine "giriş seviyesi " bir saat aldık diye ezikleneceğiz neticede. Kaldı ki bu saatin eşapmanı plastik, tamir imkanı falan da yok. Yav o kadar para verip böyle bir muamele görmek normal mi şimdi? Bu saat gösterişçiliği, sonu olmayan bir şey bence. Bu yüzden saatlerden tiksinir oldum. Araba kullanırken saatini göstererek fotoğraf atmalar falan...

Siz 20 bin tlye aldığınız ve şu anki perakende fiyatı 22-29 bin arası değişen bu segmentteki bir saati kaça satardınız peki?
 
Çok teşekkür ederim hocam.

Ama işte yenilerinin bile mekanizmaları 30-50 dolarlık. Hani bir şeyin kıymeti illa ki parasal değeri ile ölçülmez ama nihayetinde bu saatleri yurtdışında asgari ücretli çalışan biri bir gün çalışarak falan rahat alıyor. Biz biraz fazla anlam yüklüyoruz gibime geliyor. Yani bugün gidip 1000 dolara Tissot Le Locle alsak yine "giriş seviyesi " bir saat aldık diye ezikleneceğiz neticede. Kaldı ki bu saatin eşapmanı plastik, tamir imkanı falan da yok. Yav o kadar para verip böyle bir muamele görmek normal mi şimdi? Bu saat gösterişçiliği, sonu olmayan bir şey bence. Bu yüzden saatlerden tiksinir oldum. Araba kullanırken saatini göstererek fotoğraf atmalar falan...

Siz 20 bin tlye aldığınız ve şu anki perakende fiyatı 22-29 bin arası değişen bu segmentteki bir saati kaça satardınız peki?
Kendi saatimin durumundaki ilanlara bakar, aynen o fiyattan koyardım.

Le Locle'un Powermatic 80 hakkındaki bu fikriniz saat topluluklarında oldukça dile getirilse de ben açıkcası biraz yersiz buluyorum. Siz tam bakım servise yolladığınızda mekanizmanın değiştirilmesinin saati bileğinize taktığınızda hiçbir etkisi olmayacak. Kaldı ki çıkarılan mekanizmalar çöpe atılmıyor, kullanılabilen parçalar tekrar başka saatlerde ya da arge projelerinde değerlendiriliyor. Yani son tüketicinin bunu bu kadar dert edinmesi bana garip geliyor. Powermatic 80 sonuç itibariyle bu plastik parça konusu dışında tamamen ETA 2824 klonu, yani gayet kendini kanıtlamış bir mekanizma. Yeni üretilen bir mekanizma değil.

Giriş seviyesi olduğunu ben de düşünüyorum ancak bunu yetersiz ya da düşük kaliteli bir ürün almışsınız gibi eziklemeye çalışan varsa zaten dediğiniz gibi tamamen ezikliğinden yapıyor olsa gerek. Az paralar değil bunlar bir saate ama gerçekten İsviçre kalitesinde giriş seviye kalıyor Le Locle, örnekten konuşacak olursak. Araba kullanırken fotoğraf atmak falan bunlar zaten dediğiniz gibi sadece gösteriş hareketleri. Ben diğer platformlardaki tüm saat topluluklarını, kanallarını takip etmeyi bıraktım benzer sebeplerden ötürü. Bir de herkesin papağan gibi influencerları takip edip aynı saatlerle dolaşmasının da etkisi oldu. Maalesef kol saatlerini statü sembolü sanan, yatırım sanan vb. insanlar çok.
 
Son düzenleme:
Kendi saatimin durumundaki ilanlara bakar, aynen o fiyattan koyardım.

Le Locle'un Powermatic 80 hakkındaki bu fikriniz saat topluluklarında oldukça dile getirilse de ben açıkcası biraz yersiz buluyorum. Siz tam bakım servise yolladığınızda mekanizmanın değiştirilmesinin saati bileğinize taktığınızda hiçbir etkisi olmayacak. Kaldı ki çıkarılan mekanizmalar çöpe atılmıyor, kullanılabilen parçaları tekrar başka saatlere ya da arge projelerinde değerlendiriliyor. Yani son tüketicinin bunu bu kadar dert edinmesi bana garip geliyor. Powermatic 80 sonuç itibariyle bu plastik parça konusu dışında tamamen ETA 2824 klonu, yani gayet kendini kanıtlamış bir mekanizma. Yeni üretilen bir mekanizma değil.

Giriş seviyesi olduğunu ben de düşünüyorum ancak bunu yetersiz ya da düşük kaliteli bir ürün almışsınız gibi eziklemeye çalışan varsa zaten dediğiniz gibi tamamen ezikliğinden yapıyor olsa gerek. Az paralar değil bunlar bir saate ama gerçekten İsviçre kalitesinde giriş seviye kalıyor Le Locle, örnekten konuşacak olursak. Araba kullanırken fotoğraf atmak falan bunlar zaten dediğiniz gibi sadece gösteriş hareketleri. Ben diğer platformlardaki tüm saat topluluklarını, kanallarını takip etmeyi bıraktım benzer sebeplerden ötürü. Bir de herkesin papağan gibi influencerları takip edip aynı saatlerle dolaşmasının da etkisi oldu. Maalesef kol saatlerini statü sembolü sanan, yatırım sanan vb. insanlar çok.
Teşekkürler, dediğiniz gibi yapacağım.

Haklısınız esasında. Ama dediğim gibi, snoblar, özentiler veya nerdler illa bir kusur buluyor eziklemek için. Her parça metal olmalı vs diyorlar. Mesela siz 100 bine Conquest aldınız diyelim. Fakat Longines bundan 10-15 sene önce mağazalarda %50ye varan indirimler yapıp tuhaf bir satış stratejisi güden bir firma olarak biliniyor, imajı öyle çok ta iyi değil, hâlâ "lüks'e giriş seviyesi" sayıyorlar hatta. Veya Grand Seiko alayım deseniz ona da swiss made tapıcıları "yahu altı üstü seiko işte, çöp" diyor (halbuki çoğu swiss i her anlamda tokatlar). İşin özü böyle toksik bir ortam var sizin de belirttiğiniz gibi ve insanı soğutuyorlar.
 
Son düzenleme:
Teşekkürler, dediğiniz gibi yapacağım.

Haklısınız esasında. Ama dediğim gibi, snoblar, özentiler veya nerdler illa bir kusur buluyor eziklemek için. Her parça metal olmalı vs diyorlar. Mesela siz 100 bine Conquest aldınız diyelim. Fakat Longines bundan 10-15 sene önce mağazalarda %50ye varan indirimler yapıp tuhaf bir satış stratejisi güden bir firma olarak biliniyor, imajı öyle çok ta iyi değil, hâlâ "lüks'e giriş seviyesi" sayıyorlar hatta. Veya Grand Seiko alayım deseniz ona da swiss made tapıcıları "yahu altı üstü seiko işte, çöp" diyor (halbuki çoğu swiss i her anlamda tokatlar). İşin özü böyle toksik bir ortam var sizin de belirttiğiniz gibi ve insanı soğutuyorlar.
Absürt indirimleri her marka yapıyor. Longines bence giriş lüks seviyesi gerçekten, bu terimlerin bir çoğu aslında boşu boşuna çıkmıyor. Longines'in HydroConquest serisinde artık standart 2824'lerin üzerine çıkılıyor, spesifikasyon olarak da SW-200 veya ETA 2824'lere nazaran daha üstün performans vermesini geçtim daha nitelikli parçalar kullanılıyor. Longines'e giriş lüks seviyesi olarak bakılmasının sebebi bu olsa gerek, Longines ayrıca 5 senelik garanti veriyor ki bu fiyat bandında bu özelliklerde başka bir saat markası yok. Türkiye'yi baz alarak konuşmuyorum, tamamen yurt dışı fiyatlarını göz önünde bulundurarak söylüyorum.

Örnek verecek olursam yine €2000 bandında bile otomatik SW-500'lü cam-chronolar boy gösteriyor, bunlar daha giriş kronograflar. Hala bu fiyat bandında saatçilikte ciddi yeri olan diğer markaların ya eski ya da en alt giriş seviye saatlerine belki erişebiliyorsunuz indirimde. Düz 3 kollu bir Longines doğal olarak giriş lüks seviyesinde kalıyor çünkü bu segmentte aynı standartta başka marka yok. Ardından gelen markalar bir anda €2500-€3000 civarlarına sıçrıyor, tabii ki HC serisinden çok daha fazla ince detaylar ve işçilikle beraberinde. Longines bu iki uç arasında bir köprü gibi.

Swiss made tabiri tabii ki hamurun yoğurulduğu yer olsa dahi ben şahsen Alman saatçiliğini daha çok beğeniyorum. Hanhart, Stowa, Dekla, Damasko, Ickler ailesi markaları(Limes, Defakto, Archimede, Autran&Viala), say say bitmiyor. İsviçrelilerin €3000'ya yaptıklarını €1800-2000'lere yapıyorlar ve ciddi anlamda spesifikasyon ve inovasyon olarak taş çıkartıyorlar bence. Bizde ülkede satılmayan markaları kimse bilmediğinden sadece İsviçre-Japon gibi sadece iki cepheden ibaret sanılıyor saatçilik. Bir de sadece AVM'lerde gördüğümüz mağazalardaki markalar biliniyor, erişim onlara olduğu için. Saatçiliğe gerçekten merak salmış çok az kişi olduğunu düşünüyorum. Gördüğüm kadarıyla sadece koluna takacağı bir sonraki saate kadar alabileceği şeyleri araştırıp bir daha yüzüne bakmıyor insanlar. Zorunda da değiller ama bu süreçte dediğim gibi sığ bir bilgi birikimiyle sadece edinebileceği şeyleri araştırp bilen birinin vereceği tavsiyeler, yapacağı yönlendirmeler de sığ kalıyor bilgisiyle paralel bir şekilde.

Konudan epey saptım, umarım satabilirsiniz saatinizi.
 
Çünkü kolumda sürekli sudan, tozdan, hasardan vs korumam gereken bir zımbırtı ile gezmek hoşuma gitmiyor.
Bence olay bunu aşmakta. Ben ilk saatimi aldığım gibi duvara çarpıp camını çizmiştim. Şu an saatin de her yeri çizik içinde ama gerçekten ilk günkü haline göre bir dokusu oluştu denebilir. Belki 5-10 yıla ilk saatim olduğu için onun anısına tamir ettiririm camını. Başka bir saatimi de çok zor geçen bir gece sonrası sabah baktığımda bir tarafları çizik içindeydi, en azından camı safir olduğundan sağa sola çarpmaktan çizilmedi ama şu an çok mutluyum onla da.

Ayrıca bu dönemki sıra arkadaşım yeşil Presage takıyordu, aşırı düzgün giyinmemesine rağmen hafif özen gösteren birisiydi ama bence sırıtmıyordu saat. Biraz parlak kalıyor olabilir ama uzaktan bence bayağı şık duruyordu.

Teşekkürler, dediğiniz gibi yapacağım.

Haklısınız esasında. Ama dediğim gibi, snoblar, özentiler veya nerdler illa bir kusur buluyor eziklemek için. Her parça metal olmalı vs diyorlar. Mesela siz 100 bine Conquest aldınız diyelim. Fakat Longines bundan 10-15 sene önce mağazalarda %50ye varan indirimler yapıp tuhaf bir satış stratejisi güden bir firma olarak biliniyor, imajı öyle çok ta iyi değil, hâlâ "lüks'e giriş seviyesi" sayıyorlar hatta. Veya Grand Seiko alayım deseniz ona da swiss made tapıcıları "yahu altı üstü seiko işte, çöp" diyor (halbuki çoğu swiss i her anlamda tokatlar). İşin özü böyle toksik bir ortam var sizin de belirttiğiniz gibi ve insanı soğutuyorlar.
Bazen aynı düşünceye ben de kapılıyorum. Şu anki saatlerimin hepsini toplasan 200 dolar anca eder. Çooook sonraya hedef olarak bir Rolex 124270 almayı koysam başka saate ihtiyacım olmaz. Sonra da diyorum ki ben kimim Rolex kim yani hayatımda toplasan onun yarısını kazanmamışım. Ama gidip yeni Conquest'i alsam indirimde bile olsa aklım Explorer'da kalacak her türlü. Şahsen bir çözüm bulamadım bu konuya geçtiğimiz aylarda.

Bir yandan vintage Omega bakıyorum ama vintage bilgim gerçekten 0, yine de bulunduğum şehirde biraz dükkanları gezip öğrenmeyi düşünüyorum.
 

Bu konuyu görüntüleyen kullanıcılar

Technopat Haberler

Geri
Yukarı