Türkiye'ye Ne Oluyor?

Patileri kesilen köpek, tecavüz edilip öldürülen minik Eylül, yine bugün cansız bedeni çıplak bulunan minik Leyla, Hakkari'de gözleri oyulmuş köpek. Bunlar basına yansıyanlar, yansımayanlarda neler var kim bilir?
Ne oluyor bu topluma neden bu hale geldi Türk toplumu? Yoksa diğer milletler de böyle mi? Bu tür haberleri gördükçe daha da nefret etmeye başlıyorum bu ülkeden. Batması, bitmesi, mahvolması gereken bir toplum olduk artık. Şu 2 günahsız kızın vebali bile yeter bu ülkeye.

Türkiye Türkiye olmaktan çıktı, ilkelleşti. Yakında insan ve hayvan yiyenleri de görürüz.

İnsanlık var olduğu sürece canilik de var olmaya devam edecek.

Bunlar gibi vakalar ben kendimi bildim bileli var. Bunlara insan degil hayvan demek hayvanlara hakaret sayilir. Bunlar hayvan gibi bile olamaz. Hayvanlar en azindan masum varliklar. Caydirici cezalar yok, caydirici ceza olsa bile bu bir ruh hastaligi ve yapmaya devam ederler. Bu olaylar dunyanin her bolgesinde olan seyler. Sadece sakince konuya cevap yaziyorum oysa icimde ana avrat sovmekteyim.

Ne olmuyor ki?

Cleante dedi:

Bunlar gibi vakalar ben kendimi bildim bileli var. Bunlara insan degil hayvan demek hayvanlara hakaret sayilir. Bunlar hayvan gibi bile olamaz. Hayvanlar en azindan masum varliklar. Caydirici cezalar yok, caydirici ceza olsa bile bu bir ruh hastaligi ve yapmaya devam ederler. Bu olaylar dunyanin her bolgesinde olan seyler. Sadece sakince konuya cevap yaziyorum oysa icimde ana avrat sovmekteyim.

Genişletmek için tıkla...

Asıl nokta burada, bunların ruh hastası olmasını sağlayan doğal etkenler nelerdir? Her yerde var ama istatistikler var. Bir yerde çok çok az, 1000'de 1, bir yerde aşırı fazla 100'de 1, hangi gelişmiş ülkede bu kadar vahşet var, yoktur. Çünkü, adamı boğan, siyaset yok, açlık sınırı yok, cahilce evlendirilip, 2-3 çocuk yapmaya zorlama(toplum baskısı) yok, onları açlık sırınında maaş alarak beslemek yok, kendinin kısıtlanmış hissetmek yok, bir kızla veya erkekle el ele tutuşsan sana yan yan bakacak toplum yok, çölleşmiş yeşili yok edilmiş yerleri yok, sokakta veya işsiz kalma korkusu yok, çünkü, belediye küçücük başını sokacak kadar, pansiyon ve harçlık veriyor. Bütün bu baskılar yokken kim piskopata dönüşür veya kaç kişi, ha hayattan sıkılıp(onların ruhsuz, aksiyonsuz yaşantısından) intihar oranları bize göre fazla o da o kadar fark yok. Japonya'da 100.000'de 20 intihar oranı iken, bizde 100.000'de 4 o kadar da fark yok yani. Bütün bunlar toplumun fitilini ateşleyen şeyler, ailelerin cahilliği, çocuk değil de mal yetiştiriyor gibi davlanmaları, trafikte bile toplumun analizi yapılabilir. Çünkü kimse toplumu eğitmek için çaba harcamamış, harcamıyor. Harcayanları da yöneticiler harcıyor ne yazık ki, sonumuz fena...

Benim dikkatimi çeken, haberlerde çok uzun süredir bunları malzeme yapıp kullanmaları.

Öncelikle bu tip kişilerin Allah belasını versin.

Benim bildiğim kadarıyla bu durum uzun süredir var, yabancı ülkelerde de elbet vardır ama ne kadar çoğunlukta bilemiyorum. Diğer ülkelerde daha fazla olsa bile medyaya yansımıyor olabilir. Gerçi dikkat ettiğim kadarıyla Türkiye'de de son zamanlarda çok yaygınlaştı bu olaylar haberlerde.

Dr. Sheldon C. dedi:

Asıl nokta burada, bunların ruh hastası olmasını sağlayan doğal etkenler nelerdir? Her yerde var ama istatistikler var. Bir yerde çok çok az, 1000'de 1, bir yerde aşırı fazla 100'de 1, hangi gelişmiş ülkede bu kadar vahşet var, yoktur. Çünkü, adamı boğan, siyaset yok, açlık sınırı yok, cahilce evlendirilip, 2-3 çocuk yapmaya zorlama(toplum baskısı) yok, onları açlık sırınında maaş alarak beslemek yok, kendinin kısıtlanmış hissetmek yok, bir kızla veya erkekle el ele tutuşsan sana yan yan bakacak toplum yok, çölleşmiş yeşili yok edilmiş yerleri yok, sokakta veya işsiz kalma korkusu yok, çünkü, belediye küçücük başını sokacak kadar, pansiyon ve harçlık veriyor. Bütün bu baskılar yokken kim piskopata dönüşür veya kaç kişi, ha hayattan sıkılıp(onların ruhsuz, aksiyonsuz yaşantısından) intihar oranları bize göre fazla o da o kadar fark yok. Japonya'da 100.000'de 20 intihar oranı iken, bizde 100.000'de 4 o kadar da fark yok yani. Bütün bunlar toplumun fitilini ateşleyen şeyler, ailelerin cahilliği, çocuk değil de mal yetiştiriyor gibi davlanmaları, trafikte bile toplumun analizi yapılabilir. Çünkü kimse toplumu eğitmek için çaba harcamamış, harcamıyor. Harcayanları da yöneticiler harcıyor ne yazık ki, sonumuz fena...

Genişletmek için tıkla...

Katılıyorum. Yaşam standartlarının düşük olması, eğitimsizlik, empati kurma yeteneğinin düşük olması gibi sebeplerden dolayı insanlar ciddi anlamda ruh hastası oluyor.

Yargının da büyük hatası var. Caydırıcı yaptırımlar yok ortada. Adam kediyi denize atıyor, itiraf da ediyor ama saliveriyorlar adamı iki gün içerisinde.

Uzun zaman önce ıslah edilemeyecek bir topluma dönüştü Türkiye'deki toplum. Eğitim seviyesi düşük, zaten verilen eğitimle bir gelişme sağlanamıyor, sağlansa dahi kişi ''insan'' olmadığı için bu tarz olaylar TV'de, internette ve gazetelerin 3. sayfalarında sık sık görülüyor. Bir noktadan sonra kadın cinayeti kalıplaşmış bir tabire dönüşüyor. Kulağa normalmiş gibi geliyor.

Diğer ülkelerde de buna benzer olaylar mutlaka vardır. Josef Fritzl sadece bir örnek. Haberdeki yıla dikkat edin. 2009 yılı ve 24 sene. Cem Garipoğlu'nun Münevver Karabulut'u testere ile öldürdüğü sene.

Sapık babanın kızının ifadesinden bazı detaylar

İnsan yahut hayvan, herhangi bir canlıya zarar vermemelisin. Oldu da senin canına kastetti, o zaman kendini savunmak için karşılık verebilirsin. Bu normal bir durum çünkü her canlının hayatta kalma içgüdüsü vardır. Fakat;

Bir canlıya sırf kendi keyfin için işkence çektirmek, bunu videoya kaydedip internete koymak ve bunu bir marifetmiş gibi lanse etmek... İşte bu insanlık dışı bir hareket. Bunu yapana insan sıfatını yakıştıramazsın. En ağır cezaları almaları gerekiyor böyle suçları işleyen kişilerin ama görüyorsun ülkedeki adaleti, anlatmama gerek yok.

Zaten batmış bir topluluk birçok alanda ve yeryüzünden silinmesi gerekiyor belli bir grubun. Bir felaket ancak paklar bu ülkeyi. Ya da dünyayı. Yeniden başlamak lazım.